Doğrudan türlü kişisel deneyim gibi, nesnelerin fiziksel manipülasyonu da pek çok biçimde duygusal imgeler üretir ve bu sayede düşüncenin doğmasına izin verir. Pratik kurcalama zihinsel kurcalamaya yol açar. Doğaya bedensel katılım, bir miktar kelimeden veya bilim kitaplarındaki sayılardan çok daha fazla şey öğretir. Yapmak, sembollerin asla sağlayamayacağı kişisel bir kavrayış üretir.
Paris'teyim, duyanlar sevinir, çoğu kıskanır. Haklıdırlar. Büyük bir kent, büyük ve garip baştan çıkarmalarla dolu. Bana gelince, bir bakıma bu ayartışlara kapıldığımı itiraf etmeliyim. Sanırım, bunu böyle söylemem gerek. Bu ayartışlara kapıldım ve sonuçta karakterimde değilse bile dünya görüşümde ve ne olursa olsun hayatımda bazı değişmeler oldu. Bu etkiler altında bende nesneleri tamamen başka türlü bir kavrayış belirdi; beni öbür insanlardan şimdi eskisinden daha çok ayıran bazı farklar var. Değişmiş bir dünya. Yeni anlamlarla dolu yeni bir hayat. Her şey çok yeni olduğu için şu anda biraz zorluk çekiyorum. Kendi ilişkilerimde acemiyim henüz
Sayfa 61 - CanKitabı okudu
Reklam
İnsanın en büyük silahı zekadır.
Biri pazı gücüne, öteki de güzelliğine güveniyor. Ben akıl ve zekâ, kavrayış ve irfanımla gururlanıyorum işte…Zekâ her şeye üstün gelir..
İnsan da bir makinedir. Zihinlerimizi ya da eylemlerimizi etkileyen hiçbir şey yoktur ki öncelikle duyu organlarımıza çarpan dış etkenlerden biri olmasın. Çevremizle olan benzerliğimiz nedeniyle çevremizdeki etkenlere benzer tepkiler veririz ve bundan da kavrayış kaynaklanır.
Bağlı olduğu ahenk, dolmuş şarkıları, gazino müziği seviyesinde olan insan dünyayı aynı seviyeden kavrayabilir. Düşünüş ve kavrayış seviyesi bu müziği yaşatacak, bu müziği devam ettirebilecek kırattadır. Böyle birinin yüksek seviyeli düşünceleri ne anlaması ne de aktarması mümkün değildir
Geçmişi hatırlama gayretimiz nafile, zihnimizin bütün çabaları boşunadır. Geçmiş zihnin hakimiyet alanının, kavrayış gücünün dışında bir yerde, hiç ihtimal vermediğimiz bir nesnenin içinde gizlidir.
Reklam
Dinin ahlak çağrısı ve sanatın kavrayış çağrısı dünyaya biz insanların ehliyeti dahilinde biçim verebildiği için değil, biz insanların kurtuluşuna giden yolu açtığı için önem vs değer sahibidir.
Kalplerin makamları dörttür. Zira Allah (c.c.) kalbi dört isimle anmıştır: "Sadr, kalp, fuad, lübb." Sadr, Allah'ın 'O halde Allah kimin sadrını İslam'a açmışsa...' (Zümer, 22) buyruğu gereği İslam'ın kaynağıdır. Kalp, 'Fakat Allah imanı size sevdirdi, onu kalplerinizde güzelleştirdi' (Hucurat, 7) ayet-i kerimesi gereği imanın kaynağıdır. Fuad, 'Gözün gördüğünü fuad (kalp) yalanlamadı.' (Necm, 11) ayet-i kerimesi gereği marifetin kaynağıdır. Lübb ise: 'Derin kavrayış sahipleri (lübb sahipleri) için deliller vardır.' (Al-i İmran, 190) ayet-i kerimesi gereği tevhidin kaynağıdır. O halde lübb birlemenin, fuad bilmenin, kalp inancın, sadr ise İslam'ın mahallidir.
Kavrayış
Ah ! Sevgili dünya ! Şimdi her şey açık. Birbirimizi tanıyoruz, neye gücümüzün yettiğini biliyoruz.
Sayfa 36 - Can, 41. BaskıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.