Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
6/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Türkiye'de Din, Siyaset ve Sinema
Türkiye'de Cumhuriyetin kuruluş felsefesinde din toplumsal alanda dışlandı. Bunun sebepleri çoktur, 50'li yıllarda din ve toplumsal alan arasında oynanan Demokrat Partisi 60 darbesine rağmen beli alanlar açıldı... 70'li yıllar da Erbakan'la birlikte din devleti aynı kavşakta buluşa bildi. Kemalist zihniyet, askari bürokrasi ve yargı sopası 28 Şubat sürecine kadar geline bildi. 2000'li yıllarına doğru din ve iktidar birleşe bildi. Din deyince iktidar, iktidar deyince din anlaşılır oldu. Din, sinama, iktidar ekonomi aynı alanda boy göstere bildi kendilerini. Sinema dini beyaz perdeye aktarırken Türkiye'nin son 20 yılını bazında ele alına bildi.
Siyaset ve Dinin Gösterisi
Siyaset ve Dinin GösterisiEbru Thwaites Diken · Metis Yayınları · 202115 okunma
Gel benim ruhumun gerçek sesi gel Yıllardır sönmeyen alevim, korum Gel benim ömrümün hikayesi gel Şiirim, sonsuzum, gerçeğim, zorum Gökle yerin birleştiği kavşakta Seni bulup bulup kaybediyorum. İlkin rüzgar değil sanki nefesti; Bir kez başlayınca estikçe esti... Sonra bir upuzun karanlık bastı; Sürdü hep aynı düş, hep aynı yorum Şimdi duraklarda her akşam üstü Seni bulup bulup kaybediyorum. Yitiksin baharlar, güzeller içinde Resimler,baharlar, sözler içinde Bazen bir iz görüp izler içinde Cevap umusuyla titriyor sorum Sonra en tanıdık yüzler içinde Seni bulup bulup kaybediyorum...
Bekir Sıtkı Erdoğan
Bekir Sıtkı Erdoğan
Reklam
Bunlarda bir yalnızlık var. Yalnızlık değil daha kötüsü. Hiçbir şey. ... Hiçbir şey. Hiçbir yere gitmeyen bir kavşakta hiçbir çakılın yanında, hiçbir kaldırım.
KAVŞAKTA
İlaç milaç bok püsür Şuramda bir şeyler var Sahiden bir şeyler var Haykırmadan anlatamam
Sayfa 68 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Küllerinden yeniden doğanlar!
Şimdi etrafımdakilere birden fazla cephede çıkan ve hangisini söndüreceğini bilemedikleri yangınlardan korkmamalarını söylüyorum, çünkü o anlar insanın hayatını yeniden alıp sıfırdan başlayacağı ve aynı kavşakta dönmeyi bırakıp anayola sapacağı bir el haritası görevi görüyor.
Sayfa 278Kitabı okudu
96 syf.
10/10 puan verdi
Altı Üstü
Altı Üstü
Ümit Yalçın Doğan
Ümit Yalçın Doğan
Merhaba arkadaşlar #öykü okumayı sevenler burada mı? Ben yoğun olduğum dönemlerde #öykükitabı okumayı cok seviyorum.Çapraz okuma yaparken peyderpey okuduğum #öykükitapları apayrı keyif veriyor bana Bugun sizlere birbirinden bağımsız gibi gözüken aslında bir yerlerde yolları kesişen kişilerin #öyküleri nden oluşan #altıüstü
Altı Üstü
Altı ÜstüÜmit Yalçın Doğan · Ayrıkotu Yayınları · 20243 okunma
Reklam
Türk halkı bugün çok ciddi bir yol ayrımındadır. Bu kavşakta alınacak yön, bu halkın ileride uygar insanlığın bir parçası olup olamayacağını, bağımsız bir kitle olarak uygarlık içinde yaşamını sürdürüp sürdüremeyeceğini tayin edecektir.
271 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kırklı yılların sonu ellili yılların başında Türkiye'nin çok partili hayata geçişindeki kavşakta bir ülke var ve bu ülkenin dönemeci alıp almaması söz konusu. Eserde küçük bir kasabada yaşanan siyasi gerginlikler çok partili hayatın yarattığı deprem etkisi ve halkın birbirine düşmesi romandaki insanların ulu orta konuşmaları, bir şeyleri bilen ile bilmeyenlerin konu hakkında olur olmadık şeyler dile getirmeleri siyasi çekişmeleri doğuran sebeplerdir.insanlar ve akrabalar arasında edilen sohbetler çok partili hayata geçiş ile birlikte siyasi tartışmalara dönüşünce yavaş yavaş aralarındaki bağlar koparılır. Dostluklar zedelenmeye başlar. Kahvehanelerde edilen sohbetler ağız dalaşlarına, tartışmalar öfke nöbetlerine döner. İnsanlar aralarındaki bağları tamamen koparır hatta Halk Partisi'nden olanlar Demokrat parti' ye gidenlerin tarlalarına giden suyu bile onlara çok görüp sularını keser. En cahil insanların bile kafasında üç beş politik cümle olup ve sloganik bir şekilde konuşmalarına sebep olmuş.
Dönemeçte
DönemeçteTarık Buğra · İletişim Yayınevi · 2004455 okunma
Türk halkı bugün çok ciddî bir yol ayrımındadır. Bu kavşakta alınacak yön, bu halkın ileride uygar insanlığın bir parçası olup olamayacağını, bağımsız bir kütle olarak uygarlık içinde yaşamını sürdürüp sürdüremeyeceğini tâyin edecektir. Kavşaktan ileri uzanan yollardan birinin üzerinde Atatürk ve Hasan-Âli Yücel birlikte bizleri aklın yoluna, sağlıklı, verimli, rahat ve zevkli bir ortak yaşam tarzına dâvet etmektedirler. Akılcı düşünce ve bunun ışığında tarihten alınan dersler diğer yolların sonlarının büyük bir olasılıkla felâket, en azından karanlık birer meçhul olduğunu söylemektedir.
Sayfa 18
Kendini kalabalık bir kavşakta , tedirginlik içinde , güvenle girebileceği bir boşluk açılmasını bekleyen acemi sürücüler gibi hissediyordu.
Reklam
Mekke ziraî bir yerleşim yeri olmamasına rağmen bölgenin ticaret merkeziydi. Çünkü tüccarların kıymetli baharatlar, buhurlar ve diğer mallarını güneydeki Yemen'den kuzeydeki Ürdün'e taşıdıkları kervan güzergâhlarının kesiştiği kavşakta bulunuyordu. Mekke ticarî başarısını aynı zamanda 𝙆𝙖̂𝙗𝙚 'nin varlığına borçluydu.
Orada kavşakta bir kralları var. Ama bu kral soyguncuların tanrısıdır.
Ertelenmiş yüzleşmeler sayfa 61
Tarihle şu veya bu biçimde kurduğumuz veya kuramadığımız ilişki biçimi aydınlar katında yaşanan bir kişilik parçalanmasının tezahür şekli olarak toplumsal planda kimlik bunalımına, daha geniş çerçevede medeniyet sorununa dönüşmektedir. ''Ortak hafıza''daki bu parçalanmışlık hali sadece geleceğe dair ortak hedefler üretmemekle sınırlı bir durum ortaya çıkarmıyor şüphesiz. Bu nedenle, şimdiyi anlamanın geçmişi seferber etmekten geçtiği ihtarını yapan Braudel''den ders çıkarmaktan aciz Türk seçkinlerinin bu ülkeyi kuşatacak hiçbir ortak hedef üretememelerine saşmamak gerekir. Tarih bilincinden yoksun olanların ortak, tutarlı ve toplumu yarına taşıyıcı bir gelecek tasavvurları olamayacağı gibi daha da vahimi gerçeklik algıları da yoktur. Ne yaşadığımız çağın gerçekliğini algılayabilirler ne de kendi toplumlarının gerçeklerini. Medeniyet kurmuş bir toplumun ortak bir tarih tasavvurunun olmaması yarınlara ilişkin bir medeniyet iddiasının da olmaması demektir. Toplumsal olarak hangi medeniyetin çocukları olduğu konusunda uzlaşamayanların maddi varlık iddialarını çoktan yitirdikleri söylenebilir. Tarih ve gelecek ilişkisi bir toplumun uzun yürüyüşü açısından varoluşsal bir sorundur. Gelmiş ve geleceğin buluştuğu kavşakta, ''şimdi''yi anlamlandırabilmek yani varoluş hakkın elde edebilmek için ortak bir havuzda biriktirilen, damıtılan geçmiş ve gelecek tasavvurunuzun var olması gerekir. Bu ortak havuz aydınların bilinci, toplumun vicdanında ortaya çıkar.
Sayfa 61 - Ertelenmiş Yüzleşmeler Hayat, Zihniyetler, Aidiyet ve Mahremiyete Dair Yazılar Akif Emre BÜYÜYENAYKitabı okuyor
“ Kendini kalabalık bir kavşakta , tedirginlik içinde , güvenle girebileceği bir boşluk açılmasını bekleyen acemi sürücüler gibi hissediyordu . “
Sayfa 138Kitabı okudu
1.425 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.