Hüsna kaya

Hüsna kaya
@kayah13
İlim irfan havarisi..
128 syf.
·
Not rated
Kitap âdeta bize adalet duygusuna bağlı bir insandan nasıl "azılı bir katil" yaratıldığını gösterdi. Kitap son ana kadar heyecanımı hep tetikte tuttu. Spoiler vermek isterdim ama zaten kısa bir kitap olduğu için heyecanı gitmesin diye spoiler vermeyeceğim. Tek kelimeyle, mükemmel bir kitap , okumanızı tavsiye ederim.
Adiller
AdillerAlbert Camus · Can Yayınları · 2018742 okunma
Reklam
72 syf.
·
Not rated
Kitap bir an bana Corc ORWELL'in Katalonya'ya Selam adlı kitabını hatırlattı. Orda İspanya iç savaşından bahsediyordu, bu kitaptaki isyanlar ,başkaldırı , işçi hakları gibi olaylar bana aynı duyguyu yaşattı. Gerçi kitaptaki isyan tarihi (1934) İspanya iç savaşının habercisi niteliğindeydi. Bu kitap tarihi yönüyle değil de sosyolojik tarafıyla beni çok etkiledi. O maden işçilerin sömürüye,haksızlığa,baskıya karşı isyan etmeleri ve isyanlarının kanlı bir şekilde bastırılması, tıpkı günümüzde hakkımızı savunurken bizi yönetenlerin düşüncelerimizi önemsemeyip demir kalkan gibi önümüzde durmalarına benzettim. Ne yazık ki bunların sorumlusu yine bizleriz. Yani kısacası o soğuktan titreyen ellerimizi ceplerimizi koymak yerine yumruk yapmayı başarabilirsek eğer ,karsimizdakiler de bizim göz hizamiza eğilme cesaretinde bulanamayacaklar. Herkese iyi okumalar...
Asturya'da İsyan
Asturya'da İsyanAlbert Camus · Can Yayınları · 2018451 okunma
85 syf.
·
Not rated
Bu kitabın 3. Serisi olan ve beni açıkçası ilki(Şeker Portakalı) kadar etkilemeyen bir kitaptı. Ben aslında bu kitapta en beğendiğim Zeze ile de ortak olan ve biraz da küçümsenerek söylen bir sözden bahsedeceğim, " Coğrafya, tembellere ve serserilere özgü bir ders..." Ben de bir coğrafya ve tarih seven biri olarak ,"Coğrafya ve tarih, tembellere ve serserilere özgü bir ders..." Açıkçası bu cümleyi kurarken diğer derslerimin kötü olduğundan değil de diğer derslerim bu dersler kadar ilgimi çekmediginden dolayı böyle bir cümle kurdum. Ben de Zeze gibi bir ülkenin nehiri,dağları, denizleri , tarihi yapısı, mimarisi bir türevden bir integralden daha çok ilgimi çekiyor. Kitapta biraz da dikkati mi çeken şey ise Zeze'nin babası onun doktor olmasını istiyor ama Zeze istemiyor ve Zeze'nin meslek seçiminde kararsız olduğu görülüyor. Aslında Zeze'nin bu kararsızlığının ve belirsizliğinin en büyük sebebi ne yazık ki hepimizin geleceğini kendileri tayin eden ebeveynlerimizin suçu. Ne olur çocuklarınızın hayallerine barikat kurup geleceklerini etkilemeyin. Yine kitap sonunda gerildim...
Delifişek
DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 201227.5k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
70 syf.
·
Not rated
Zweing'in toplamda okuduğum 7- 8. kitabından biri. Genelde olay örgüsü Rus klasikleriyle hemen hemen aynı işte zengin bir kontla evli olan bir kadının(Doyumsuz bir kadın) güya hasbelkader tanıştığı biriyle yaşadığı ilişkiyi anlatıyor. Normalde kitabı beğenmedim ama kitapta ilgimi çeken bir kısım oldu ve bu yüzden kisa bir değerlendirme yapmam gerektiğini hissettim. Evet, şimdi kitaba geçersek ; evli çocuklu bir kadının başka biriyle ilişki yaşaması üzerine kadının yani İrinin'in eşine yakalanma korkusundan bahsediyor. Benim en çok ilgimi çeken ve bir yandan da üzen kısım ise evlilik gibi kutsal bir kurumun bazı kirli gönüllere yuva yapması oldu açıkçası. Bu düşüncelerimi her iki cinsiyet için de söylüyorum: Eğer evliliginizden sıkılmış biriyseniz eşinizle oturup, karşılıklı konuşup, anlaşıp boşana bilirsiniz. Karşınızdaki insan ilk başlarda aşırı üzülüp bunalımlara girecek ama sonra alışacaktır. Yok eger hâlâ yalana devam edip surdururseniz aksi takdirde o kişinin ruhunu öldürmekle büyük bir cinayet işlemiş olursunuz . Sizden ricam ortada bir çocuk durumu varsa böyle şeylere asla kalkışmayın.! NOT: Yine sevmediğim bir kitaptı, tıpkı Zweing' in diğer kitapları gibi...
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103.5k okunma
80 syf.
·
Not rated
Kitap Sokrates'in öğrencisi Platon tarafından kaleme alınmış bir eserdir. Kitaba geçersek , Sokrates'in tek meramı hakikat, erdem,gerçeklik peşinden gidip ve öğretilerini etrafındaki kişilere anlatmaktı. Bu düşünce ve öğretilerin devletin yasalarıyla ters düştüğünden dolayı ölüm cezasına çarptırılmıştır. Kitapta en çok dikkatimi çeken şey ise Sokrates'in cezaya çarpıtıldiktan sonra sürekli Atina halkına seslenip sanırım ciddi bir kamuoyu oluşturmaya çalışmıştır. Ama ne yazık ki dar kafalı halkın düşünmek ve eleştirmekten yoksun olduklarından dolayı Sokrates'in tüm çabaları boşa gitmiştir. Nedense Sokrates'in bu olayı eskiden yapılan idam cezalarında, insanların kisa bir iş molası niyetine meydanın ortasında toplanıp yapılan idamları izleyip kayıtsız kalmalarının anımsattı bana. Ve kitabın sonunda Sokrates zehiri içip hayata gözlerini yumuyor. Gerçekten kitabın sonunda çok üzüldüm. Çünkü orda ölenin ünlü düşünür Sokrates olmasından ziyade , bir insanın hayatı bu kadar ucuz olmaması gerekir. +++
Sokrates’in Savunması
Sokrates’in SavunmasıPlaton (Eflatun) · İskele Yayıncılık · 201153k okunma
Reklam
68 syf.
·
Not rated
Anton Çehov'un okuduğum ilk kitabı. Kitabın tasvirleri o kadar gerçekçi ki, özellıkle kitabın son kısımlarında doktorun yani Andrey Yefimiç'in de koğuşa tikildiktan sonra çıkmak isteyip çıkmasına engel olununca sanki bir an ben delirmişim gibi hissettim. Ve sonunda doktorun ölmesi beni çok etkiledi.. Etkiledi çünkü ne bileyim git ücra bir kasabada doktorluk yap ve kaderin senin iyilestirmeni bekleyen hastalarla bir olsun...:( Not: Kısa bir kitaptı ama sanırım beni uzun bir süre düşündürecek bir kitap olacak.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270.3k okunma
184 syf.
·
Not rated
Öncelikle şahane politik bir kitap. Kitaba geçersek de bu kitapta o kadar çok " ben" kelimesi var ki, o ben kelimesini çıkarsanız herhalde doğru düzgün cümle bulamazsınız. Bu kitabı bu kitap yapan en büyük şey de sanırım bu kavramdır(ben). Aslında bu kitabı özetleyen iki şey var: birincisi, kitabın son kısmında senatör ve muhabirler arasında geçen soru- cevap bölümü, ikincisi ise kitabın arkasında yazılanlar. Ama bana sorarsanız kitabın arka kapakta ki sözler kitabın iç yüzünü teşhir etmede daha başarılı. Ve arka kapakta ki o cafcaflı sözler: "bizim icin rüşvet ve yolsuzluk kabul edilen bir siyasal görüştür. bizi destekleyen herkes devlet malına yeme fırsatını elde edecektir.' "dünya tarihinde ilk kez önce ben partisi, siz secmenlere istediginizi elde etme hakkini veriyor. yuzyillardir yolsuzluklarin basinda profesyoneller vardi, oysa biz bundan herkesin yararlanmasini istiyoruz..." "herkesi, surekli olarak kandirman olanaksizdir. ne varki, bir kez kandirmayi basarabilirsen, dört yil yararlanirsin..."
Önce Ben Partisi
Önce Ben PartisiRoger Price · Altın Kitaplar · 19903 okunma
155 syf.
·
Not rated
Can yücel'in okuduğum ikinci kitabıdır . Yücel bu şiir kitabını Adana Cezaevine mahpus edildiği yıllarda yazmıştır. Kitap; dönemin hayat pahalılığına,insanlar arasındaki ilişkilerinden ,düşüncelere pranga vurulmasından tutun dönemin hükümetine kadar kendine has bir üslûbuyla yazılmış politik yergi türünde bir kitabıdır . Bu kitabı okurken aynen kitaptaki mahkumlar gibi dışarı çıkmak için ve "Af" isteyen müebbet cezasına çarpıtılmış suçlular gibi ben de gün sayıyordum. Bu derece kitabın beni saran bir etkisi vardı. Ama en can alıcı kısmı bence Yücel'in yazdığı "Falaka" şiiriydi , olay kısaca şöyle: Yazdığı Falaka şiiri görevli tarafından alınıp herkes içinde okuduktan sonra görevlinin sinirlenip " benim cezaevimde böyle şeyler yazmak kesinlikle yasak!" Demesinden sonra yücel bu olay hakkında şunları söylenmiştir : "Cırcırlı'dan Kapıaltina geçerken artık, silâh yerine, şiir arıyorlar üstümde o günden beri..." Demesi ve sözlerin çoktan kuruşun yerine geçmesi....
Bir Siyasinin Şiirleri
Bir Siyasinin ŞiirleriCan Yücel · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,253 okunma
238 syf.
·
Not rated
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Ama baş karakter hepimizin bildiği ve benim aşırı ilgi duyduğum,"kahkahsız birgün harcanmış bir gündür." Sözünü hayat mottom yaptığım ve daha nice sözünü ilkem yapacağım Charlie Chaplin'dir. Bu kitapta hayatına bazı kısımları kurgusal da olsa tanıma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Sefil bir hayatın içinden çıkıp yer yer yönetmenliğini ve oyunculuğunu üstlendiği oyunlarıyla ; Avrupa tiranlarına, soytarilarina, burjuvazizim sistemin yaptığı hataları, yergileriyle okkalı bir tokat gibi suratlarına vurmuştur. Ve bu konu hakkında kitapta bir örneğine yer verilmiş. "Komedi benim gibi solcudur. Frank Capra’nın söylemeyi pek sevdiği gibi: Zorbaların suratına kapı kapatır; zayıf ve savunmasızlara ise –sadece küçük bir tebessüm kadar bile olsa- kapı açar. Ve bizi gözlerimizden yaşlar akıtana kadar güldüren şey, beklentimizin tersine dönmesine inanamayışımızdır.  Evet yukarıda belirtiği gibi " Zorbaların yüzüne kapı kapatır " yani şuan içinde bulunduğumuz sistemden bahsetmiş. Günümüzde de yapılan mizahlar, zulalarında bekleyen ve yazgılarının başkasının elinde olmasından rahatsız olmayan gürühlara,dalkavuklara verilmiş güzel bir cevaptır.++++++
Charlie Chaplin'in Son Dansı
Charlie Chaplin'in Son DansıFabio Stassi · Olasılık · 201526 okunma
459 syf.
·
Not rated
Kitap âdeta bir "başkaldırıyorum" niteliğindeydi. Yani kısacası romanda bir ağalık sisteminden ve köylünün boyun eğişinden bahsediyor. Ama ben kitaba bu çerçeveden bakmıyorum. Aslında günlük hayatta hepimiz birer "Memed'iz" ve Abdi Ağa gibi şahısların kurguladığı ölü bir hayattı yaşıyoruz. Ve demek istediğim, hepimiz bize dayatılan bu sistemin parçası olduğumuz sürece daha çok Haticesini toprağa verip yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan Memedler oluruz...Öncellikle bizlerin düşünüp ,sorguladığı ondan sonra fikri hür ,vicdanı hür nesiller yetiştirecegimiz günler dileğiyle hoşça kalın ...
İnce Memed 2
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029.6k okunma
Reklam
144 syf.
·
Not rated
Beni en etkileyen kısım, 1933'te Almanya'da Hitler'in başa geçmesiyle birçok düşünürün,bilim insanın ve kendisinin kitapları Naziler tarafında yakılınca söylediği o söz: " Bizimki de ne ilerleme! Orta Çağda olsa beni yakarlardı, bugünlerde kitaplarımı yakmakla tatmin oluyorlar"
Freud
FreudAhmet Üzümcüoğlu · Parola Yayınları · 201986 okunma
256 syf.
·
Not rated
Kitap araştırma-inceleme-sosyoloji türünde bir kitap. Kitaba geçersekte, öncelikle kitabın beyin yakan bir etkisi var. Kitap daha çok kendimize bile itiraf edemediğimiz şeyleri Google yazmaktan da çekinmediğimizden bahsediyor. Gerek gerçeklerimiz ,merak ettiklerimiz, sosyal hayat,ikili ilişkiler ,sevdiğimiz siyasi partiden tutun liderine kadar her şey ama her şeyi Google'dığımızdan bahsediyor.Kitapta bile bunun örneği verilmiştir. Kitabin bir kısmında, bir Amerikan seçimlerinde anketörlerin insanlara hangi siyasi lideri destekledikleri sorulunca; insanların kararsızım deyip,bir yandan yalan söyleyip, bir yandan da sürekli arama motoruna kafalarında tasarladıkları ve en başından beri destekledigi liderin konuşmalarını izleyip onları desteklediği görülmüştür. Okurken beni en çok hayrette düşüren şey ,"Evet ben de bunu Google" dım deyip çehremde hafif bir tebessüm oluşup ve hemen akabinde en küçük fuzûlî şeylerin bile veri tabanın oluşturulması, beni uzun bir süre dumura uğratmıştı..:)
Bana Yalan Söylediler
Bana Yalan SöyledilerSeth Stephens-Davidowitz · Koç Üniversitesi Yayınları · 201850 okunma