Hissediyorum kendimi karanlık bir odada zavallı, ihtiyar bir zenci gibi hissediyorum.
Oysaki aralıktan sızan bir ışık olsa, açılacak tenimin baharı.
Ruhum bedenimden ağır...
Kanadına Su damlası düşmüş kelebek gibiyim.
Sanırım taşıyamıyorum yükümü...
Çok gül çıktı karşıma,ama ben o Gül'ün bülbülü olamadım.
Sesim yorgun haykıramıyorumda ondan!!
Çok kırmızıydı Gül'ün yaprakları bense simsiyah...
Ötseydim kirletirdim yapraklarını.
Peki ya sonra sonra affedermiydi beni?
Hissedermiydi gecenin rengini alan tenimi..?
Görürmüydiki karşısındaki sükûneti? Göremezdi...
Ya baharın rengini alan yemyeşil dalları,onlar acıtırmıydı ellerimi?
Acıtamazdı..
Ruhu bedeninden ayrı, karanlıkta kaybolan bir zenciyi hiçbir şey acıtamazdı...