bir dip yalnızlık herkesi önce içine çekiyor sonra kusuyordu. kalabalığın gözleri yoktu. kulakları yoktu. ağızları bile yoktu. yalnızca ayakları vardı. her yer bembeyaz bir sisti. insanlar, taşıtlar, denizler değil de
sis hareket ediyordu. bembeyaz bir karanlık herkesin ruhuna sızıyordu. yalnızlık boyut değiştiriyor, dedim. tarçınla ben bile kaybolduk.