Aylaklık beni bugüne dek mücadele illetinden, rekabet lanetinden, kaygı zilletinden korumuştu.
576 syf.
5/10 puan verdi
Kesinlikle ticari kaygı ile yazılmış, ilk kitaplarındaki o güzelim sürükleyici kurgudan tamamen uzak, tümü ile sanki film yapılsın dermişçesine yazılan bir kitap. İlgimizi çekmesinin ya da toplumca sevmemizin tek sebebi ise, hikayenin bir kısmının İstanbul'da geçiyor oluşu. Onun haricinde kayda değer hiçbir şey yok..
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201325.9k okunma
Reklam
384 syf.
4/10 puan verdi
Grange gibi beklentilerimizi yukarılara taşımış bir yazardan, böyle zayıf kurgulu ve sıkıcı bir kitap beklemezdim açıkçası.. Dan Brown'un Cehennem'i gibi bu kitapta ticari kaygı güderek yazılmış.. Satırlar sıkıcı, hikayenin nereye gideceği belirsiz...ÇOk kötü...
Kaiken
KaikenJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20135.4k okunma
392 syf.
5/10 puan verdi
Tıpkı Jean Cristophe Grange, Dan Brown gibi, roman içi kurguları ile hayal dünyamızı genişletmiş, beklentilerimiz yükseltmiş yazarların son kitaplarındaki düşüş gibi, İskender Pala'nın bu kitabında da beklediğimizi bulamıyor, sanki ticari kaygı ile yazılmış havasına ister istemez kapılıyoruz.
Efsane
Efsaneİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014.5k okunma
Yazmak konuşmaktan çok farklıdır. Artık kendimize ait bir yüzümüz olmasın, yazımızın altına saklanalım diye yazarız aynı zamanda. Kağıt yaprağının etrafındaki, yanındaki, dışındaki, uzağındaki hayat, eğlenceli değil sıkıcı ve kaygı yüklü olan, başkalarına gösterilen bu hayat gözümüzün önünde duran ve efendisi olduğumuz o kağıt dikdörtgene dağılsın diye yazarız. Yazmak aslında yalnızca varoluşun değil bedenin de bütün tözünün kalem ve yazının kanallarından kağıdın üstüne ciziktirdiğimiz şu küçücük izlere akıtılmasıdır. Yazarken kurduğumuz hayal, boş kağıt üstüne ciziktirdiğimiz hem ölü hem geveze olan şu karalamalardan ibaret olmak, daha doğrusu sadece onlarda yaşamaktır. Ama uğuldayan hayatın harflerin hareketsiz uğultusu içinde dağılmasına asla ulaşamayız. Kağıdın dışında hayat hep kaldığı yerden devam eder, hep çoğalır, sürer; küçük dikdörtgende sabitlenmez hiç, bedenin ağır hacmi kağıdın yüzeyine yayılamaz bir türlü, o iki boyutlu evrene, o saf söylem çizgisine geçemeyiz asla, metnin çizgiselliğinden ibaret olacak kadar süzülüp incelemeyiz asla, ama varmak istediğimiz hep budur.
Karşısında uludağlar vardı: Bir yanı pırıl pırıl, aydınlık bir yanı gölgeli. Aydınlık ve gölge nasıl yan yana ise, insanın kaderi de öyle, mutluluk ve acıyı beraber getiriyordu. Bir yanda kıvanç, bir yanda kaygı. Hayat dediğin böyleydi işte..........
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.