Kayıp Zamanı Yakalayan Benlik Bu sefer bana mutluluk veren çeşitli izlenimleri birbiriyle karşılaştırarak bu mutluluğun sebebini tahmin etmeye başlamıştım; hepsinin ortak özelliği, tabağa çarpan kaşık sesini, döşeme taşları arasındaki yükseklik farkını, madlenin tadını, hem şimdiki anda, hem de uzak bir geçmişte hissetmemdi; o kadar ki, geçmiş, şimdiki zamana el koyuyor, hangisini yaşamakta olduğum konusunda beni tereddüte düşürüyordu; aslında, bu izlenimlerden haz duyan benliğim, izlenimin hem geçmişteki bir günde, hem de şimdi sahip olduğu ortak özellikten, zamandışı oluşundan haz duyuyordu; bu benlik, sadece şimdiki zamanla geçmiş arasındaki bu özdeşlikler sayesinde, yaşayabileceği yegâne ortamda bulunabileceği ve nesnelerin özünü tadabileceği zaman, yani zamanın dışında ortaya çıkıyordu. Bilinçsiz olarak küçük madlenin tadını tanıdığım anda ölüm konusundaki endişelerimin dağılması bu şekilde açıklanabilirdi, çünkü o andaki benliğim, zamandışı bir benlikti, dolayısıyla gelecekteki değişimlere kayıtsızdı. Bu benlik sadece nesnelerin özüyle besleniyordu ve hayal gücü işin içine girmediği için duyuların bu özü kendisine sunamadığı şimdiki zamanda besinini sağlayamıyordu; eylemin yöneldiği gelecek, bize bu özü bağışlar. Bu benlik, sadece ve sadece eylemin, anlık hazzın dışında, bir benzerlik mucizesi sayesinde şimdiki zamandan kurtulabildiğimde belirmiş, kendini göstermişti bana. Hafızamın ve zihnimin asla başaramadığı şeyi, eski günleri, kayıp zamanı yakalamamı, bir tek bu benlik sağlayabilirdi.
Reklam
407
“Anılar önemlidir. Anılar, yaşananları hatırlatır. Yapılan kötülükleri ve iyilikleri, acıları ve mutlulukları. Anıları unutursan, yaşananları da unutursun. Yaşananları unutursan, geçmiş tekrar eder.”
Sayfa 407 - Yapı kredi yayınları
Ne kadar çok hâtıra ve insan... Niçin Boğaz'dan ve İstanbul'dan bahsederken bütün bu dirilmesi imkânsız şeylerden bahsettim. Niçin geçmiş zaman bizi bir kuyu gibi çekiyor? İyi biliyorum ki aradığım şey bu insanların kendileri değildir; ne de yaşadıkları devre hasret çekiyorum. (...) Hayır, aradığım şey ne onlar, ne de zamanlarıdır. (...) Hayır muhakkak ki bu eski şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmeden kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz. (...) Hepsi idealin serhaddinde susmuş bu insanların hikmetinde kaybolmuş bir dünyayı arıyorum. İstediğime onlarla erişemeyince şiire, yazıya dönüyorum. Onu musikinin kadehinden istiyorum; kadeh boşalıyor, susuzluğum olduğu gibi kalıyor; çünkü sanat da aşk gibidir, kandırmaz, susatır. Ben seraptan seraba koşuyorum. Her başına koştuğum pınarda muammalı çehreler bana uzanıyor; bilmediğim, seslerini tanımadığım dudaklar benimle bitmez tükenmez işaretlerle konuşuyorlar, fakat hiçbirinin dediğini anlamıyorum; ruhum dudaklarından ayrılır ayrılmaz hiçbir şeyin değişmediğini görüyorum. Belki onlar da bana kendi tecrübelerinden, her adımda karşılarına çıkan sert duvarlardan bahsediyorlar; "Biz de senin gibiydik," diyorlar. "Hiçbir suale cevap alamazsın. Asıl olan içindeki hasrettir; onu söndürmemeye çalış."
Kayıp bir geçmiş önümde dikiliyor gibi
Sayfa 75
Geçmiş, geleceği içinde saklayan sırlarla dolu bir aynadır. Eğer o aynaya yeterince bakarsan zamanın sırrını da görürsün, hayatın manasını da. Ve elbette çocuklar aynaya baktıklarında kendileriyle değil babalarıyla karşılaşırlar.
Reklam
Geçmiş gözden geçirilmek için değil ders alınmak için yaşandı
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Suzan defter İnsan kendini bile bir başkasını severek sevebilir ancak, benim zavallı kızım. Altını Çizdiğim bir satırla başlamak istedim. edebi eser okumak zorlu bir yolculuk süreci konuları takip etmek okurken devamlılığı sağlamak pek kolay değil. kitabımızda bir erkek bir kadın olmak üzere iki kişinin günlüğü mevcut birbirine geçmiş
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212.9k okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
‘Günün Sonu’nu, ‘Gecenin Ortası’ takip etti… Şimdi sıra, ‘Şafağın Rengi’ni görmeye geldi. …fin de journee Bir cinayet,
Şafağın Rengi
Şafağın RengiJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202360 okunma
Simurg
“Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağı’na varamasan da evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam dünyanın kendisini hiç görebilir mi?”
Reklam
“…Geçmiş belki artık kayıp gitti elimizden, onu asla değiştiremiyoruz, buna gücümüz yetmiyor ama bugünümüzü ve geleceğimizi aldığımız kararlarla, seçimlerimizle biz inşa ediyoruz..."
Anılar önemlidir.Anılar,yaşananları anlatır. Yapılan kötülükleri ve iyilikleri,acıları ve mutlulukları.Anılarını untursan yaşananlarıda unutursun.Yaşananları unutursan geçmiş tekrar eder...
Sayfa 405 - Yıldız KarasuKitabı okudu
“ Anılarını unutursan, yaşananları da unutursun. Yaşananları unutursan, geçmiş tekrar eder. ”
Her neyse, elden gelen bir şey yok geçmiş için. Allah'a sığınıp geleceğimize bakalım biraz da...
288 syf.
10/10 puan verdi
uzun zamandır kitap okumuyordum bu kitap da uzun zamandır rafta bekliyodu ve gözüme çarptı, iyi ki gözüme çarpmış. Kitap, bir kadının geçmişiyle yüzleşmek için kelebekleri izlemek için gittiği bir adada yaşadığı deneyimleri konu alır. Ana karakterimiz Char, adada geçmişiyle ilgili önemli sırları açığa çıkarırken, aynı zamanda yeni bir hayatın kapılarını da aralar. Romanda, aşk, kayıp, ve ikinci şans gibi temalar işlenir. Okuduğum en iyi kitaplardan birisiydi yazarın kalemi, geçmiş ve geleceğin uyumu, içindeki hikayelerin gizemli oluşu, birbiriyle bağlantısı o kadar güzeldi ki bayıldım. Eğer bu tarz kitaplar biliyorsanız lütfen önerinn. Diğer kitapları gibi bu kitap da mükemmeldi, teşekkürler Sarah Jio :)
Sarah Jio
Sarah Jio
Kelebek Adası
Kelebek Adası
Kelebek Adası
Kelebek AdasıSarah Jio · Pena Yayınları · 201911.1k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.