Kitabın içeriğindeki her iki kurguda da yüzleşemediğimiz bazı gerçeklerin bir anda yüzümüze çarpacağı şekilde mesaj olarak iletilmesi Elanda, Myria ve okuyucu olan ben yani Ayşe'yi de en az onlar kadar etkiledi. Hayal dünyasında yaşanabilecek bazı durumların aslında içinde bulunduğumuz yaşamdan daha gerçekçi sayılabileceği bölümler vardı. İlk defa bir kitapta bunu hissettim ve kitaptan etkilenmemi sağlayan da buydu.
Ana karakterlerin karşılaştıkları durumlara bir tesadüf gözüyle yaklaşması gibi ben de bu kitabın elime geçmesi bir tesadüf mü bilmiyorum. İçinde bulunduğum süreçten çıkabilmek için çok fazla ses duydum, görüntüler oldu, okudum, yazdım, kaçtım, uzaklaştım kimi zaman tam içine girdim kurtulamadım. Kurtulacağıma dair tam umudumun yittiği noktada Ledyot'ta en çok okunan o köşe yazısıyla karşılaştım. Yaşadığım süreci kabullenerek ait olduğum yaşam puanına tekrar döneceğim günü bekliyorum.
<<kumsaldaki denizyıldızı olmaktan vazgeçmediğimiz, sırf herkes öyle diye kum tanelerine ayak uydurmadığımız o hayatı asla bırakmamak ümidiyle>>
Denizyıldızı olmaktan vazgeçtiğinizde o kum tanelerinin arasında sizi birinin bulup denizyıldızı olduğunuza tekrar inandırmasına kadar geçen süreçte çok büyük kayıplar verebilir hatta kendi benliğinizi unutabilir sizi bulan kişiye inanmayabilirsiniz.
Bence özellikle yolunu kaybetmiş herkesin okuyup her kelimesine de anlam yüklemesi gereken bir kitap. Her iki yazara, bu kitapla beni tanıştıran kişiye, defnetmek üzereyken tekrardan nefes alan hayatıma da teşekkürlerimi sunuyorum.