İslamın olduğu yerde kayıtsızlık yoktur.
695. Üzüntü ile kayıtsızlık arasında üzüntüyü tercih ederim.
Sayfa 26 - Hayata, insanlara ve özgürlüğe dairKitabı okuyor
Reklam
..başına böyle korkunç bir olay gelmiş biri olarak, içimde O'na karşı bırakın sığınma arzusunu, en ufak bir isyan, bir itiraz hissi dahi taşımıyorum. Ama bu kayıtsızlık, bu hiçlik gibi içimi kemirip duran şey, zamanla canımı yakmaya beni huzursuz etmeye başlamıştı. Yeniden, bir çocuk gibi inanmak istiyordum Allah'a.
Bütün bu yalnızlığın içinde mükemmel bir kayıtsızlık vardı, gecenin ve yeni bir günün kaygısızlığı.
Bu sətrlər çox ağrılıdır...
Durumu kötüydü ve onun durumun kötü olması doktorun da , bka herhangi birinim de umrunda değildi , çünki durumu kötü olan oydu.İvan İliç'e çok dokundu bu , kendine dehşetli acıdı ve böylesine önemli bir konuda kayıtsızlık , vurdumduymazlık içinde olan doktora karşı yüreği öfkeyle doldu.
Sayfa 35
Görünen o ki, yaşamakta ısrarcıyız. Derken yeniden kayıtsızlık üzerimize çullanıyor.
Sayfa 95
Reklam
Sanırım benim gözlerim içeriyi görmeye ayarlıydı. Dış dünyaya karşı garip bir dalgınlık , hatta kayıtsızlık içerisindeydim.
Bütün bu yalnızlığın içinde mükemmel bir kayıtsızlık vardı, gecenin ve yeni bir günün kaygısızlığı, ama o tepelerin mahremiyeti, sessiz tesellisi, ölümü sıradanlaştırıyordu. Ölebilirdin ama çöl ölümünün sırrını ebediyen saklayacaktı. Senden sonra da var olacak, hatıranı yıllanmış rüzgârlarla, sıcakla ve soğukla örtecekti.
Sayfa 155 - Parantez YayınlarıKitabı okudu
Kişi, bağımsızlığa ve emretmeye belirlenmiş olmak için, kendi koyduğu sınavlardan geçmeli; bunu da doğru zamanda yapmalı. Belki de oynanabilecek en tehlikeli oyun oldukları halde, kendi koyduğu sınavlardan kaçmamalı ve son olarak, bunlar yalnızca kendi tanıklığımızda, başka bir yargıç bulunmadan yapılan sınavlar olmalı. Bir kişiye bağlanıp kalmamalı: - en sevilen kişi bile olsa, - her kişi bir hapishanedir, bir kuytudur da. Bir vatana bile bağlanıp kalmamalı: en çok acı çeken, yardıma en çok ihtiyacı olan olsa bile, - yüreğini muzaffer bir vatandan kopartmak daha kolaydır. Bir merhamete bağlanıp kalmamalı: bir tesadüfün bize çektikleri ender eziyetleri ve çaresizliklerini gösterdiği yüksek insanlar söz konusu olsa bile. Bir bilime bağlanıp kalmamalı: kişiyi en değerli, tam da b i z i bekliyor görünen buluşlarla cezbetse bile. Kendi kurtuluşuna bağlanıp kalmamalı, altında hep daha fazla şey görmek için hep daha yükseğe uçan kuşun o şehvetli uzaklığına ve yabancılığına: - uçanın tehlikesi. Kendi erdemlerimize bağlanıp kalmamalı ve bir bütün olarak, herhangi bir ayrıntımızın, örneğin "misafirperverliğimizin" kurbanı olmamalıyız: kendilerine karşı müsrifçe, adeta kayıtsızlık içinde davranan ve liberallik erdemini bir günah boyutuna vardıran yüksek türden zengin ruhlar için tehlikelerin en tehlikelisidir bu. K e n d i n i k o r u m a s ı n ı bilmeli: en zor bağımsızlık sınavı.
Sayfa 49 - *
İnsanın belli başlı iki günahı var, öbürleri bunlardan çıkar: Sabırsızlık ve kayıtsızlık. Sabırsızlıktan Cennet'ten kovuldular, kayıtsızlıktan geri dönmüyorlar.
Reklam
Keats ve Flaubert gibi dahi adamların katlanılmasını öylesine güç bulduğu kayıtsızlık, dünyanın kayıtsızlığı, kadın söz konusu olduğunda yerini saldırganlığa bırakıyordu. Dünya onlara dediği gibi "İstiyorsan yaz; benim için fark etmez," demiyordu kadına. Dünya gülerek "Yazmak mı? Senin yazıların ne işe yarar ki?"diyordu.
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Herkese, her şeye, her gelişmeye karşı derin bir kayıtsızlık içindeydim. İşte beni özetleyecek cümle ancak bu olabilirdi: Kayıtsızlık durumu, katıksız özgürleşme...
Milyonlarca insan doğuyor, yaşıyor ve iptidaî aptallaştıran bir sefalet içinde ölüyorlar! Böyle mi olmalı? Çoğunlukla aslen doğuştan yetenekli milyonlarca insan tüm hayatları boyunca aptal birer koyun olarak kalıyorlar. Böyle mi olmalı? Milyonlarca küçük kardeşlerimiz ruhen kaba, acımasız ve şehvet düşkünüdürler. Böyle mi olmalı? Ve siz utanmıyor musunuz yüzlerce iğrenç ve suçlu ‘böyle mi olmalı’lardan? Bu rezil toplumsal aptallık ve kayıtsızlık da mı ‘böyle mi olmalı?.”
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.