Nihat Yaprak

Nihat Yaprak
@kayraa_kin
"İçimin sesi de olmasa, ölürüm yalnızlıktan..."
520 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Türk Edebiyatı'nda, en sevdiğim yazarların başında gelen Orhan Pamuk'un okuduğum 6. Eseri. Nobeli sonuna kadar haketmiş bir yazardır kendisi her bir kitabını bitirdiğim de tekrarlarım bunu. Masumiyet Müzesi, aşk hakkında, aşk acısı hakkında, bugüne kadar yazılmış, saplantılı aşkı en iyi anlatan kitaplardan birisidir bana göre. Yaşayan
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,8bin okunma
Reklam
252 syf.
7/10 puan verdi
Ziyan...
En sevdiğim, Deha yazar Hakan Günday'ın tüm külliyatını 2 yıl önce bitirmişken, tüm kitaplarını ikinci defa okumaya başladım. Kinyas Ve Kayra, Zamir, Azil, Az, Daha' dan sonra ikinci kez okuduğum bir diğer mükemmel eseri "Ziyan". Ziyan'ın künyesine baktığımız da, zorunlu askerlik görevini yapmakta olan nihilist bir
Ziyan
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,1bin okunma
318 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabı genel olarak beğendim. Yaşar Kemal'in güzel betimlemelerini bol bol içeriyor kitap, hatta çok içeriyor ve bu sayfalar sürünce çok can sıkıcı bir hal alıyor. Kitabın başı iyi başlıyor ama yarısına kadar çok ağır ilerliyor. ---Spoiler--- Vasiliye ayrılan bölümde yaklaşık olarak kitabın dörtte üçü, bir 'olay' olmasını çıldırtacak bir şekilde bekletiyor. Vasilinin kalkıp kahvaltı etmesi, kedisiyle balığa çıkması, allahuekber dağlarında taşıdığı ölüleri anımsaması, musayı takip edip tüfeğini kuşanması, tam vuracakken musanın birden vazgeçmesi, ertesi gün vuracağına yemin etmesi... bu döngünün onlarca kere tekrarlanması romanı okunmaz hale getiriyor. Bu durum okumayı çok güçleştirse de kitabın üçüncü çeyreğinden sonra anlatım tam akıcılık kazandı derken kitap bitiyor Seri bitince daha derli toplu bir değerlendirme yapılır ama İnce Memed'ten farklı olarak bölüm geçişlerinde belirgin bir bocalama gördüğümü söyleyebilirim. Ancak hem Yaşar Kemal'in mükemmel kalemi hem de tarihi bir sürecin insani arka planını anlatmasıyla karar verici makamlarda bulunan insanlara, savaşın görünmeyen yüzünü anlatan bu kitapları düzenli olarak okutabilseydik dünya çok daha güzel bir yer olabilirdi...
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor BaksanaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20206,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
232 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Umut Etmenin, beklemenin yorgunluğu...
Dino Buzzati'nin, benim için başyapıt denebilecek seviyede olan kitabı. Kitabı bugüne kadar nasıl okumadığıma üzüldüm. Öyle çok muhteşem, hayatın sırrını açıklayan bir kitap değil ama hayatın büyük bir gerçeğini de yüzümüze tokat gibi çarpan varoluşçu bir roman.. Yazar tüm kitap boyunca zamanın aslında çok hızlı akıp gittiğini, hayatının her anında insanın bir şeyleri beklediğini, umut ettiğini ve bu süreçte anı yaşamayarak belki de hayatı yaşamayı kaçırdığını yüzümüze muhteşem bir dil ve akıcılıkla vuruyor. “Artık bir şeyler olmalı” umuduyla yaşamaya çalışan, küçük olaylarla oyalanan ama asla tatmin olmayan, bir zaman sonra bir şeylerin olmasını da umursamayıp alışkanlıktan yaşayan insanlarız... Beklenen olay gerçekleşeceği zaman ise, iş işten geçmiştir artık. Uğruna feda ettiğimiz yıllar bizi tüketmiştir. Su gibi akıp giden yılları küçük bir ihtimal kapısını çalacak fırsatları bekleyerek, tüketmişiz. Kimimiz keşfedilmeyi, kimimiz sevilmeyi, kimimiz tıpkı kitaptaki askerler gibi kahraman olmayı bekliyoruz. Halbuki yıllar çok çabuk geçiyor. Halen daha gencim, güzelim, güçlüyüm diye kendimizi avuturken yaşlanıyor ve ölüyoruz.. Kitap bu gerçekleri ile sarsıyor bizi.. Kitap, ömrünü beklemek üzerine inşaa eden insanların hem bekleyişlerinin hem de beklediklerinin boş olmasıyla son bulduğunu anlatıyor. Can acıttı, huzurumu bozdu. Ama Kafka'nında dediği gibi zaten böyle olmalı kitaplar... Kendime ve tüm Oblomov'lara soruyorum; Tüm varoluşsal sancılarımızın, bunalımlarımızın sebebi de belki hiçbir şey yapmadan öylece geçmesini ve yaşamın bize bir şeyleri getirmesini beklemek olabilir mi ?
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,4bin okunma
210 syf.
7/10 puan verdi
Yaşamak..
Yazarın ilk kitabıymış. Kitap, kahramanımız Fugui'nin çok derine inmeden anlatılmış hayat hikayesidir. Dili oldukça sade ve akıcıdır. Hatta bu kadar basit bir anlatımın nasıl bu kadar güçlü bir anlatıya dönüştüğüne inanamazsınız. Zenginlik, acı, fakirlik, acı, gurur, acı, umut, acı, mutluluk, acı, acı ve acı etrafında dönen bir hikaye. Okurken gerçekten çok zorlandım, acı çektim, üzüldüm, olmaz dediğim olmamasını istediğim her şey oldu maalesef hikayede.. Depresyon da olanlara, hassas olanlara, kesinlikle önermediğim bir kitap. Kötü olduğundan değil. Aksine yukarda yazdığım gibi sade ve basit bi anlatım ile çok güçlü hisler hissettirip, Kafka'nın, "Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa ne işe yarar?" Tanımına uyan bi kitap olduğundan dolayı.. Ama Türkiye gibi insanı yoran, ekseriyetle mutsuz eden bir ülkenin ferdi olarak bu kitapla daha fazla mutsuz olmak istemezdim açıkçası. Tüm kitap boyunca yaşanan ölümler insanın bağrını delercesine acıklıydı. Yine söylüyorum burada yazarın başarısını es geçmemek lazım. Ama yine de kitabın da vermek istediği mesaj gibi, herşeye rağmen yaşanmalı, ve bu kitap da bu kadar acıya rağmen okunmalı bence...
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201634,4bin okunma
Reklam