Dedelerim, Ağdam'ı bir köy olarak terk etmişler. Benim gördüğüm Ağdam, büyümüş 55-60.000 nüfuslu , tek katlı, iki katlı evleri beyaz badanalıydı. Acaba evlerinin böyle bembeyaz yüzlü olmasından mı ona Ağdam demişlerdi, bilmiyorum. Ağdam mescidine Şahmar'la birlikte girdik. Ben orada önce iki rekat şükür namazı kıldım. Sonra vakit
Kırım a dönebilenler nasıl döndürüldüler ...
SSCB döneminde resmi politikanın bir sonucu olarak, Müslüman halka dinin unutturulması Kırım Türkleri arasında da katmerli olarak hissedilmektedir. Sürgüne tabi tutulan Kırım Tatar Türkleri komünist yönetim tarafından Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan gibi Müslüman olmalarına rağmen, ateist olan ülkelere gönderilmişlerdir. Bir kısmı ise Avusturya, Almanya ve Fransa gibi Hıristiyan ülkelere göç etmişlerdir. Kırım’a dönüş Avrupa'dan değil, Orta Asya ülkelerinden olmuştur. Kırımlı Tatar Türk'ü yurduna dönünce % 90 nispetinde Hıristiyan olan, bir anavatan bulmuştur. Kırım’da bıraktıkları eski camilerini bulamamışlardır.
Sayfa 375 - IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
Reklam
Büyük Orta Asya'da, Semerkand ya da diğer bölgelerde kağıt üreticiliği­nin, Arap ordularının m.s. 751'de şimdiki Kazakistan-Kırgızistan sınırındaki Taraz'da Çinli birliklerini mağlup edene kadar başla­madığına inanılıyordu. Hikayeye göre, esir alınan Çinliler arasın­da kağıt ustaları da vardı ve sanatlarını Semerkand'a tanıştırdılar. Ancak
Yavru kartala ulaşmak ölümcül bir tecrübe. Yuvaya kadar çıkıp bir kartal yuvasına ulaşmak ve anne kartalın orada olmadığı anı beklemek. Bazen iki-üç günlerini alıyor ve o güçlükle yuvaya ulaştıklarında yuvada mutlaka iki yavru kartal oluyor. O kadar çabanın sonunda iki kartal yavrusunu da alabilirler, almıyorlar! "Bir yavru kartal, Kazakistan'da kartalların hep var olması için yuvada kalmalı" diye düşünüyorlar. Yurt sevgisinin en güzel örneklerinden biri.
Sayfa 120 - Elma YayınlarıKitabı okudu
Büyük Tufan...
"Kazakistan'da yapılan bir kazıda, 15 metrelik kum tabakasının altından, Uygur halkı tarafından yapıldığı yazılı olan, çok gelişmiş bir medeniyete ait buluntuların çıkması, ve bu buluntularda Mu medeniyetinden bahsediliyor olması, akla söz konusu büyük Tufan'ın Mu Kıtasını batıran Tufan, deprem ve tsunami felaketleri olabileceğini getiriyor. Tabi ki böyle düşünecek olursak, anlatılan Tufan olayının tarihinin, bugün bildiğimizden çok daha eskilerde olacağı da kesindir."
Sayfa 98
Bağımsızlık taraftarları davalarını kaybedince hükümdarın kardeşi Chih-ch'i liderliğinde Batı Türkistan'a göç ettiler. Buraya yerleşerek ayrı bir devlet kurdularsa da MÖ 36'da üzerlerine gönderilen kalabalık Çin ordusuna kahramanca direndiler.Fakat, neticede mağlup olarak yok edildiler. Chih-ch'i ve ordusu tarihte Türklerin yaptığı ilk savunma savaşını gerçekleştirmişler; bin beş yüz kişi Güney Kazakistan'daki kalede göğüs göğüse çarpışarak yetmiş bin kişilik ordunun karşısında can vermişlerdi.
Reklam
İsrailli Fizikçi Vanunu'nun 5 Ekim 1986 da London Sunday Times'ta, İsrail'in - Mısır'da Asuvan Barajına kadar bütün şehirleri yerle bir edecek büyüklükte atom silahlarına sahip olduğunu çıklayınca ya kadar İsrail bu işi gizlice yönetiyordu. Vanunu açıklamayı yaptığı günden bugüne İsrail hapishanelerindedir. Öte yandansa onun hükümeti Çin, Hint, Pakistan veya Sovyet nükleer silahların bir kısmına varis olan Kazakistan'ın nükleer denemelerini şiddete kınamaktadır. Not:Vanunu 18 yıl hapis hayatından sonra 2004 tarihinde serbest bırakıldı.
Sayfa 24 - Nehir YayınlarıKitabı okudu
Trenlerdekilere ne oldu ?...
Trenler; Kabartay, Sibirya, Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’da yolcularını boşalttılar. Özbekistan’a gelenler, daha önceden hazırlanmış ve tembihlenmiş Özbek Türkleri tarafından taşlandı. Yaralananlar ve ölenler oldu. Hayatta kalmayı başarabilenlerin % 3’ü, çok kötü şartlar altındaki hayata dayanamadı. Açlık, sıtma, verem ve diğer hastalıklar sebebiyle ilk altı ay içerisinde öldü.Geri kalanlar, farklı iklim şartlarındaki sürgün bölgelerinde can, mal ve kültürel değerlerini korumaları engellenerek âdeta açık hava hapishanesi şartlarında yaşamaya mahkum edildiler.
Sayfa 346 - IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
"Kazak kadınları II. Dünya Savaşı’nda yeterince faal görevler üstlendiler. Kazakistan Askerî Komitesi’nin verilerine göre 5.183 Kazakistanlı kadın bütün askerî eğitimleri alarak savaşın en tehlikeli bölge ve birimlerinde (keşif grubu, hücum taburu, tank ve makineli tüfek bölükleri, hava birimlerinde) görev yaptılar."
Kavimler (Türk) göçünün asıl nedeni
Batı Kazakistan sahasında hayvanların yiyebileceği ot türünün sadece yedi, İtil Irmağı'nı geçip Doğu Avrupa sahasına ulaşınca bu sayının 2.000 olması bin yıllar içerisinde Orta Asya'dan batıya büyük göçlerin gerçekleşmesinin esas sebebini açıklamaktadır.
Sayfa 37 - Kronik yayınlarıKitabı okudu
775 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.