Deneme Denemesi: Kalınlığı İnceliğinde
Dilini kaybeden bir millet her şeyini kaybeder diyor Peyami Safa. Buradan bir pratikle dili bozulan bir millet bozulmaktan kaçamaz diyebiliriz. Leibniz, 'bana muhteşem bir lisan ver, sana büyük bir millet teşkil edeyim' derken büyük milletlerin varlığını diline borçlu olduğunu ifade ediyor diyebiliriz. Bu bağlamda Türk milletinin büyük bir tarihe
Şu koskocaman şehrin sokaklarında dolaşanların yüzlerine bakın… Yüz mü bunlar! Sararmış, uzamış… Gülmeyi unutmuş… Bu yüzler sevinci unutmuş. Sevmeyi unutmuş. Şöyle yürek dolusu, can dolusu, kucak dolusu sevmeyi unutmuş. Ağız dolusu öpmeyi unutmuş bunlar. Şöyle sağlıklı, kütür kütür öpmeyi unutmuşlar. Gözleri kırgın, yılgın, paslı… Kuşkulu, korkulu, düşmanca… Ben bu şehirden korkuyorum, bu şehirde hasta oluyorum, deliriyorum… İçimden her şeyi bırakıp kaçmak geliyor. Kirlenmiş, bitlenmiş, çamur içinde bir şehir. Dedikodu hastalığında, merhametsiz, sevgisiz, kazıkçı… Bu şehir karaborsacıların şehri… Bire bin kazananların, lüksün şehri… Ve bu şehrin dört bir yanını çamur deryası içindeki çerden çöpten gecekondulu, yüz binlerce insanın yaşadığı umutsuz insanların mahalleleri çevirmiş. Ağzını açmış, bir ejderha gibi duruyor. Yaşar Kemal
Reklam
Merhaba. Sizleri bir konu hakkında bilgilendirmek istiyorum. İdefix' ten 3 yıl önce alışveriş yapmayı kestim. Çunku bir hafta sonra sınavda sorumlu olduğum kitap ile birlikte başka siparisler de vermiştim. O önemli kitap stokta var görünmesine rağmen, diğer kitaptar geldi. O kitap gelmedi. Ortaçağ cadilik kültürüyle ilgili bir kitapti ve çok zor
Maalesef tüm dünya !
Şu koskocaman şehrin sokaklarında dolaşanların yüzlerine bakın… Yüz mü bunlar! Sararmış, uzamış… Gülmeyi unutmuş… Bu yüzler sevinci unutmuş. Sevmeyi unutmuş. Şöyle yürek dolusu, can dolusu, kucak dolusu sevmeyi unutmuş. Ağız dolusu öpmeyi unutmuş bunlar. Şöyle sağlıklı, kütür kütür öpmeyi unutmuşlar. Gözleri kırgın, yılgın, paslı… Kuşkulu, korkulu, düşmanca… Ben bu şehirden korkuyorum, bu şehirde hasta oluyorum, deliriyorum… İçimden her şeyi bırakıp kaçmak geliyor. Kirlenmiş, bitlenmiş, çamur içinde bir şehir. Dedikodu hastalığında, merhametsiz, sevgisiz, kazıkçı… Bu şehir karaborsacıların şehri… Bire bin kazananların, lüksün şehri… Ve bu şehrin dört bir yanını çamur deryası içindeki çerden çöpten gecekondulu, yüz binlerce insanın yaşadığı umutsuz insanların mahalleleri çevirmiş. Ağzını açmış, bir ejderha gibi duruyor. Yaşar Kemal
Kazıkçı Fehmi diye boşa demiyorlar
Ablam peynir kremalı çizisini 5 tlye sattı. PEYNİR KREMASI OLMAYAN SADE ÇİZİYMİŞ. Nesin sen kardeşim kazıkçı bakkal amca mı?
Reklam
BİR GÖRGÜSÜZ SINIF: TÜRKİYE BURJUVAZİSİ Devrimini gerçekleştiremeyen sınıf görgüsüzdür. Kabaca üç sınıf, yeryüzü tarihinde geçmişten geleceğe egemenliklerini kurmuş, toplumların yaşamına damgasını vurmuştur. Eskilerde aristokrasi, büyük toprak sahibi... Sonra burjuva, fabrika sahibi... Ve proletarya, emek sahibi ... Tarihte tarımdan
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.