“… Ben bu şehirden korkuyorum, bu şehirde hasta oluyorum, deliriyorum… İçimden her şeyi bırakıp kaçmak geliyor. Kirlenmiş, bitlenmiş, çamur içinde bir şehir. Dedikodu hastalığında, merhametsiz, sevgisiz, kazıkçı… Bu şehir karaborsacıların şehri… Bire bin kazananlarin, lüksün şehri…” Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne - 21 Şubat 1962
İçimden her şeyi bırakıp kaçmak geliyor. Kirlenmiş, bitlenmiş, çamur içinde bir şehir. Dedikodu hastalığında, merhametsiz, sevgisiz, kazıkçı... Bu şehir karaborsacıların şehri... Bire bin kazananların, lüksün şehri... Ve bu şehrin dört bir yanını çamur deryası içindekilerden çöpten ge­cekondulu, yüz binlerce insanın yaşadığı umutsuz insanarın mahalleleri çevirmiş. Ağzını açmış, bir ejderha gibi duruyor.
Reklam
A101- BİM olmadan önce bakkallar tarafından az dolandırılmadık.
Adam kısmı kazıkçı olmayınca dükkancılık edemez öğretmenim! 
Sayfa 147 - İthaki, 13.Baskı Nisan 2022Kitabı okudu
Bütün kaypaklığına, hoppalığına ve yalancılığına karşın ona güvenim tamdı. Bana yalan söylediğini anladığım anda bile ona güveni­yordum. Yaptığı her yanlış, saçma ve ikiyüz­lü davranış için kendimce birtakım bağışlayı­cı nedenler bulabiliyordum. Aslında bende de biraz yalancılık yok muydu? Ben de dalavereci, kazıkçı ve ikiyüzlü biri değil miydim? Seviyor­san güvenmelisin; güvenirsen anlayışlı ve ba­ğışlayıcı olursun.
Ben bu şehirden korkuyorum, bu şehirde hasta oluyorum, deliriyorum... İçimden her şeyi bırakıp kaçmak geliyor. Kirlenmiş, bitlenmiş, çamur içinde bir şehir. Dedikodu hastalığında, merhametsiz, sevgisiz, kazıkçı... Bu şehir karaborsacıların şehri... Bire bin kazananların, lüksün şehri... Ve bu şehrin dört bir yanını çamur deryası içindeki çerden çöpten gecekondulu, yüz binlerce insanın yaşadığı umutsuz insanların mahalleleri çevirmiş. Ağzını açmış, bir ejderha gibi duruyor.
"İçimden her şeyi bırakıp kaçmak geliyor. Kirlenmiş, bitlenmiş, çamur içinde bir şehir. Dedikodu hastalığından, merhametsiz, sevgisiz, kazıkçı..."
Sayfa 44 - Yapikredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aslında bende de biraz yalancılık yok muydu? Ben de dalavereci, kazıkçı ve ikiyüzlü biri değilmiydim?
Asla seni bir gecede zengin edebileceğine söz verenlere güvenme oğlum. Genelde ya delidirler ya kazıkçı.
Ben bu şehirden korkuyorum, bu şehirde hasta oluyorum, deliriyorum... İçimden her şeyi bırakıp kaçmak geliyor. Kirlenmiş, bitlenmiş, çamur içinde bir şehir. Dedikodu hastalığında, merhametsiz, sevgisiz, kazıkçı... Bu şehir karaborsacıların şehri... Bire bin kazananların, lüksün şehri... Ve bu şehrin dört bir yanını çamur deryası içindeki çerden çöpten gecekondulu, yüz binlerce insanın yaşadığı umutsuz insanların mahalleleri çevirmiş. Ağzını açmış, bir ejderha gibi duruyor.
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.