Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kazım Cansever

Kazım Cansever
@kazimcansever
bütün insanlar doğal olarak bilmek isterler - metafizik, aristoteles
224 syf.
1/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Zaman Kaybı
Baştan sona berbat bir hikaye anlatıcılığı ve kral çıplak diyemeyenlerin omuzlarında yükselmiş bir kitap. Herkes kötülük hakkında olduğunu söylemiş, sanırım buradaki bahsedilen kötülük yazarın okuyucuya yaptığından başka bir şey değil. Para için yazdığına her yerde vurgu yapılmış, zaten böyle kötü bir kitabı ancak para ile yazabilir bir insan.
Tapınak
TapınakWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2021284 okunma
Reklam
330 syf.
6/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Okuduğum en sinir bozucu karakterlerden biri oldu Goriot efendi. Vıcık vıcık bir iyilik kisvesine sığdırılmış abartılı bir vicdan azabı portresi. Kızlarına olan patolojik tavrının yüceltilmesi de ayrıca enteresandı. Kitabın akışı da bir çok klasiğe göre beklentinin çok altında kaldı, çoğu olay sadece olsun diye oldu sanki. Balzac’ın böyle aşırı yoğun çikolata yemiş hissi veren eserleri bana hiç tat vermiyor.
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Alfa Yayıncılık · 201814,9bin okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
19 günde okudu
McDonaldlaştıramadıklarımızdan mısınız?
Halihazırda içinde yaşadığımız toplumun dinamiklerini dünyaya az önce inmiş bir uzaylıya analiz ederek anlatır gibi açıklayan bir kitap. Bunu da McDonald’s’ın öncülük ettiği dört temel unsur üzerinden kuruyor: daha verimli, daha hesaplanabilir, daha öngörülebilir ve daha denetlenebilir sistemler kurma aşkı. Öyle ki bazen bu kurulu yapıdan başka bir alternatifin olabileceğini dahi hiç düşünmediğimi farkettim. Bu açıdan bu uzaylıya anlatır gibi teker teker anlatması bir yabancılaşma hissi yaratarak durumu daha iyi görmeyi sağlıyor. Kitabın bu dört unsur tezi sadece yeme içme alanında değil, doğumdan ölüme her alanda defalarca farklı örneklerle anlatılıyor. Bana en enteresan geleni ölüm gibi doğal bir sürecin bile mcdonaldlaştırıldığını açıklaması olmuştu. Arada bazı fikirlerine katılmasam da toplumbilimi açısından giriş niteliğinde güzel bir çalışma.
Toplumun Mcdonaldlaştırılması
Toplumun McdonaldlaştırılmasıGeorge Ritzer · Ayrıntı Yayınları · 2021651 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
109 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okunması çok rahat bir kitap Aşk-ı Vatan. 19. yüzyıl sonunda yaşamış bir Türk kadın yazarın kaleminden Avrupalı birilerinin hikayesini okumak epey enteresan bir deneyim - genelde tersini görmeye alışmışız. Bir sebepten kitabın sonu aceleye gelmiş gibi geldi bana, oysaki biraz daha devam ettirip kurduğu hikayeyi tamamlasaydı çok daha etkili olabilirdi.
Aşk-ı Vatan
Aşk-ı VatanZafer Hanım · Antik Kitap · 200836 okunma
492 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Güzel bir Hint yemeği gibi yoğun, zengin, doyurucu ve özgündü. Büyülü bir gerçeklikte Hindistan’ın dönüşümünü görmek açısından harikulade bir eser. Okurken bir çizginin üzerinde yaşananları değil, bir çemberin kusursuz bütünlüğünü hissediyor insan. Rushdie, yarattığı evrene her noktasında çok hakim bir yazar - diğer kitaplarını da okumayı planlıyorum.
Geceyarısı Çocukları
Geceyarısı ÇocuklarıSalman Rushdie · Metis Yayınları · 2010734 okunma
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Post-truth ve hileli akıl yürütme (safsata) konusu ile ilgileniyorsanız, çok güzel bir giriş kitabı olmuş. Bol bol altını çizerek okudum. Arı bir dille ve çok detaya boğmadan meramını anlatması okumayı epey rahatlatıyor. Devamında Immanuel Tolstoyevski’nin Safsatalar Ansiklopedisi adlı kitabı da okunabilir.
Yalanın Siyaseti
Yalanın SiyasetiYalın Alpay · Destek Yayınları · 2017921 okunma
512 syf.
9/10 puan verdi
·
60 günde okudu
Kitabın ikinci kısmını özellikle uzun süreye yayarak okudum çünkü arka arkaya safsata örnekleri okumak çok mantıklı gelmedi. İlk kısımdaki tarihsel arkaplan ise gayet bir oturuşta okunabilir türden. İyi yanları: - kendisinin de söylediği gibi safsataları yeni bir ilişkilendirme ile gruplaması - sıkıcı tanımlar yerine anlaşılır örnekler bulması, özellikle yaşanmış gerçek hikayeleri dahil etmesi yeri geldiğinde - konuyu ele alış şekli, safsata süpergücü satmak yerine farkındalık anlatması - köpek, at, Batman, Sherlock öyküsü iyi gibi - dikkatin dağıldığı yerde nefes aldırıyor - demirel Daha iyi olabilirdi: - bazen kendi kendimi ‘bu bir kişisel gelişim kitabı değil’ diye telkin ederken buldum. Öyle olmadığını gayet iyi bilip Tolstoyevski’nin üslubunu tanısam da bir sebepten arada öyle hissettiğim oldu. Muhtemelen, hiç bir katkısı olmayan karikatürler ve kitabın yazı fontuyla görsel açıklamalarının başka font olması gibi durumlar etkili oldu. O kitaplar da hep böyle geliyor bana - sanki Word dosyasının direkt kitaplaştırılmış hali gibi. - bazı kısımları belli bir dönemden sonra anlam ifade etmeyecek siyasi göndermeler içeriyor, hatta bir kısmında şimdiden ‘ha böyle bir şey vardı’ dediğim oldu. Konunun özüne müthiş katkısı olmayan bu göndermeler, kitabın raf ömrünü azaltabilir belki. Tolstoyevski’yi bir çok mecradan takip eden biri olarak gönlüm 10 yıldız vermek istiyor ama 9 veriyorum.
Safsatalar Ansiklopedisi
Safsatalar AnsiklopedisiImmanuel Tolstoyevski · Epsilon Yayınevi · 2020809 okunma
348 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Birinci dünya savaşı yıllarının Girit’inde geçen bir çeşit Dövüş Kulübü hikayesi. İsimsiz bir anlatıcının hayranlıkla bağ kurduğu bir karakter olan Aleksis Zorba, 20. yüzyılın başındaki bir Tyler Durden adeta. Dövüş Kulubü’nde anlatıcı, tüketim odaklı büyük çarkın küçük dişlisi olma bunalımda gidip gelirken burada da anlatan (Kazancakis’in kendisi) kendi döneminin anlam arayışı, özgürlük/ulus/vatan/aydın kavramlarının baskısı ile ezilip çaresiz kalmış durumda. O dönem çok benzer ruh halinden Türk entelektüelinin de geçmiş/geçiyor olması da enteresan. Denizin iki yakasında da aynı sancılar çekilmiş meğerse. Aleksis Zorba belki gerçekten yaşamadı ama Kazancakis ona çok benzeyen bir hayatı yaşamış olan George Zorbas ile kömür madenlerinde çalıştı. Benim merak ettiğim ise şimdi Kazancakis'in, George Zorbas’ın üzerine ne kadar kendi olmak isteyip de olamadığı insanı eklediği.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,2bin okunma
175 syf.
8/10 puan verdi
·
36 günde okudu
Kâşif
Tüm tartışmalar bir yana, böylesi fikirleri hem kendisine hem de topluma rağmen cesaretle ortaya atabilmesi bile her anlamda takdire şayan. Kitabın alt başlığında da olduğu gibi Freud, bir bilim insanından öte bir kaşif. Bu keşfe çıkarken elinde tuttuğu parça parça harita da bizatihi ‘kendisi’, kendi ruhu. Her ne kadar keşfettiği meçhul kıtanın varlığı şüpheli olsa da, orada olduğuna inananlar sayısı hala epey yüksek. 83 yıla sığmış bu bilimsel peri masalını detaylıca anlamak ve bir düşünce insanını daha iyi tanımak için bir zamanlar Açık Radyo’da yayınlanan Didik Didik Freud podcastleri de dinlenebilir.
Bilinçdışının Kaşifi - Sigmund Freud
Bilinçdışının Kaşifi - Sigmund FreudMargaret Muckenhoupt · Tübitak Yayınları · 200282 okunma
388 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kurak bir kitap
Hem hikayesi hem de karakterleri aşırı yüzeysel bir kitap olması nedeniyle bir hayalkırıklığı oldu benim için. Edebi bir eserdense, sanki yazarın tanıdığı bir ailenin hikayesini, üzerine düşünmeden arka arkaya anlatıyormuş gibi bir his oluştu okurken. Akim amcayı hariç tutarsak, her bir karakter tek boyutlu ve abartılı bir skeçin içindeymiş gibi yaşıyor hayatı. Bu durum da okuyucunun kişilerle bağ kurmasını da doğal olarak zorlaştırıyor. Tüm bunların üstüne çevirisinde de yer yer ciddi sıkıntılar var kitabın, bazı cümleler boşa düşüyor. VBKY bastığı için heyecanla başlamıştım ama beklentimin epey altında kaldı.
Balıkçılar
BalıkçılarDmitri Vasilyeviç Grigoroviç · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201989 okunma
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
“Neysen o ol!”
Örse şiddetle vuran çekiç gibi güçlü, çıkan kıvılcımlar kadar etkileyici bir kitap. Hem karakterlerin hem de hikayenin üzerine çok iyi çalışılmış. Yaşanan dönüşüm ve anlatımın üzerine oturduğu yapı iyi bir kitabın nasıl olmasını gerektiğini her yönüyle hissettiriyor.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,7bin okunma
868 syf.
8/10 puan verdi
·
29 günde okudu
‘Çoğunlukla eğlenceli’
Roman okur gibi değil, dizi izler gibi bir tat bıraktı bende. Edebi açıdan büyük bir beklenti ile başlamamak lazım. İlk çıkış noktası da bir radyo oyunu. Popüler kültüre katkı yapmış bir çok lafın çıkış noktası olması açısından da değerli. İnce esprileri ve bilindik evrenden uzaklaştırması gayet keyifli. Rick & Morty veya Dr. Who seven herkesin beğenerek okuyacağı beş perdelik bir üçleme.
Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada)
Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada)Douglas Adams · Alfa Yayıncılık · 20213,938 okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Sokrates’in ünlü akıl yürütme/yürüttürme yöntemi fazla indirgemeci bir hal alıyor bir noktadan sonra. Eğer A, B demek ise; B de C anlamına gelirse, o halde A aslında C demektir yaklaşımı topluluk önünde etkileyici sonuç verse dahi ürettiği netice makul bir yere ulaşmıyor bence. Buna rağmen, 2500 sene önce oynanmış bir çeşit satranç maçını izler gibi bu diyalogları okumak gayet eğlendirici.
Protagoras
ProtagorasPlaton (Eflatun) · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 1997614 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Zihin açıcı bir yolculuk
Matematik ve özellikle geometri ile ilgilenen herkesin bu ikisinin zaman içindeki yolculuğunu görmesi için mutlaka okuması gereken bir kitap. Öklid geometrisinden öklid-dışı geometriye geçiş gibi kritik bir konuyu tarihteki büyük matematikçilerin hayatlarını merkeze alarak akıcı bir şekilde anlatıyor Osserman. Bu sayede genel göreliliğe kadar evreni anlama yolculuğuna giden yolun adım adım nasıl örüldüğünü daha net bir şekilde anlamak mümkün. Bir yandan da astronomi meraklıları için bir özet niteliğinde. Ayrıca, bugün varlığı sadece zihnimizde olan bir çok matematiksel fikrin/savın günü geldiğinde evrende bir karşılığının olup olmayacağını düşünmek dahi heyecan verici.
Evrenin Şiiri
Evrenin ŞiiriRobert Osserman · Say Yayınları · 201377 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
45 günde okudu
Diyalektiksiz asla
Şiirleri kadar sonda yer alan eleştiri yazılarından da çok zevk aldım. O dönem neler konuşulduğunu, tartışıldığını görmek zamanda yolculuk gibi. Özellikle Attila İlhan’ın lafı çok uzatmadan söylemek istediğini söylemesi ve çoğumuzun sorgusuz kabul ettiği edebi varsayımların üzerine gitmesi durup düşünmeme vesile oldu. Şiirlerine gelince, farklı tarzları/konuları denemesi sürekli üretmeye çalışan bir zihni apaçık ortaya çıkartıyor. Severek okudum.
Böyle Bir Sevmek
Böyle Bir SevmekAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20172,934 okunma
215 syf.
·
Puan vermedi
Gödel, teoremi ile insanlığı salt matematik kullanarak bir gün kadiri mutlak olabilme ve hakikate hükmedebilme rüyasından uyandırdıktan sonra elimizde kalan en iyi açıklama muhtemelen Orhan Veli’nin şu şiiri olsa gerek: Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. Kitabın kendisine gelince bence yazarlar güzel bir iş çıkarmış ve böyle derin bir konuyu farklı başlıklara bölerek gayet tadında anlatmış. Fakat iş çeviri kısmına geldiğinde Türkçe’nin hala bu anlatılan konular ile ilgili oturmuş bir kelime hazinesini üretememesi gerçekten üzücü.
Gödel
GödelJohn Casti · Kabalcı Yayınevi · 20107 okunma