Kitabın ikinci kısmını özellikle uzun süreye yayarak okudum çünkü arka arkaya safsata örnekleri okumak çok mantıklı gelmedi. İlk kısımdaki tarihsel arkaplan ise gayet bir oturuşta okunabilir türden.
İyi yanları:
- kendisinin de söylediği gibi safsataları yeni bir ilişkilendirme ile gruplaması
- sıkıcı tanımlar yerine anlaşılır örnekler bulması, özellikle yaşanmış gerçek hikayeleri dahil etmesi yeri geldiğinde
- konuyu ele alış şekli, safsata süpergücü satmak yerine farkındalık anlatması
- köpek, at, Batman, Sherlock öyküsü iyi gibi - dikkatin dağıldığı yerde nefes aldırıyor
- demirel
Daha iyi olabilirdi:
- bazen kendi kendimi ‘bu bir kişisel gelişim kitabı değil’ diye telkin ederken buldum. Öyle olmadığını gayet iyi bilip Tolstoyevski’nin üslubunu tanısam da bir sebepten arada öyle hissettiğim oldu. Muhtemelen, hiç bir katkısı olmayan karikatürler ve kitabın yazı fontuyla görsel açıklamalarının başka font olması gibi durumlar etkili oldu. O kitaplar da hep böyle geliyor bana - sanki Word dosyasının direkt kitaplaştırılmış hali gibi.
- bazı kısımları belli bir dönemden sonra anlam ifade etmeyecek siyasi göndermeler içeriyor, hatta bir kısmında şimdiden ‘ha böyle bir şey vardı’ dediğim oldu. Konunun özüne müthiş katkısı olmayan bu göndermeler, kitabın raf ömrünü azaltabilir belki.
Tolstoyevski’yi bir çok mecradan takip eden biri olarak gönlüm 10 yıldız vermek istiyor ama 9 veriyorum.