Hitti’nin, bir göçebe bedevinin psiko-sosyal özelliklerini çarpıcı biçimde tasvir ettiği aşağıdaki ifadeleri, 20. yüzyılın başında yaşamış bir Vehhabinin karakterini ve içinde bulunduğu şartları aynı zamanda bize anlatmaktadır: “Bir model olarak göçebe, dün ne ise bugün öyledir ve yarın da aynı olacaktır. Onun kültür kalıbı devamlı aynı kalmıştır. Değişim, gelişim ve evrim, onun isteyerek uyacağı kanunlar arasında yer almamaktadır. Tıpkı ataları gibi o, yabancı fikir ve davranışların tecavüzünden uzak bir biçimde hala keçi ve deve kılından çadırlar içinde, ‘kıldan evler’ içinde, yaşamakta, koyun ve keçilerini aynı otlaklarda atalarının tarzında otlatmaktadır....."
Sabaha Doğru
Eski Yahudiler her sene çöle günahlarını yükledikleri bir keçi salarlarmış.
Sayfa 254 - DergâhKitabı okudu
Reklam
"...kuş ucacagi, yem toplayacağı, yuva kuracağı şartlar altında yaşamaktadır. Ve ben, kuşun bunları yaptığını görünce onun sevincinden sevinç duyuyorum. Keçi, tavşan, kurt hep beslenmek, çoğalmak ve yavrularını beslemek zorunda oluşlarına imkan veren hayat şartları içinde bulunmaktalar. Eğer onlar bunu yapıyorlarsa ben biliyorum ki, onlar mutludur ve hayatları mantıklıdır. Ama insan ne yapmak zorunda? O da hayatta tıpkı hayvanlar gibi mücadele ermek zorunda. Yalnız şu farkla ki, onu yalnız başına yaparsa yok olup gidecektir. Onu kendi için değil, herkes için yapmak zorundadır."
Tek bildiğim; Kadının kalbi sarp kayalıklardaki keçi yoluna benzer.
Şimdiye dek yanıtlanamayan ve benim de kadın ruhu üzerinde 30 yıldır yaptığım çalışmalarıma karşın henüz yanıtlayamadığım büyük soru şu: Kadın ne ister?
Tutku yayınevi
Anamın kıyamet günü kısa boynuzlu keçi uzun boynuzlu keçiden hakkını alacak deyip beni azarladığı günü hiç unutmam.
Sayfa 156 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Ahfesin keçisi ne demek
Yalnız gece gören; zayıf bakışlı Arap âlimlerinden üç kişi bu la­kapla anılır. Ebülhattab Abdülhamîd, Said b. Mes’âde ve Ali b. Süleyman. Hangisi ol­duğu bilinmemekle birlikte bunlardan bi­risi ders takrir ederken ve kitap okurken devamlı yanındaki keçisiyle ilgilenir ve âdetâ dersini ona anlatırmış. Her bölüm­ den sonra da "öyle değil mi?" mânâsına keçinin yularını çekerek anlattıklarını tasdik ettirirmiş. Yuları çekildikçe başını sallayan keçi bir müddet sonra şartlı ref­lekse girip her cümlenin sonunda başını sallar olmuş. Bunun içindir ki bir şeyi an­lamadan başını sallayanlar Ahfeş'in keçisi'ne benzetilir. Şâirler bu imajı genel­likle zâhid ve sofular için kullanmışlardır.
Reklam
şroni= keçi :))
valla inatçılık bizde aile geleneği; inkâr edecek değilim.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.