Kedâ Bakış

Sabitlenmiş gönderi
Aşk
"Hiçbir orman böylesine yapraklara ve çiçeklere sa­hip, bu güzellikte bir ağacı taşıyamaz."
Sayfa 39 - ️Kitabı okudu
Reklam
Kedâ Bakış
@kedabakis·Started reading a book

Reader Follow Recommendations

See All
208 syf.
·
Not rated
·
Read in 21 hours
Mead
MeadA. Hüseyin Destgayb
8/10 · 7 reads
Eğer anne karnındaki çocuğa deseler ki: "Senin yaşadığın yerin dışında bir âlem var ki, anne karnı onun karşısında bir hiçtir." Çocuk bunu yine de anlayamaz, idrak edemez. Biz de duyu organlarımızla etrafımızı algıladığımızdan dolayı sonraki âlemleri tam anlamıyla idrak etmemiz mümkün değildir. Kur'ân-ı Kerim'de buyuruyor ki: ''Hiç kimse Onlar için hangi göz aydınlığının (göz aydınlığına vesile olacak şeyin) hazırlandığını bilmez.''Evet, idrak edemiyoruz ama Sadık, doğru habercinin söylediği şeyleri doğruluyor, tasdik ediyoruz. Berzah âlemi, bu âlemi ihata etmekte, kapsamaktadır. Tıpkı bu âlemin anne rahmini kapsadığı gibi.
Reklam
Weltpolitik, her durumda ve her yoldan aynı noktaya varıyor: Militarizmin güçlendirilmesi.
New York Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Luice Shnaider, yirminci yüzyıl insanları hakkında şöyle yazıyor: “İnsanoğlu her şeyi ehlileştirmeyi başardı, ama insandaki vahşiliği ehlileştiremedi!” Öyleyse geriye sadece bir yol kalıyor: O da vahşiliklerin, kıyamete iman ve itikadın güçlendirilmesi ile ehlileştirilmesidir.
İnsanoğlu, kalbinin derinliklerinde öldükten sonra da yaşamın devam edeceğine inanmaktadır.
Rosa Luxemburg kendisine ait mobilyalarla donatılmış küçük bir evin, huzurlu ve düzenli bir işin, küçük bir dost topluluğuyla arada sırada gerçekleşen buluşmaların, ortak gezintilerin, operaya gidilen akşamların ve yaz tatillerinin hasretini çekiyor ve nihayet bir çocuk da istiyordu. “Bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek mi? Hiçbir zaman mı?”
272 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Reklam
Sonuç olarak Âlim ve Hekîm yaratıcıya inanmak, ölümden sonraki hayata inanmakla eşanlamlıdır. Yani tevhide inanan kimse, mutlaka kıyamete de inanacaktır.
Sayfa 216Kitabı okudu
Hatemiyyetin Felsefesi
İslâm dini insanoğlunun fıtratıyla uyumlu bir dindir; fıtrat ise asla değişmez: Fıtrata uygun olan hanif dinde kal. Yüce Allah insanları o fıtrat üzere yaratmıştır, onda hiçbir değişme yoktur. Adalet, doğruluk, fedakârlık, sevgi ve iyi ahlâk, her zaman için iyi ve beğenilir erdemlerdir. Haksızlık, yalan, haksız ayrımcılık ve kötü ahlâk, her zaman için kötü ve kınanılır olgulardır ve böyle de kalacaktır. Evet, İslâm dini kapsamlı ve fıtrî bir dindir, bütün zaman, mekân ve şartlarda insanoğlunun bütün sorunlarına çözüm sunabilen bir dindir.
Sayfa 147Kitabı okudu
Kedâ Bakış
@kedabakis·Thinking of reading a book
Bakır Gök
Bakır GökEmiliano Monge
9.2/10 · 26 reads
Yüce Allah, bir kulunun iyi niyet ve hayırlı tercihini bildiğinde ismet vasıtasıyla onu korumaktadır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Yani insanî bir görüngü ve davranışta iki irade etkili olmaktadır: Yüce Allah'ın ve insanın iradesi. Bu iki irade olmadıkça herhangi bir fiil de vuku bulmamaktadır. Bu arada bu iki iradenin yekdiğerinin enleminde cereyan etmediğini de belirtelim; yani iki ayrı nedenin aynı sonuç üzerindeki bağımsız etkisi söz konusu değildir. Burada, söz konusu iki iradenin birbirinin boylamında ve doğrultusunda olmasıdır. Yani her varlığın varlığı, her güçlünün gücü nasıl yüce Allah'ın varlığı ve gücü sayesinde var ve mümkün ise; yine her âlimin ilmi nasıl yüce Allah'ın ilmi sayesinde var ise; irade sahibi her bağımsız varlığın irade ve bağımsızlığı da yine yüce Allah'ın iradesi sayesinde mümkün olmakta ve varlığını sürdürmektedir.
Bir zamanlar "görmek inanmaktır" gibi sağduyu içerdi­ğini düşündüğümüz deyimlere duyduğumuz yersiz güven, yerini göze görünmeyen şeylere, yani duyuların ötesinde bir dünyaya duyulan inanca bırakıyor.
5.9k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.