Erken Kaybedenler
"Sonuçta kendini özel zannetmeyeceksin, çok üzücü bir sey ama böyle. Birgün oleceksin ve hayat devam edecek. " "Bu hain aşağılık dünyanın gemisi batarken gururla gulumseyebilenlere ne mutlu! Ne mutlu aşkları yüzünden haysiyetlerini kaybetmeyi göze alan adamlara." "Sonuçta sevilen her kadın güzel bir şarkıdır, bütün sözlerini hatiayamazsin belki ama melodisi aklında kalır. " "Unutmanın acısı ayrılığın acisindan farklı. Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete. Yani birini er gec unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. Birini yavas yavas unuttugunun bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum. O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum, sadece üzülüyorum, vasıfsız keder "
Nazım Hikmet
Başın sağ olsun Antep, Başın sağ olsun İnsanlık ! Nereden Gelip Nereye Gidiyoruz Nereden gelip nereye gidiyoruz? Belimizi doğrultup kalktığımızdan beri iki ayak üstüne, kolumuzu bir sopa boyu uzattığımızdan beri, taşı yonttuğumuzdan beri yıkan da yaratan da biziz yıkan da yaratan da biziz bu güzelim, bu yaşanası dünyada. Nereden gelip nereye
Reklam
"Siz cennetteydiniz ama bunun farkında değildiniz. Dünyada pek çok insan da böyledir. Mutlu olmayı hak etmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar." Şeytan ve Genç Kadın, Paulo Coelho
Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur? Metro istasyonu yakınında yaşı tam olarak belli olmayan bir kadın oturuyor. Kadının saçı karışık ve kirli, başını kederli bir şekilde öne eğmiş. Yanında bir çanta duruyor. İnsanlar çantaya para atıyor. Kadının kucağında uyuyan iki yaşında bir bebek var. Bebek, kirli bir şapka ve kirli
KARADUTUM ŞİİRİNİN HÜZÜNLÜ HİKAYESİ ..... 1949’da bir gün İstanbul Büyük Kulüp’teki bir toplantıda, davetliler Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan bir şiir okumasını istediler. Eyüboğlu ayağa kalktı ve Karadut’u okumaya başladı: “Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım,
Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.” Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
Geri143
438 öğeden 431 ile 438 arasındakiler gösteriliyor.