Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Amma da uzun geliyor bu kederli saatler. -Evet. Nedir Romeo'nun saatlerini uzatan keder? -Saatleri kısaltacak şeyin ben de olmaması. -Âşık mısın yoksa? -Dışarısında kaldım... -Aşkın mı? -Sevgisinden oldum sevgilimin.
Amma da uzun geliyor bu kederli saatler.
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Mart 2022 Baskısı
Reklam
ROMEO: Amma da uzun geliyor bu kederli saatler. BENVOLİO: Evet. Nedir Romeo’nun saatlerini uzatan keder? ROMEO: Saatleri kısaltacak şeyin bende olmaması.
Reklam
Tebessüm ve gözyaşı. Kederli bir tebessüme eşlik eden gözyaşı. Hayatın oyunlarına, çaresizliklerine, hiç hesapta olmayan tuzaklarına başkaldıran birkaç damla gözyaşı. Utanmak? Hayır, artık Baz'ın utanacak hiçbir şeyi yok. Biliyor, çıktığı yolun dönüşü yok. Ölüm yolculuğudur bu, derin ölüm vadisine gidiyor. Hayata dair her şey geride kalmış, öğrencilik yılları, yaşadığı mutlu günler, sabahlara kadar seviştiği geceler, çıplak bedenlere dokunduğu o haz dolu saatler, cinayet işlemenin verdiği şehvet anları, kin ve nefret, hırs ve öç alma duyguları, düşmanlığın hiçbir şeyle ölçülemeyen nefreti, kanla yıkanan zifiri karanlık uzun geceler, can çekişen insanların kulakları sağır eden çığlıkları, ruhunu teslim etmek üzere olan insanların gözlerinde beliren o yalvarma duygusu, kurşunlarla delik deşik olmuş insan bedenleri, dayanılmaz bir histeriyle her yeri yakma duygusu, ateşin insanı çeken yakıcı sıcaklığı, her şey geride kalmış, çaresiz, kimsesiz iki ömrün solmuş izleri artık. Bu- tün bunlar, şimdi zavallı duruma düşmüş iki hayatın geride kalmış anılarından başka bir şey değil. Her şey geride kalmış. Artık utanmak niye?
Sayfa 12 - İthaki
Reklam
Öğrencilerin en büyük düşmanı isteksizliktir, genç bir insanın tüm hareketlerinde kendisini gösteren "zihinsel bir zafiyettir." Saatlerce uyur ve ahmak, mahmur ve uyuşuk bir halde kalkar. Ağır adımlarla esneyerek tuvalete gider ve uzun saatler orada kalır. Kendisini "hazır" hissetmez, içinden çalışmak gelmez. Bu dünya onun için kederli, soğuk bir yerdir. Üşengeçliği yüzünden okunur, isteksizliği yüzündeki her bir çizgide kendini gösterir, hareketleri ağır, uyuşuktur ve hep dalgındır; hareketlerinde ne canlılık ne de itina vardır. Bir sürü zaman kaybettikten sonra kahvaltı yaparken oyalanır, reklamlara kadar gazeteyi okur, çünkü bunu yaparken hiçbir çaba harcamasına gerek kalmaz. Ancak öğleden sonra enerjisi biraz yerine gelir ama bu enerjiyi de dedikodu yaparak, gereksiz tartışmalara girerek harcar.
855 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.