"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden sözettim
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
AMA BEN İNSAN OLMAYI SEÇMEDİM Kİ!
ALLAH beni böyle yarattı. Belki ben seçme hakkı istemeyecektim. Böylece melekler gibi hep cennette olurdum, ühü ühüüüü. Öncelikle bilmelisin ki, SEN İNSAN olmayı seçmezdin.
Çünkü yoktun! ALLAH'ın bize (İnsan olmak mı, yoksa hayvan olmak mı istersin) diye sorabilmesi için önce bizi yaratması gerekirdi.
O zamanda
Yaşar Kemal ustayı anlatmaya geldim.
BİR LİSELİNİN ÇİLESİ :)
Bir Sürgünün Anıları incelememde, lise yıllarımın abimin beni yönlendirdiği iki büyük yazarı okumakla geçtiğini, başka bir incelememde de o yazarı anlatmak istediğimi yazmıştım. İşte o büyük an geldi.
O
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Kavgadan kaçtı
Ve kalabalığa karıştı kadın.
Ezilmekten korkuyordu
Sevgisinde sahte adımlı adamların..
Yorgundu kadın,
Göz altı torbalarından okunuyordu yaşlanmışlığı,
(Hiçbir acı yazıldığı gibi de okunmazdı)
İnsan düşerken bile tutunacak bir dal istiyor. Takılı kalıp hızını kesecek bir an. Ben buradan atlarken düştüm sananlar oldu. Zaten kafası güzeldi, çok sarktı dediler arkamdan. Ayağı kaydı diyenler oldu.
Bağırdım aslında. Hâl dili ile, ben dedim, düşmedim bir uçurumdan; kandırılmadım, bağlanmadı gözlerim. Ben sarhoş değildim (Hem sarhoş olsam,
Insan krepon kâğıdından kanatlar takınca kelebek olduğuna inanır. Koyun postunda koyun, kurt postunda kurt... Ülkü de giydirilebilir üstünüze ve Etlik tepeleri dağ görünür gözünüze.