Yürümeğe başladık. Yüzünden bir sevinç çığlığı koptu, her bir yanı aydınlığa battı.Ben ben oldum olalı böylesi ta yürekten, canevinden gülen, yanındakini de kendi sevincinin içine alıp yoğuran, sevinçten çılgına döndüren böyle tatlı bir insan görmedim. İçime aydınlık doldu, yüreğim pır pır etti. Şu Istanbulun kirinden pasından, göz oyan kıskançlığından, kötülüğünden sıyrıldım, yeni başka bir güne doğdum. Sen sağolasın, var olasın, dünyalar durdukça şu alçakgönüllü, ta canevinden, tekmil damarlarından çekilip gelen gülüşünle durasın. Yaşşa be Mahmut arkadaşım. Böyle gülen adamların dişleri de pırıl pırıl, apak, inci gibi olur, hikmeti hüda.
Muhammes (her bendi beş mısralı şiir) Mâlik-i tâc-ı hidâyet şâh-ı mülk-i mânevî Hâce-i ilm-i ledündür zât-ı pâk-i Mevlevî Şark u garba münteşir olmuş şuâ-ı pertevi Sözleri iksir-i âzam nazmının yok peyrevi Tercüman-ı âlem-i irfân sâhib-Mesnevî Zâtıdır ser-levha-i cümle nüfûs-ı serverî Meyve-i nahl-i Celîl-i Hazreti
İNSAN YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Her Şeyin Bir Anlamı Var
Şimdi diyorum ki ben sana, her şeyin bir anlamı var. Çiçeğin, böceğin, dalları eğen rüzgârın, ağzımızdan çıktıktan sonra yüzyıllarca uzayda asılı duran sözcüklerin bir anlamı var. Hiçbir şey kaybolmuyor. Her hıçkırık, hayal kırıklığının yaydığı her titreşim, içimizde bir coşkunun pır pır kanatlanışı kaybolmuyor. Kâinat gibi, insan da enerjisini sakınıyor. Sonra dağınık duran her şey, biz onu çağırmayı bilirsek, bir yapbozun parçaları gibi birleşip bir şey söylüyor. Sonra yine dağılıyor.
Eshabê Kemal perde poşin Erbabê xerez di pir xiroşin. Kemal sahipleri kusur gizler Garez erbabı coşkundurlar.
Pir Sultan Abdal
Münkirin gıdası Hak’tan kesildi Nesimî yüzüldü Mansur asıldı Dünya yedi kere doldu ısıldı Dolduran Muhammed eken Ali’dir
Sayfa 69 - Görsel YayınlarıKitabı okudu
Rahmetli üstadım büyük şair Yahya kemal Beyatlı bu hayranlığını İstanbul'a ilk giren yeniçeriye gazel isimli bu ölmez şiiri ile canlandırmaktadır : Vur Pençe-i Âlî'deki şemşîr aşkına Gülbang-i âsmâni tutan pîr aşkına Ey leşker-i müfettihü'l-ebvâb vur bugün Feth-i mübîni zâmin o tebşîr aşkına Vur deyr-i küfrün üstüne rekz-i hilâl içün Gelmiş bu şehsüvâr-i cihângîr aşkına Düşsün çelengi Rûm'un, eğilsün ser-i Freng Vur Türk'ü gönderen yed-i takdîr aşkına Son savletinle vur ki açılsın bu sûrlar Fecr-i hücûm içindeki tekbîr aşkına
Sayfa 20
Reklam
1.000 öğeden 921 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.