Sevdiğim bir yazarın, sevdiğim bir kitabı… Kemal Sayar farklı konulara kendine has üslubu ile değinmiş fakat özellikle “sevmek” üzerine olan kısımları çok beğendim, öyle güzel ifadelerle anlatmış ki…
“Yeter ki sev” diyor Kemal Sayar ve sevmenin dile getirilmeye ihtiyacı olmadığından bahsediyor. Hemen bir alıntı ile devam edelim:
"‘Elimden gelse hiç konuşmazdım’ der Konfüçyüs. ‘İyi ama o zaman nasıl anlatacağız insanlara?’ diye endişe eder öğrencileri. ‘Göğün kendisi konuşuyor mu?’ diye devam eder üstad. ‘Ama dört mevsim pekâlâ birbirini izliyor ve bütün varolanlar çoğalıyor.’
Göğün ve aşkın konuşmaya ihtiyacı yok.
Halden bilene ihtiyacı var. Hali okuyabilene. Halden anlayabilene.
Oysa günümüz aşkları nasıl da bağırgan: ‘Beni sev! Beni sev!’ Gerçek aşk sevilme ihtiyacının üstündedir, talep etmemeyi de bilmektir. Aşkın hakikati, âşığın susuşundadır, çektiği çilede, düştüğü çöldedir.
Gönle düşen, dile düştüğünde bazen yere düşer. ‘Sevdiğimi söylemez isem, sevmek derdi beni boğar’ diyen Yunus’a ne demeli o halde?
Söylemek hep kelimelerle olmaz ya sevgili dost, hal de söyler. Gönülde olanı yere düşürme.
Sessizce sev. Usulca. Kâinatı telaşa vermeden.
Melekleri ürkütmeden sev."
Yargılamadan sevmek, olduğu gibi sevmek ve gönle düşeni dile düşürmeden, sessizce sevmek… Allah kolaylık versin... =)