Uzun zaman olmuştu bir başucu kitabı okumayalı.
Roma İmparatoru Marcus'tan inciler kitabı...
Israrla üstüne varmış geçiciliğin. Geçici. Elimiz, aklımız, düşümüzdekilerin bile geçici olduğunu hatırlatıp durmuş. Ve anlatmış:
Her zaman iyilik insanı olabilmeyi ve dürüst kalabilmeyi...
Almaktan çok vermeyi..
Aklı köşede kenarda unutmamayı.
Dönüşümü...
Dönüşümleri.
Zamanı.
20 yıl yaşam ile 70 yılın aynı kapıya vardığını.
Ölümün korkunç olmayan yüzünü.
Gerçekleri...
Teşekkür ederiz Marcus.
·
Not rated
Çokta popüler olmayan bir yazar olan kahramanımız bir cenaze törenine katılır. Tüm katılımcılar dağıldıktan sonra bir kenarda dinlenirken mezardan gelen konuşmalara şahit olur.
183 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba Sevgili 1000K Okurları,
Bugün sizlerle Nilgün Marmara hakkında hasbihal etmek istedim. Bu incelememdeki öncelikli amacım ufak da olsa sizleri Nilgün Marmara ile tanıştırmak ve bu eseri hakkında o küçük anekdotu sizlerle paylaşmaktır. Özellikle söz konusu şiir ise ben şiiri anlamanın yolunu şairi tanımaktan geçtiğine inanıyorum. “Acaba
Sevdiğim bir yazar olan Steinbeck'in bu ay Mektuplarda Bir Yaşam'ını okudum. Kitaba başlamadan birkaç hafta önce önsözünü okumuştum merak edip ve o kadar okuma isteği duydum ki. Bir anda yazarın bütün kitaplarını tüketmemek için sabredip başlamamıştım kitaba.
Gerçekten de merak edilesi bir kitapmış. Yazarın mektuplarından oluşan bu eser onunla ilgili birçok bilgi edinmemizi sağlıyor. Kitaplarını yazarkenki ruh halini, maddi manevi sıkıntılarını, o dönem gündemdeki konular hakkındaki düşüncelerini, özel ve aile ilişkilerini ve daha birçok şeyle ilgili fikirlerini görüyoruz bu mektuplarda. Okurken yazara daha çok ısındım, daha bir çok sevdim yazarı. Kitaplarını yazarken neler düşündüğünü ama aslında nasıl anlaşıldığını görmek de güzeldi. Sanki bir kenarda durmuş hayatını izliyormuş hissi oldu mektupları okurken.
Kısacası John Steinbeck seven herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Kitabın okumasının düşük olmasına da çok şaşırdım açıkçası gördüğümde. Belki mektup olduğu ve konu bütünlüğü olmaz diye düşünüldüğü için ön yargı olmuş olabilir ama öyle düşünülmemesi gereken bir eser. Bittiği için üzüldüm bile o kadar sevdim. Şans verilmeli. Okumayı düşünen herkese iyi okumalar diliyorum.
Melodisi Olan Hülyalar
Bruno Schulz, 1892-1942 yılları arasında yaşamış, resim ve mimarlık eğitimi almış, resim öğretmenliği yapmış bir yazar. Hayatını, yoksul ve kendi halinde biri olarak sürdürmüş, ta ki savaş esnasında, yaşadığı gettoda bir Nazi subayı tarafından öldürülene kadar. Ondan geriye iz bırakan iki eser, çok sayıda mektup, çizimler, ünlü eserler hakkında
192 syf.
7/10 puan verdi
Yeni yazarlar ile tanışmak amacıyla aldım bu kitabı, biraz da bu zor zamanlarda öykü okuyup dinlenmek için tabi, beklentimi karşıladı ama okuru sıkan-yoran öyküler de var kitapta.
Kimi öykülerin anlatımı aksak, hikayesi eksik veya fazla detaylı gibi hissettirdi. Çeşitlilik bol ama; Evet çok iyi öyküler var içerisinde şaşırtan hatta şok eden, bir solukta okunan, düşündüren, etkisi altına alan öyküler.
Alınmaya değer bir kitap. Kenarda dursun ara ara açayım bir iki öykü okuyayım denebilecek bir kitap bence, tek oturuşta okumaktan daha verimli olabilir öylesi. Her ne kadar ben bir seferde okumuş olsam da, ara ara açıp sevdiğim öyküleri tekrar okuyacağımı düşünüyorum.
