Nasıl bir anayasa,toplum
Kanun yapma hakkının bütun yurttaşlar arasında ortak olduğu bir ülke arardım; aynı toplum içinde birlikte yaşamanın hangi şartlar altında daha elverişli olduğunu onlardan daha iyi kim bilebilir? Rousseau iyi yönetilen bir devletin az sayıda kanunla yetinmesi gerekliliği üzerinde ısrar etmistir. Şerefli antlaşmalar sınırlarınızi tayin ediyor, haklarınızi sağlıyor,sükunetinizi ve rahatınızı pekiştiriyor. Dürüst yöneticiler tarafından yürutulmekte olan kanunlardan başka efendiniz yok. (En sevdiğim yeri) Ne zevk düşkünlüğü ile gevşeyecek zevkler içinde asıl mutluluğun ve sıhhatli erdemlerin tadını kaybedecek kadar zengin ne de kendi çalışmanızla elde edemediğiniz seyleri sağlamak için başkalarınin yardımina bağımlı olacak kadar fakirsiniz.
Resulullah'ın tek bir hatası bile dinin tüm düzenini bozmaya yeteceği için Allahu Teala, nübüvvet görevinin yerine getirilmesi konusunda bizzat ona yol gösterme ve denetleme sorumluluğunu kendi üzerine almıştı. İnsan olması nedeniyle herhangi bir hata işlemesi halinde onu düzeltmek işini de üzerine almıştı. Böylece din düzeninde herhangi bir eksiklik kalmayacaktı.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Hadisi inkar edenlerin belirgin bir özelliği de, yanlışlarını on defa bile delillerle ispatlamanıza rağmen, kendi görüşlerini tekrarlamaya devam etmeleri ve sizi hiç dinlememeleridir.
Sayfa 179Kitabı okudu
Anayasa...
Anlatıldığına göre, kendi küçük, hükmü büyük bir kitap varmış. Bütün işler oradan idare ediliyormuş.
Sayfa 57 - İLETİŞİMKitabı okudu
ADOLF HITLER
• Hitler, Avusturyalı bir gümrük memurunun oğluydu. Ebeveynlerinin ölümünden sonra hüsran içinde bir sanatçı olarak 1907’de Viyana’da yerleşti ve burada Yahudi karşıtı fikirleri özümsemeye başladı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Bavyera Alayı’na katılıp Batı Cephesi’nde savaştı ve burada birkaç kez yaralandı. Siyasi kariyeri, savaşın 1919’da sona
(Ama o, her şeyi biliyordu olsun gene de anlatmalıydı; aralarında gizli saklı bir taraf kalmamalıydı.) Sonra bunu kendine bile söylemekte zorluk çekerdi tanıdığı bütün kadınlarla düşüncesinde zina ettiğini saklamıştı. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bu meseleleri küçümseyen bir tavırla konuşmuştu İsa’yla. Fakat, O da çok yüksekten atmıştı; bazı meselelerin varlığından habersizmiş gibi davranmıştı. Selim bunları, odasında, tavana bakarak düşündü durdu. Sonunda dayanamadı, kalktı; Lefter’in meyhanesine gitti. Orada, bir daha ihanet etti İsa’ya. Haluk’la oturup adamcağızı bir güzel çekiştirdiler. Cinsel meselelere ilgisizliğinin ondaki bir eksiklikten ileri geldiğine karar verdiler sonunda. İnsanı tanımak istiyorsa her yönüyle kabul etmeli onu, dediler. İsalığını bilmeliydi. İnsan, hareketlerine engel olabilirdi; fakat düşüncelerini nasıl durdurabilirdi? İnsan tabiatına bu kadar aykırı bir şey olamazdı. Düşünce suçundan söz etmek anayasaya aykırıydı. Benim de suçum bu kadar olsun, razıyım, dediler birbirlerine. Papazlar hakkında müstehcen fıkralar anlattılar; kendi adamlarına sahip çıksın önce; önce dinini yayanlara söz geçirsin de, dediler ondan sonra... Sonra Hilmi onları bara götürdü. İyi olamadık, bari kötü olalım, dediler.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.