140 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 hours
Ve martılar evrimleştiler... "Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi?" Aslında ne kadar da basit: Kuşlar uçabildiği hâlde özgür olduklarını bilmezler. Acaba bizlerde yapabileceğimiz halde neleri gözümüzden kaçırıyoruz? Başarabileceğimiz halde nasıl kendimizi kısıtlıyoruz? İnsan; önce kendisine, sonra
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167.5k okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 14 days
İncelemeye ben de sitedeki en çok beğenilen incelemedeki gibi "Hayatım hayatımın romanı olsun.." diyerek başlayayım. Sadece 1000kitap'ta bu kitap için şimdiye dek 233 inceleme yazılmışsa üzerine daha söylenebilir diye düşündüm. Tabii 233 incelemenin tümünü okumadım ama yine de kendimce bir kaç şey söylemek istedim. Şimdi efenim kitap
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062.1k okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 hours
Çok ama çok ilginç bir kitap. Kitabı bitirdiğimde o kadar karmaşık bir ruh hali içerisindeydim ki nasıl bir değerlendirme yapacağımı bile bilemiyordum. Ne okudum, nasıl okudum, neleri okudum ben diye düşünmekten kendimi alamadım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki yazar, gerçekten müthiş bir insan ilişkileri uzmanı. Kesinlikle bu konuda eğitim
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213.1k okunma
691 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 20 days
Acaba ben ne yaptım, ne okudum? Tüm delilleri okuyucuya veren, verdikleri deliller ile beraber cinayetleri okuyucunun da çözmesini isteyen gerçek bir polisiye mi okudum, bir Orta Çağ gerilim romanı mı okudum, dinler arası, mezhepler arası, tarikatların ve rahiplerin başrolde olduğu bir roman mı okudum, gerçek kişi ve toplulukların hâkim olduğu
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012.6k okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
En Yakın Arkadaşımla Nasıl Tanıştım? How I Met My Bestfriend? Legendary!
Dünya tarihindeki en önemli Rus yazarları arasında yer alan Tolstoy... Aristokrat bir ailenin ferdi olan yazar, aile konağında meydana geldi. Para durumları iyiydi, Dostoyevski gibi yokluktan gelmiş bir yazar değil kendisi; ancak aile durumları hiç de iç açıcı değil. 2 yaşında(1930) annesini, 9 yaşında(1937) babasını kaybediyor. Çok iç açıcı bir
Çocukluk
ÇocuklukLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20107.2k okunma
Kendime ve evrene minik bir teşekkür…
Uygulamayı amacı dışında kullanan bir okur değilim esasen, lakin söyleyeceklerim bireysel olsa bile tümüyle edebiyattan içeri… Uzun bir dönemini kemoterapi ve radyoterapi ünitelerinde; çevremce sessiz sedasız, kendimce dolu dolu çalışarak geçirdiğim doktora sürecimin mükâfatını aldığım gündür bugün… Evet, bugün itibariyle, jüri tam puanıyla bir ‘doktor’um ben artık…Sıfırdan, tırnaklarım ile kazıyarak, eğilip bükülmeden, hiçbir şahıs ve kuruma zerre minnete tamah etmeden başladığım bu yolu, aynı şekilde tamamlamış olmanın haklı gururunu iliklerime kadar hissediyorum. “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.” cinsinden, kelimelere dökemeyeceğim düzeyde meşakkatli ve çetin bir süreçti… Ama tüm olumsuzluklarına rağmen sürecin aleyhime işlemesine müsaade etmedim, çünkü ben, süreçten de, hastalıktan da büyüktüm.. Şimdi ikisi de büyüklüğümün ayırdına varıp, pes ederek şampiyonluğu bana bıraktılar… Teşekkürlerimin ilki; çocukluğumdan bugüne kendisiyle yatıp kalktığım, cansiperâne mânâda gönül verdiğim, tüm benliğimi ve varlığımı kendisine adadığım edebiyata.. Sonrasında… Teşekkürler varlığını ve desteğini her daim hissettiren cânım insanlar..
Şeri şeri lady
Şeri şeri lady
Gönül.
Gönül.
Eylem U.K.
Eylem U.K.
Dağlar
Dağlar
BREAD WINE
BREAD WINE
Ve en büyük teşekkürüm; en büyük minnetim, en büyük şükrânım ise; gerek lisans, gerek yüksek lisans, gerekse doktoram boyunca beni bir an bile yalnız bırakmayıp, umut aşıladığı ve her tezime hayat verip, beni buralara taşıdığı için hayatımın yegâne adamı KEMAL TAHİR’e… Doktora ünvanım, ahde vefâ babında ruhuna armağanımdır, kabul buyurasın yüce adam…
Reklam
**Cut**
Kıymetli
1000Kitap
1000Kitap
arkadaşlar, Zaman zaman dikkatinizi çekmiş olacak ki ''Cut'' nedir diyerek sorular yönetiliyorsunuz. Bu durum oldukça beni memnun etmek çok teşekkür ederim. Paylaşım yapmış olduğum alıntı veyahut iletileri için genelde kullanmış olduğum ''Cut'' tabiri Real hayatımda sürekli kullanmış olduğum bir tepkidir. instagram.com/buraksmkss hesabımdan da paylaşım olduğum storylerde de kasıtlı bir şekilde yazarım. ''Cut'' söyleniş tarzı ile ve anlamı ile artık daha ne diyeyim diyerek benim için noktalanmış bir anlam ifade etmekte olup. Sevdiğim bir kelime olduğu için ve kelimeleri seven biri olarak sağ bileğimde Cut İbranice olarak dövmesi mevcut olup bundan mütevellit benim için anlamı kıymetlidir. ''Cut'' ileri dönemlerde hayatımın farklı noktalarında olacağını ve bu farklı noktayı ileri günlerde sizler ile paylaşıyor olacağım. Diyebilirsiniz ki bizine, ne diyor bu adam, ben kendimce ifade etmeye çalıştım. Teşekkürler... Cut
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
okuyunca ırkçı olmuyorum.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
okuyunca komünist olmuyorum.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
okuyunca komünist olmuyorum.
Peyami Safa
Peyami Safa
okuyunca milliyetçi, muhafazakar olmuyorum.
Alparslan Türkeş
Alparslan Türkeş
okuyunca ülkücü olmuyorum.
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
okuyunca alperen olmuyorum.
Hikmet Kıvılcımlı
Hikmet Kıvılcımlı
okuyunca tkp'li olmuyorum.
Erkan Baş
Erkan Baş
okuyunca tip'li olmuyorum.
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
okuyunca milli görüşçü
48 syf.
·
Not rated
Kesmeli İnceleme
''Kestim kara saçlarımı n'olacak şimdi Bir şeycik olmadı -Deneyin lütfen-'' 7 ya da 8 yaşındaydım. O zamanlar nedendir bilinmez bitlenme korkum hat safhadaydı. Aslında nedeni açıktı, gittiğim ilkokulda çocuklar bitlenirdi. Demek ki bite daha uygar bir çare bulunmamıştı :)) Kafalarına sürülmüş gazyağı bağlanmış eşarp ile okula gelirdi kız
Kestim Kara Saçlarımı
Kestim Kara SaçlarımıGülten Akın · Yapı Kredi Yayınları · 20161,414 okunma
"...ama içten içe yaralanmış­tım."
Çocukluğumun ilk yıllarından net bir şekilde hatırladığım sadece bir sahne var, belki sen de ha­tırlarsın. Bir gece hiç susmadan 'su istiyorum' diye ağlıyordum, susadığımdan değildir ya büyük ih­timalle biraz sinir bozucu olmak ve biraz da ken­dimce eğlenmek içindi. Çok sert birkaç tehdidin işe yaramaması üzerine beni yatağımdan almış, avluya bakan balkona taşımış ve kapıyı kilitleyip bir süre pijamalarımla orada yalnız bırakmıştın. Bunu yapa­rak hata ettiğini söylemeye çalışmıyorum, huzurlu bir gece için belki de tek çözüm buydu ama beni yetiştirme tarzının ve üzerimdeki etkinin nasıl bir özelliğe sahip olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bu olay sonrasında bir süre için gerçekten de uyumlu bir çocuk oldum sayılır ama içten içe yaralanmış­tım. Yapım gereği, su istemek gibi basit bir harekete kapı dışarı edilecek kadar kor­kunç bir şekilde karşılık verilmesini birbiriyle bir türlü bağdaştıramadım. Yıllar sonra bu dev ada­mın, babamın, yani mutlak otoritenin her an odama öylece girip adeta sebepsiz yere beni yatağımdan alarak balkona çıkaracağını, onun için ne kadar da önemsiz göründüğümü düşünerek acı çektim.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.