"Bazen bir kahveye girerim. Hiçbir zaman kahvelere yakışmamışımdır. Orduevine giren bir sivil gibi yabancı hissederim kendimi. Çayımı içer zor kaçarım. Zaten nereden kaçmam ki?’ "
Sayfa 373Kitabı okudu
Namuslu bir insan olduğumun şuuru,beynime vuruyor, karakter sahibi oluşum, gönlümü yüce bir duyguyla dolduruyordu: gemi leşlerinin yüzdüğü bulanık insanlık denizinde bembeyaz bir fenerdim ben. Bir öğün karnımı doyuracağım diye başkasının malını rehine vermek, bu para ile ziflenmek, kendimi rezil etmek, kendi yüzüme karşı bir dolandırıcı olduğumu söylemek, kendi gözlerimi kendimden kaçırmaya mecbur kalmak... Asla! Asla!
Reklam
Bu ülkede, her şey gizliydi aslında; fakat herkes, her şeyi öğreniyordu. Ben de bir tanıdığın aracılığıyla iki gün kadar uğraştıktan sonra, bir masanın karşısında buldum kendimi.
“Yalnız kendimi sevdiğim halde bunu başkalarına sevgi şeklinde belirtmek suretiyle kendimi aldatmak ve aynı zamanda bir bakıma onların daha gerçek sayılması gereken aşklarını, bu aldatıcı aşkımın yanında önemsiz görmekle, bir kere daha kişiliğime duyduğum aşkı ve vazgeçemediğim benliğimi ortaya koymakla kendinisevengillerinbirtürlügerçeklerigöremediğiiçinbaşkalarınınsevgisinemuhtaçgiller familyasina mı giriyor muşum?”
"Gerçekten de çevresinin kendisiyle o kadar ilgili olmadığını anladı kısa zamanda. Yarıda kalan bir sözün peşinden kimse gitmiyordu. Yanlış anladığı bir sözü hemen tekrar ediyorlardı. Demek, diyordu Turgut, kendi kendine, bugüne kadar gereğinden fazla vermişim. Almadıkları bir sürü Turgut vermişim onlara. Bu kadarıyla da idare edilebilirmiş.
Sayfa 403Kitabı okudu
İLK PAYLAŞIMIM
" Bütün söylediklerim karşılıklı bir sohbettir ve hiçbiri öğüt niteliğinde değildir. Bu kadar serbest konuşabiliyorsam bu, başkalarını kendime inandırmak zorunda olmadığım içindir." Denemeler / MONTAİGNE
Reklam
1.000 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.