Küçük bir oda düşün içinde yüzlerce kitab hani o kştabarın kokusu olur ya içine çekersin sanki binlerce hayatı içine çekmişsin gibi Türk romanlarını düşün mesela Atilla İlhan 'ı düşün Ahmet Hamdi' yi ordan gel Oğuz Atay a Orhan Pamuğa geldin mi orda dur işte uzaktan bakınça normal biri dersin ama yakından bakınca çıldırırsın ben buna Bir kerecik sarıldım ya bir kerecik devrelerim yandı 3 haftayı hatırlamıyorum öyle bir kız işte
Bir gözleri var aynı Ece Ayhan burnu desen İlhan Berk hele o dağınık dalgalı saçları var ya sana yemin ediyorum Cemal Süreyya
Ben ne yapıcam yaa
Hayır ben ne yapıcam yaa
Ben Nazsız ne yapıcam
“Başkalarına söyleyecek bir sözüm olabilmesi için önce kendime söz geçirmem gerektiğine inanıyorum. Bana bugün, ne yapmalı? diye soracak olurlarsa, ancak, önce kendini düzeltmelisin, diyebilirim".
Eğer gözümden kaçmadıysa, galiba tek bir metafor yoktu kitapta. Oysa günümüz yazarları için metafor okuru hipnotize etmek için başvurulan bir sihirdir. Altı hemen çizilir. Alegori, imge ve sembol peki? Gırla gitsin kullanılır yazarlarca. Mesela bizde H.A. Toptaş bayılır. Ben de. Bunlar peki, varlar mıydı bu eserde? Belki önemsiz birkaç tane.