Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tanrının ortanca çocukları
Chuck Palahniuk
Chuck Palahniuk
abimizin ilk yazdığı kitap olan Dövüş Kulübü kitabı sanırım elimde olan okuduğum ilk kitap. Yani genelde ben pdf olarak Japon kitapları okuyorum ve kendimi biraz tek düze hissederek sevdiğim filmlerden birisinin kitabını okumak istedim ve işte aradığımı buldum. Kitabı bitirdiğimde kendimi nedense biraz boşlukta hissettim; hem tatmin oldum
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209,6bin okunma
Şu aralar kendim gibiyim. Olmadığınız içinde teşekkür ederim. Yokluğunuzda kendimi buldum. Keşfettiğim en güzel şeymişim meğerse.)
Reklam
Neden bilmem, bir sıkıntı var içimde. Artık bıkkınlık geldi, sizi de bıktırdı dediğinize göre İyi de, bu duygu nereden bulaştı bana, Nereden buldum, nereden sahiplendim ona? Ne anlama geliyor, nereden çıktı, bilmiyorum; Bu sersemce sıkıntı öylesine kavramış ki beni kendimi tanıyamaz oldum neredeyse.
9 Eylül 1943'te, faşizmin yıkılışıyla birlikte, bu kez Kuzey İtalya'da Alessandria'da Almanlar tarafından esir edildim. Onlar hesabına çalışmak istemediğimden, Polonya'daki bir toplama kampına gönderildim. Birçok Alman toplama kampını dolaştım. 1945'te bulunduğum kamp İngilizlerin eline geçti, beş ay sonra İtalya'ya gönderildim. Esirlikte geçen günlerim, hayatımın en yoğun çalışma dönemi olmuştur. Canlı kalabilmek için elimden gelen her şeyi yapmam gerekti. "Beni öldürseler bile ölmeyeceğim" diye özetleyebileceğim bir programa kesinlikle kendimi vererek başarıya ulaştım. (İnsan kırk beş kiloluk bir kemik torbasına dönüşür; üstelik bit, tahtakurusu, pire, açlık ve hüzün de buna eklenirse canlı kalmak kolay değildir.) İtalya'ya döndüğümde, birçok şeyi, özellikle de İtalyanları değişmiş buldum. Bu değişiklik iyi yönde mi olmuş yoksa kötü yönde mi diye öğrenmek için oldukça uzun bir süre çaba harcadım. Sonunda hiç değişmediklerini anlayınca, öylesine üzüldüm ki evime kapandım.
Yarılamışken ömrümüzün seyrini, Kasvetli bir ormanda buldum kendimi, Kaybolmuştu zira yolun salimi. Ah ne zor şey anlatmak onu, O yaban orman ki kesif, zorlu, Hatırlamak bile tekrar canlandırıyor korkumu.
O kadar üzüldüm ki bir zaman sonra çareyi o uçurumun yanına bir tane de ben açmakta buldum. Böylece kendimi fırlatılmış değil, bizzat uzaklaşmış gibi hissedebilecektim. Kısmen becerdim sayılır, çünkü zamanla uçurumlar birbirine karıştı, ilk kimin uzaklaştığının ehemmiyeti kalmadı.
Sayfa 73 - Hep Kitap
Reklam
Kaçmayı daha kolay buldum. Her şeyden, herkesten kaçmanın soluklanacak bir durağı var, ama kendinden kaçıyorsan durmadan kaçıyorsun, durduğun, dinlendiğin bir an bile olmuyor. Şunca senedir yaptığım bundan başka bir şey değildi. Kendimi yarım hissediyordum. Yarım yamalak... Bu yarımlığı hatırlamamak için üstünü örtüyordum kendimin. Görünmez olana kadar.
Sayfa 198Kitabı okudu
' İki çay ve üç dilim ekmek sonra, yaşlı biriyle aynı sofraya oturmuş her doktor gibi, kendimi Meftûne Hanım’ın sağlık problemlerini dinlerken buldum. '
Sayfa 52 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dershaneler de var ya...
Gözümü yumduğum vakit kendimi bir dershanede, heybetli bir öğretmenin huzurunda buldum.
Kendimi yine kütüphanede otururken ve yine orada tek başıma otururken buldum. Karışık ve heyecan verici bir rüyadan yeni uyanmış gibiydim. Artık gece yarısı olduğunu biliyordum ve güneşin batmasından bu yana Berenice'nin defnedildiğini de biliyordum. Ancak araya giren o kasvetli dönem hakkında hiçbir olumlu, en azından kesin bir kavrayışım yoktu. Ancak hafızası dehşetle doluydu; dehşet belirsiz olduğu için daha korkunçtu, terör ise belirsizlik yüzünden daha korkunçtu.
Reklam
Kalçamı kavrayıp beni kaldırarak istediği açıya getirdi. Kalçasını çe­virip aletini içimde hareket ettirerek beni öyle şiddetle ken­dine çekti ve o kadar derinlerime daldı ki acıdan soluğum ke­ sildi. Cinsel organımın dudakları aletinin en dibine yapışmış, kalın kökünün çevresini sarabilmek için kocaman açılmıştı. Hepsini almıştım, her santimini; tamamen doluydum ve bu­na bayılıyordum.
Kalın aletini tek elimle sıvazlayıp pürüzsüz başını emdim; ucuna getirdiğim zevk suyunu dilimin küçük hareketleriyle yaladım. Bacak kasları gerildi, solukları şiddetlendi. Onun heyecanlandığını hissetmek çıldırttı beni; iki elimle birden sıvazlamaya başladım, ağzım öyle çok çalışıyordu ki çenem ağrımaya başladı. Sırtı dikleşti, bir an koltuktan kaldırdı­ğı başı, ağzımda patlayan ilk yoğun meni dalgasıyla birlikte tekrar geriye düştü sertçe.
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
272 syf.
5/10 puan verdi
Bu kitap bende çokça kitaplar arası çağrışıma sebep oldu. İlk başta rahmetli "Alev Alatlı'nın Hafazananllah" kitabını karıştırırken buldum kendimi. Tam da bahsettiği gibi ne günah ne de ölümden sonra ceza diye bir kavramdan yoksun insanın kör tutkuları anlatılmış. Kör tutku çünkü ilk sırayı ihtiras, sonraki sırayı akıl ve olmayan
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.