XIX İLKGENÇLİK
İlkgençlik yıllarımda sürekli düşünmekten, hayal etmekten hoşlandığım şeylerin neler olduğunu söylesem, sanırım kimse inanmaz bana. Çünkü bunlar ne yaşıma ne de toplumsal durumuma uygun şeylerdi. Ama kanımca insanın toplumsal konumuyla ahlaki konumu arasındaki birbirini tutmazlık, gerçekliğin en şaşmaz belirtisidir.
Kendi içime
Bir taplu cizdim, odaya astım ve o odaya kimse girmedi.
Kimse bilmedi görmedi o tapluyu unutulmuş kalmış, benim gibi kendimi haps ettiğim dünyamda kimse görünmedi beni varlığım hiç bir zaman olmadı artık yok olmaya mahkum oldum.
Artık küflenmiş ve çürümeye bırakılmışım.
Çizen olduyda yaşadan olmadın.
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine kitabı sosyal medya'da gezinirken çok dikkatimi çekmişti. Okumaya başladığımda kitabın ilk bölümü "Mutlu Yaşam Üzerine" beni çok sıktı. Felsefe okumaya alışık olmadığım için hem okuyup hem kendi fikrimi üretmek hem yazarın fikrine yetişmek benim için çok zor oldu. İlk bölümü ne zaman bitecek diye diye yedim kendimi. Ama kitabın diğer bir bölümü "Yaşamın Kısalığı Üzerine" beni çok çekti, bu bölümü büyük bir zevkle okudum gerçekten.
Kitabın ilk bölümünde çokça cümleler çizdim açıkcası bunlar benim anlayabildiğim tek yerler oldu ikinci kısımın her satırı çizilmesi gerekiyordu bence o yüzden nokta atışları yapmaya çalıştım sözleri çizerken.
✿ BAŞKASINDA KAYBOLMADAN KENDİNİ BUL || ELEN VERA ✿
❝ Kurtul ayak bağlarından, kurtul yürek bağlarından. Kalbinle bir ol. ❞
Merhaba kitap dostlarım. Sizlere daha önce #elifinşemsi kitabı sayesinde kalemi ile tanıştığım @elenvera hanımın #başkasındakaybolmadankendinibul kitabı ile geldim. Ve evet artık kendisi de net favori yazarlarımdan oldu. Elif’in Şems’i kitabını çok çok sevmiştim bu da yine gönlümü fethetti diyebilirim bütün samimiyetimle.
Hepimizin dibe çöktüğü, içinden çıkamadığı ne yapacağını bilemediği anlar olur. Sığamayız hiçbir yere. O anlarda birilerine ihtiyaç duyarız. Konuşmak en çok da anlaşılmak için. Ama aslında tek ihtiyacımız olan o kaybolan benliğimizi geri bulmaktır. İşte bu kitap da bizlere bu konuda çok yardımcı olacak emin olun.
İçerisinde ünlü düşünürlerin, yazarların, sağlam kalemlerin alıntılarıyla, bir birinden güzel kısa hikayeler ile süslenerek bize sunulan muhteşem bir başucu kitabı. O kadar yerin altını çizdim ki yer kalmadı kitapta. Ve eminimki kitaplığımın bir köşesinde beklemeyecek. Ben açıp açıp okuyacağım. Ki okurken derin nefes alıp tekrar tekrar okuduğum o kadar çok yer oldu ki kendimi gördüğüm, kendimle yüzleştiğim. Ve ben hepsini aldım kabul ettim bazı konularda yeni bir rota belirledim. Kitabın sonun da verilen iyi bir yaşam için öneriler kısmını özellikle görmezden gelmemek lazım. İnsana ve hayatına dokunacak, durup nefes almanızı sağlayacak bir dost arıyorsanız bu kitap tam size göre. Okuyun hatta sevdiklerinize de hediye edin derim. Kesinlikle tavsiyemdir. Keyifli okumalar efendim.
Selamlar sevgili kitap severler
Bugün sizlerle #inciaral hocamdan 2001 #yunusnadiödülü sahibi #gölgedekırkderece kitabından bahsedeceğim.
Yazar daha kitabın başında “Baharlara karşı durulmaz ve yepyeni sevda öyküleri başlar” diyerek bizi kitaba çekiyor.
Kitapta 9 öykü bulunuyor.
Ben en çok ‘Adini Anmamaya Ant içiyorum’ öyküsünü beğendim. O
Hiçbir Zaman Olmaz-Tuğra Çakın
Kitabımız 59 sayfa sohbet havasında bir çırpıda okunulabilecek bir kitap. Okurken çokça kendimi buldum içerisinde, bazı kısımlarda okumayı bırakıp düşündüm üzerine. Bazen çok hak verdim yazarımıza bazen ise farklı düşündüğüm oldu. Kısacık ama bir o kadar güzel olduğundan ötürü çok fazla alıntı çizdim. Olmazlara
Bu kitabı okumak için neden bu kadar geç kaldım belki de hiç kıyamadım kütüphanemde bekledi hep bitmesinden korktum belkide başka başka kitaplarda aynı kafayı bulamayacağımdan belki de..
Hakan günday çok genç yaşta nasıl böyle bir kitap yazmış acaba ne kafa ama demeden kendimi alamıyorum. O kadar çok altını çizdim ki bu kadar melankolik olup da
Atomik alışkanlıkları okumam, kendimi iyi hissetmediğimi fark ettiğim ve bu durumdan artık çok rahatsız olduğum bir döneme denk geldi. Uzun zamandır okuma listemdeydi. Kitabı her ortamda yolda, işte ve evde altını çizerek okudum
Yazar kitaba kendi trajik hikayesiyle başlamış ve alışkanlıkların hayatımızda yer edinmesinin önemini uzun uzun
"Yuvam Helin,"
"En büyük hatalarımı, kendi bildiğim yollarımı yürümeye çalışırken yaptığımı fark ettim, Helin. Canım yandı, kendi yollarımı çizdim; canları yandı, onlara yol çizdim; senin canın yandı, sana bir yeni bir yol çizdim ama bir şey fark ettim: Sen de bana bir yol çizmişsin. O yolda sevginin adını vermişsin. Her adımda
Bir umut çizdim avuçlarıma tüm umutsuzluklarımı silmek için. Kendimi kaybettim içimde, artık bir yabancı var. Benden kalanların izini bulmak için bıraktığım umut kırıntılarımı da kaybettim bir şekilde. Umutsuzluklarla dolu bu kişi çok yabancı bana. İnsan kendiyle baş başa kalınca ne konuşur, nasıl konuşur bilemez oldum. Bu koca sessizlik yığını içinde bir ağıt var hissedebiliyorum. Hissedebiliyorum ama kapatmışım tüm kapıları hislerime. Tüm bu boşluğun içinde bir umut çizdim avuçlarıma. Dönüp gelip kendime yerleşeyim diye.