Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
FARKLI SEÇİMLER
Tek anlamda artık geçenle ve kalanla uğraşmayacak olan kendimizin öteki farzetleri bir kenara bırakan durumda olduğu bilinmiştir. Farzetler matematiksel açıklamaları seçmiş olduğumuz değerlere bağlanacak sözel çağrışım yapan tarzda olacaktır. Düşünce, iki açıdan bilinmiştir. Birincisi; sayısal aklın temeli olan nöronal artışlar düşünceyi olağanca
Reklam
Edebiyat bilimcilerine ve öğretmenlerine
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasıyla birlikte Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acemlerin dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
✨ Güvenli Bağlanma ✨ 📝✍️ Anlayalım, dinleyelim! ** İlişkilerde olmazsa olmazlardan bir tanesi " anlamak ve dinlemek " karşı tarafı anladığında ve beraberinde dikkatli dinlediğin zaman hem güven bağlarını hem de sağlıklı ilişkilerin basamaklarını kurmaya başlıyorsun! 📝✍️ Birlikte öğrenelim! ** Ben yaparım, bilirim, ederim demek yerine
Barajlar da su tükenmiş!
Yağmur yağmıyorsa çözüm basit; yağmur duasına çıkalım. Tabi öncelikle sorgulayalım; kendimizi.
Merhaba dostlar, bugün sizlere zamanın karanlık dehlizlerinden çıkan bir eserden, Dostoyevsky'nin "Yer Altından Notlar"ından bahsedeceğim. Yeraltı adamımız, toplumun soğuk yüzeyinin altında, duygularının labirentinde kaybolmuş bir anti-kahraman. Peki, hiç düşündünüz mü, biz de kendi iç dünyamızda benzer bir yeraltında yaşayıp yaşamadığımızı? Bu kitap, yalnızca bir karakter etüdü değil, aynı zamanda kendimize ait karanlık köşelerimizle yüzleşmemizi sağlayan bir ayna. Yeraltı adamının iç çatışmaları, insanın özgürlük arayışı, toplumsal baskılara tepkileri... Bunlar sadece 19. yüzyıl Rusya'sının sorunları mıydı, ne dersiniz? Kitap boyunca kendimizi onun yerine koymadan edemiyoruz. "Ben olsam ne yapardım?" sorusu zihnimizi kemiriyor. Acaba kendimizi toplumun gözünden saklamak için bir yer altına mı çekiliyoruz, yoksa cesaretimizi toplayıp yüzleşmeye mi çalışıyoruz? Bazıları için "Yer Altından Notlar", insan psikolojisinin karanlık bir portresi olabilir. Ama bir başkası için belki de içsel bir aydınlanma yolculuğu... Dostoyevsky, bize ayna tutuyor; peki, biz ne görüyoruz? Gelin, bu derin ve karmaşık eseri birlikte okuyup tartışalım. Karakterler, olaylar ve Dostoyevsky'nin derinlemesine anlatımı üzerine sohbet edelim. Yeraltı adamının hayatından parçalar bulup, kendi varoluşumuzu sorgulayalım. Ve son bir soru: Sizce, her birimizin içinde bir yeraltı adamı olabilir mi?
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.