"Hangi çiçek, diğerini 'sarı açtı' diye ayıplar? Hangi kuş 'farklı ötünce' diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar."
İnsan mı! Aman aman uzak duracaksın...
Charles Bukowski insanlığa mesaj atıyor:” Hangi çiçek, diğerini sarı açtı diye ayıplar? Hangi kuş, farklı ötünce diğerlerine yasak konar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar..”
"Ama ölüp gidiyor yanında susabildiğimiz adamlar."
Yılmaz Erdoğan
Yanında susabildiğin insanı bulup kaybedenler var. Ya hiç bulamayanlar?
Sonsuz zaman kavramının bir kaç salise bile olmayan yaşamamıza anlam yüklemeye çalışıp, anlaşılmak isteyip duruyoruz? Neyi anlayacağız? Belli kurallar ile oluşturulmuş, Türkçe'nin ifade edeceği; birkaç sözcük, birkaç kelime, bir öykü, bir roman gibi anlatacağımız duygularımızı mı? Duygularımız için senelerce bize dil olmuş; çağlar boyunca bildiklerimizi aktarmaya çalışmakta çok başarılı ve en büyük icat olarak tabir edeceğim "dil" bizim duygularımızı anlatmaya yetmiyorsa? Bu açıklamadan sonra, "kendinizi iyi ifade edemiyorsunuz" diye düşünenler olacaktır. Kabul ediyorum bu konuda çok iyi sayılmayız belki de. Bahsettiğim de o değil. Doğruluk payını yadsımıyorum. (Yazarken kendini eleştiren bir insanın, bunları düşünmeden yazması mümkün değil zaten.)
Duygularımızı, hissettiklerimizi, ağırlığımızı ya da hafifliğimizi anlatacak; kelime, cümle bulamıyorsak, biz konuşamayanlar için susmak baki. İnsan sürekli susarak birkaç saliselik yaşamımızda, tek susarak yaşamak çok ürkütücü değil mi? Yalnızlığını hiçbir şeye değişmeyen bir mahluk olarak söyleyebilirim ki yalnızlığımızın sınırı var. Sınırını bir çiçek ile kapatan insanlar olduğunu düşünürek devam edin soru sormaya. "Neden beraber susmak?"
Hangi çiçek, diğerini
“sarı açtı” diye ayıplar?
Hangi kuş, “farklı ötünce” diğerine yasak koyar?
Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar.
Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar…
Charles Bukowski
Hangi çiçek, diğerini “sarı açtı” diye ayıplar?
Hangi kuş, “farklı ötünce” diğerine yasak koyar?
Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar.
Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar…
Charles Bukowski
Hangi çiçek, diğerini sarı açtı diye ayıplar?
Hangi kuş farklı ötünce diğerine yasak koyar?
Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar.
Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar..
Charles Bukowski