Şimdi sorun o kadar hassas olmuştur ki ne yapmak, ne yapmamak sorunu, daha acil ve daha öncelikli "Nasıl kalmak?" meselesine bağlıdır.
Nihayet insan aşkta erir, Allah'a biat eder; tevhit kalesine sığınıp takva elbisesini giyinir. İnsan irfanla görür, hikmetle anlar; dua ile ister ve ibadetten rubûbiyyet cevherine erişir. Kendi emir, nehiy, hicret ve cihadında, insanları ve dünyayı bambaşka yapar.
İbrahim, devrimci topuzunu putların başına indirdiği zaman, asrının dini tezahürlerini, kaynaklarını, yandaşlarını ve destekleyicilerini de birlikte kırıp parçalıyor.
Peygamberlerin savaşı hep "dine karşı din" savaşı olmuştur.
Aşk Tevhid
"...gibi dahi bir bilgin, maddi evrene hakim bir gerçeğin varlığına imanı olmaması yüzünden, fizik ilminde birkaç cüzi kanun keşfetmekten başka bir iş yapmadı. Fakat Kepler, onun sahip olduğu parlak zeka ve dehaya sahip olmadığı halde, bu ilkeye inandığı için, yeni fiziğin mucidi oldu. Bu yüzdendir ki ilim mabedinin kapısının üzerine 'İçeri giren herkesin iman sahibi olması gerekir.' diye yazmışlardır."
Sayfa 81
İnsana üstünlük ve şeref veren şey, irfanî histir.
Sayfa 56Kitabı okudu
Bilgili, bilinçli ve uyanık bir insan, kendisini bir yere ve bir boyuta yaslanmaya kurban etmemelidir.
Sayfa 43Kitabı okudu
Ey özgürlük! Kutlu özgürlük!
Seni tahta oturtmak istiyorum.
Ey özgürlük! Seni seviyorum.
Ve sen, ey benim tutkun ruhum!
Ben dedim ki;
Beyefendi ben herkesi rahatlatmak için gelmedim, ben rahatlari rahatsız etmeye geldim.
Ben esrar ve eroin miyim ki herkesi rahatlatayım.
Ben yazili olan cevaplardan değilim.