Hayallerine sarıl, hayatın içinden sıcacık, samimi bir hikâye… Hayatın bütün zorluklarına rağmen hayallerini gerçekleştirmek için yazgısına direnen; en büyük âşkı okumak olan, azimli ve dirayetli bir genç kızın hikâyesi.
Sadece okuyarak insanın hayatının değişebileceğine inanan, canla başla okuma mücadelesine kendini kaptıran, ana karakter; arada sırada bayılır. Bayılmalarının sonucunda ömür boyu yükünü taşıyacağı bir hastalığa yakalandığını öğrenmesi, onu bir anda çıkmaza sürükler.
Ana karakter Sinem, diğer karakterler Sultan nine ve Bahar… Bu üç kadın, okuyucuları bazen hüzünlendirecek, bazen sevindirecek, elbette ki bazen de düşündürecek. Ama en önemlisi, toplumun kadınlara çizdiği sınırın nasıl adaletsiz olduğunu da hatırlatacak.
Bu hikâyeye tanıklık etmek ve kitabın ilk okuyucularından olmak isterseniz, size özel bir notla ile birlikte imzalı yollayabilirim.
Lou Andreas-Salomé (1861-1937)’nin ismini daha önceden duymuş ve eserleriyle ilgili yorumları da zaman zaman bazı incelemelerden okumuştum. Ancak 
Irvin D. Yalom’un “
Nietzsche Ağladığında” kitabını okuyana kadar onun hayatı ve düşünceleri çok da ilgimi çekmemişti. Yalom kitabında Salome’yi, Nietzche’nin aşık olduğu, aşkına
