Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kaba ve tutkulu seksi seviyorum, çünkü birçok kadının etraflarına ördükleri "incelik" engellerinin ötesine gidiyor. Politik olarak doğru yumuşak sekste (bir arkadaşımın ifadesiyle, 'T ve H' yani tatlılık ve hafiflik içeren sekste) sıkça olduğu gibi kendini tanıma duygusu yok bunda. Şimdiki sevgilim ve ben sado-mazohist pratiklerle biraz uğraştık ve bunu çok tahrik edici ve seksi bulduk. Yaptığımız her şey kendi rızamızla oldu ve "alttaki" (bu değişir) kontrolsüzlük yanılsamasını yaşarken aslında her zaman kontrol sahibi oldu. Asla yaralama, hatta iz bırakma noktasına varmadan, kıça şaplak atma, kamçılama, saç çekme ve ısınma gibi şeyleri dahil ettik sekse. Bunu o kadar güzel yapan, her şeyi tümüyle bırakma hissi.
Peki nedir şu adını Hüzün dedikleri Hüzün elde olanı gaib ettiğim için ruhumu bürüyen şeffaf libas kayb olan ve edilen için duyulan üzüntü Hüzün mülkiyet duygusunun bir sonucu Zira bir yaşama sahip ve Malik olduğumu Yani bir yaşamım olduğunu idrak etmeseydim onu kaybettiğimi de idrak edemezdim varlığından haz aldığım şey yokluğundan ötürü bana
Reklam
Felsefe bir terapi olabilir mi?
"Evet, onun iyileştirici etkisi vardır ama bu ancak felsefenin bir kendini tanıma süreci olarak anlaşılması ile mümkündür. Felsefe bir ilaç değildir... Bizler, artık bütün insanlar için geçerli olan bir gerçeklik olmadığını düşünüyoruz. Her insan kendini tanıma sürecinde, kendi gerçekliğini ortaya koyar... Kendini tanıma arayışı bir hastalık değildir ve bu yüzden onu tedavi edecek ya da kökünü kazıyacak bir doktora ya da terapiste ihtiyaç duymaz. O, insan olmanın harika bir yoludur ve kişiyi önceden belirlenmiş bir hedefe yönlendirmek, bu anlamda bir insansızlaştırma eylemidir. Kendini tanımak bireysel bir kendi kendini sorgulama sürecidir... Eğer kendini tanımak, insan olmanın harika bir yolu ise o zaman filozofun sorumluluğu da insan olmanın bu yoluna engel olmamaktır. Sorumluluk demek, kişinin kendi cevaplarına alan bırakmak ve "kendini tanı" emrini hangi yönde olursa olsun takip etmektir.." (Felsefeyle Terapi)
76 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Pervaneden esinti...
Merhabalar harflerin gölgesinde yürüyen dostlarım. Şükrü Erbaşın "Pervane "sini okuduk ve buradayız . Daha önce bir kaç şiirini okumuştum. Bu kitapla kendisini daha yakından tanıma fırsatım oldu. Hayal dünyası geniş bir şairle tanışmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hemen kitaba geçiyorum. Kitap
Bertrand Russell
Bertrand Russell
'ın şu mükemmel cümleleriyle başlıyor. "Üç tutku yönlendirdi hayatımı: Sevgi açlığı, bilgi arayışı ve başkalarının acılarına yönelik dayanılmaz merhamet. Aşk ve bilgi göklere yükseltti ama merhamet her seferinde çekip yere indirdi beni". Bir kitap için güzel bir başlangıç cümlesi olmuş.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
'ın şair vasfını sonuna kadar hak eden bir şahsiyet olduğunu düşünüyorum. Kelimeleri iğneyi iplikten geçirir gibi dizmiş. Yarısı bulutlara yarısı da okurlara dönük bir kitap olmuş. Bu da okurları biraz zorlayabilir. Ayrıca yazarın alıntılar yapıp kendi hayal dünyasında harmanlaması da kitaba güzellik katmış. Kitaptan bir kaç alıntı yaptım. Buraya beğendiğim bir kaç söz bırakacağım. * Harflerin yalnızlığı gecenin yalnızlığından büyük. *Kendini sevemeden kimseyi sevemezmiş insan. ( Tersten okunca da aynı kapıya çıkıyorsunuz.) *Ben yola âşığım çünkü üstünde tanıştık ayrılıktan sonra da süren yola... Şiirin bizleri teslimiyet şuuruna ulaştırması dileğiyle hoşça kalın. Okuduğunuz için teşekkürler. Hayırlı okumalar.
Pervane
PervaneŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 20215,2bin okunma
Kötü davranıldığından şikayet ederek hatasını bir bahaneyle örtecektir. Bahanesi ne olursa olsun, ele verdiği bir gerçek vardır, o da gelecek sorumlulukları üstlenmek istemediğidir. Görünürde kendini haklı çıkararak kendisine yapılan tüm eleştirilerden kaçınır. Kendisi asla suçlu değildir. İstediğini başaramaması hep başka birinin suçudur.
Sayfa 19 - Olimpos YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Hülya Gökçe
Hülya Gökçe
hanımın ilk kitabı. Kitabı imzalı bir şekilde bana ulaştıran ve kitaptan haberdar olmamı sağlayan
Zeynep
Zeynep
hanımefendiye teşekkürlerimi sunmak isterim. Şiir kitabının okuyucusu da, yorumlayıcısı da, inceleyeni de farklı ruh halleri ile bunu yapar, yapmalıdır da. Kimi şiir kitapları okuyucuyu derin düşüncelere sevk eder, kimisi de hüznün denizinde vurgun yedirir. Fakat
Sevmeler Bilmeden Olur
Sevmeler Bilmeden Olur
da çokça mavi, bolca papatya, uçsuz bucaksız gökyüzü, derin bir inanç, inanca bağlı umutlar ve en çok da insanın kendi olma, kendini tanıma yolculuğu var. Kabullenişin, teslimiyetin, sabrın ulaşacağı nihayi sonucun kendini tanıma sürecinin birer parçası olduğunu ısrarla vurgulamış yazarımız. En başta söylediğim gibi her şiir hüzün vermez insana, belki düşündürür belki de idrak ettirip değiştirir. Her şiir, okuyan her farklı okuyucuya asla ama asla aynı şeyleri hissettirmez. Hatta belki aynı okur tekrar okuduğunda o şiiri bambaşka diyarlara gidebilir. Yazarımıza bundan sonraki yazma süreçlerinde başarılar diliyorum. Kalemine sağlık...
Sevmeler Bilmeden Olur
Sevmeler Bilmeden OlurHülya Gökçe · Cağaloğlu Yayınevi · 20241 okunma
Acının içinden geçmek..
Kendini hayatın zorlukları üzerine çıkarmış, yaşamın bataklığında kurtulmuş, kötü denetimlerden kazanç elde edecek ve bunun sonucunda kendini yüceltecek gücü bulmuş bir insan, hayatın iyi ve kötü yanlarını anlar.
Sayfa 21 - Olimpos YayınlarıKitabı okuyor
Hiçbir çocuğa deneyimlerini düzgün değerlendirmesi, sınıf dışında kendini geliştirmesi için yardım edilmez..
Sayfa 21 - Olimpos YayınlarıKitabı okuyor
... yaşamın güçlüklerinden geçerek gelen, harcadığı çabayla bataklıktan kendini kurtaran, tüm zorlukları geride bırakıp yüksek bir düzeye ulaşan biri, yaşamın iyi ve kötü yanlarını herkesten iyi bilir. Bu konuda kimse su dökemez eline, özellikle doğru yoldan ayrılmamışlar kendisiyle boy ölçüşemez.
Reklam
Öyle görülüyor ki, kendini tanımak ve değiştirmek, insan için yapılması hepsinden zor bir iştir.
Narsisizm kendini sevmek değildir. Kendini seven özne, Başka'yla arasına kendi lehine işleyen negatif bir sınırlama getirir. Narsisist özne ise sınırlarını net bir şekilde belirleyemez. Böylece kendisiyle Başka arasındaki sınır bulanıklaşır. Dünya ona sadece kendi anıştırmalarının gölgesinde görünür. Başkayı başkalığı içinde tanıma ve bu başkalığı teslim etme becerisi yoktur. Sadece kendini bir şekilde yeniden tanıyabildiği yerlerde anlam vardır. Her yerde kendi gölgesinin peşinde bata çıka ilerler ve nihayetinde boğulur.
Kendini tanıma
“Bu nedenle, bilinçdışı bütünlüğümüzün tüm fiziksel ve ruhsal olayların arkasındaki gerçek olduğuna inanıyorum. Bu öge tam bir gerçekleşmeyi sağlamaya çalışmaktadır ve bu gerçek, insanın tümüyle bilinçli olabilmesidir. Bilinçliliği elde etmek genel anlamda kültür demektir ve bu sürecin özü ve kalbi kendini tanıyabilmektir. Doğu felsefesi benliği, tartış-masız, kutsal varsayar; eski Hiristiyanlığa göre de kendini tanıma, Tanrı’yı tanımaya giden yoldur.”
Sayfa 375Kitabı okudu
Çünkü kuşku insanın kendini tanıma olanaklarını yok eder ve yaşamdan tiksindirir.
Bilmek için duyulan aynı susuzluk, çocuğun davranış kalbi gerektirdiği zaman, başka bir karakter özelliğine de dönüşebilir. Aynı çocuk her şeyi kurcalamak, sökmek ve parçalamakla kendini tatmin edebilir ya da başka şartlar altında bir kitapkurdu haline gelebilir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.