Bedenle dost olmak bağ kurmak
Insanoğlunun kendini sakinleştirmesinin en doğal yolu, üzgün olduğunda birine tutunmaktır. Bu da fiziksel ya da cinsel saldırıya uğrayan kişiler için bir ikilem anlamına gelmektedir. Bedensel iletişimden korkarlar ancak umutsuz bir şekilde dokunmaya açtırlar. Zihnin, fiziksel algıları hissetmesi için yeniden eğitilmesi gereklidir ve bedene de dokunulmanın rahatlığına izin vermek ve keyif almak konusun da yardım edilmelidir. Duygusal farkındalık eksikliği olan bireyler, uygulamayla, fiziksel algılarıyla psikolojik olaylar arasında iletişim kurabilmektedir. Ardından yavaş yavaş kendileriyle de yeniden bağ kurabilirler.
Sayfa 101Kitabı okudu
Evet, bugün Süleymaniye veya Bayezit gibi millî kütüphanelerimizdeki yazma ve basma eserleri okuyabilenler, yalnız Osmanlı Türkçesini ve Arap harflerini bilenlerdir. Bunlar öldüğü zaman, daha sonraki nesiller için millî kütüphanelerimizin hiçbir mânâsı ve değeri kalmayacaktır.
Yeryüzünde, milli kütüphanelerindeki eserlerin dilini ve harflerini
Sayfa 212 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bağışlamak, affedilen kişi ile yeniden yakınlaşmak; yeniden bağ kurmak demektir. Her affedilen kişinin bağışlanması, onunla yeniden eski yakınlığın kurulması mutlak gereklilik değildir.
Bağışlamak ise ancak, inciten kişinin kendini onarması, incittiğini fark etmesi, af dilemesi veya yeniden zarar vermeyeceğine güvenilmesi ile mümkündür.
Bu şartlar gerçekleşmediği halde, bağışlanmayacak biriyle yeniden yakın olmak, bağ kurmak, hayal kırıklığına ve duyguların daha çok zarara uğramasına neden olur. Bu nedenle, bazı kişiler affedildiği halde bağışlanmamış olarak kalabilir.
İnsanlık tarihine bakıldığında savaş, kuraklık, kıtlık, salgın, yangın ve depremle kentler yok olmuş, fakat genellikle yeniden yapılmıştır. Tekrar kurulmayan az sayıda kent vardır. Kentlerin çoğu defalarca yeniden inşa edilmiştir. Aynı şekilde, defalarca sosyoekonomik istikrarı sürdürememe durumu yaşanmış, buna rağmen ileriye dönük planlar yapılarak ilerleme sağlanmıştır. İnsan gelecekle ilgili planlar yaparsa yaşayabilir. En ağır şartlarda bile, gelecekle ilgili hayaller ve planlar kurmak için kendini zorlamalıdır. Gelecekle ilgili olumlu inançlarını kaybederse, kaderinin kurbanı olmayı kabul etmiş olur. Geleceğe olan inancını kaybetmek, maneviyatını da kaybetmeyi beraberinde getirir. Bu tehlikeli pes etme, çaresizliği, umutsuzluğu, yenilmeyi, hatta yok olmayı kabul etmektir.
Sayfa 86Kitabı okudu
Bağ kurmak
Insanoğlunun kendini sakinleştirmesinin en doğal yolu , üzgün olduğunda birine tutunmaktır. Bu da fiziksel ya da cinsel saldırıya uğrayan kişilerler için bir ikilem anlamına gelmektedir. Bedensel iletişimden korkarlar ancak umutsuz bir şekilde dokunmaya açtırlar. Zinin, fiziksel algıları hissetmesi için yeniden eğitilmesi gereklidir ve bedene de dokunulman rahatlığına izin vermek ve keyif almak konusunda yardım edilmelidir. Duygusal farkındalık eksikliği olan bireyler, uygulamayla, fiziksel algılarıyla psikolojik olaylar arasında iletişim kurbilmektedir. Ardından yavaş yavaş kendileriyle de yeniden bağ kurabilirler.
Sayfa 101Kitabı okudu
Şifacıdan Yardım İstemek: Dağa Tırmanmak
Budizm’de nyübu denen ve kendini tanımak ve yüce olanla bağlantılarını yeniden kurmak amacıyla dağlara çıkmaya karşılık gelen bir arayış eylemi vardır. Toprağı hazırlamak, ekmek ve hasat döngüleriyle ilişkili çok eski bir törendir bu. Mümkünse gerçek dağlara çıkmak da yararlı olabilir, ama altdünyada, insanın bilinçdışında da dağlar vardır ve ne mutlu ki, hepimiz kendi psişelerimizde altdünyaya giden kapılara sahibiz ve bu sayede yenilenmek amacıyla hiç vakit kaybetmeden dağlara çıkabiliriz.
Sayfa 390Kitabı okudu
Teorik tartışmaların altında yatan pratik bakış açıları'na dair
Hayat çesitlendikçe, yanıtları verilmesi gereken konuların yelpazesi de genişliyordu. Eskilerden aktarılan Kur'an ayetleri ve hadisler artık yeterli bulunmuyordu. Bütün bu tartışmaların altında siyasi ve toplumsal sorunların yattığını görmek kolaylıkla mümkündür.
Örneğin
* - Tanrı'nın insan sıfatları alamayacağı a ve sıfatlardan soyutlanmasına yönelik gerekçeler, aslında hükümdarın kendini dini ve siyasi sorunlardan soyutlaması ge- rektiği şeklinde anlaşılmalıdır.
*- Insan kaderinin Tanrı tarafından baştan çizilmediği, insanın kendi iradesiyle kendi kaderini belirleyebileceği tezinin altında yatan amaç, iktidarların yetkisinin mutlak olmadığı fikrinin izdüşümüdür.
*- En üst katmanda "iradesiz" bir Tanrı'nın yer aldığı evren modeli, toplumun en üst katmanında tahtına kurulmuş hükümdarın iradesinin meşruiyetini sorgulamaktan başka bir anlama gelemez. Bu ortamda hayatı doğruluk ve dürüstlük temelinde yeniden kurmak, bunun için en doğru yolu bulmak, sorunları akıl te- melinde çözmek için felsefe gereklidir.
*- Evrenin sonlu olup olmadığı tartışması; aslında Kur'an'ın "mahluk" olup olmaması tartışmasının bir başka ifadesidir. Tanrı'dan başka hiçbir şeyin ebedi, sonsuz ve kutsal olamayacağı düşüncesi, ondan başka her şeyin geçici olduğu, değişebileceği, zamanın bir yaratımı olduğu fikrinden başka bir şey değildir.
Sayfa 144Kitabı okudu
Şimdi yeniden zamana ihtiyacı vardı. Huzura. Sessizliğe. Bir zamanlar var olan Lupita'yı geri kazanabilmek için. Kendisinin bile artık hatırlamadığı Lupita'yı. Bazen kendini havaalanında unutulmuş bir valiz gibi hissediyordu. İçi, hiç kimsenin dışından baktığında göremediği sürprizlerle dolu bir valiz gibiydi. İçinde hayatın tüm öyküsünü saklayan ama onu kapalı tutan kilidi açması için sahibi bulunamazsa, kimsenin dikkatini çekmeyecek olan bir valiz. O kendisi hem valizdi hem de valizin sahibi. Yeniden karanlıktan aydınlığa çıkabilmeleri için o ikisinin arasında bağlantı kurmak zorundaydı. Nefes almalıydı. Nefes almalı. Nefes almalı. Nefes almak nasıl da acı veriyordu!
Sayfa 112
Eflatun:
Kişioğlu, o ilk, o en eski birliği yeniden kurmak, yeniden tam bir kaynaşma sağlamak için, kendini bütünleyecek olan "öteki yarının" peşindedir. O halde aşkın apaçık anlamı ortada: iki başka varlıktan bir tek varlık oluşturmak ve birbiri içinde erimek!
Sayfa 17 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
YALNIZ BİR OPERA
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
