Bu kitap hakkında o kadar çok uzun konuşmak isterim fakat kitabı okurken hissettilerimi anlatacak cümleleri kurabilir miyim emin değilim...
İlk olarak kesinlikle herkese tavsiye edeceğim bir kitap olucak.
Okumuş olduğum en başarılı kitaplardan ilk üçe girebilecek bir eser.
Kitabın ismi beni cezbetmişti aslında ama okumayı hep ertlemiştim biraz pişmanım neden daha önce okumadım diye..
Her neyse kitabın konusundan bahsedecek olursak kaybedilmiş benliğimiz mi desem yoksa aslında hiç olamayacagımız benliğimiz mi bilemiyorum.
Amerikalı bir kadının Avustralya'da yaşadığı bir ruhsal yolculuk hikayesi aslına bakarsanız.
Ama ne hikaye...
Kadın, aylarca yanlarında kaldığı Avusturalyalı yerlilerin -kendilerini adlandırdıkları şekliyle,' Gerçek insanlar'- hayatlarını bir kitaba sığdırmış.
Ve o kadar güzel anlatmış ki adeta her sözü her cümlesiyle o anı yaşarcasına okudum soluksuz bir şekilde.
Gerçek insanların onu büyük bir alçak gönüllülükle hayatı öğrettikleri ve hayata olan inançlarını ona aşıladıkları bir yolculuk..
Bu çetin yolculukta kadının sevinçlerini, şaşkınlıklarını en içten bir şekilde hissettiğim bu harika eseri daha fazla nasıl anlatacağımı bilemeyerek sözlerime son veriyorum.
Ve hayatıma kattığı en güzel değerler için yazara çok teşekkür ediyorum:)