Yine çıkıyorsun sokaklara
Dokunuyorsun ağaçlara
Şiir gibi geçiyorsun
Kalbini kimseye göstermeden
Bir köprünün üstünden
Sırılsıklam uçuyorsun
Kimse bilmiyor yangınını
Bilmiyor kimse anlamını
Günler içinde bir gün/ Dokundu parmakları hayatın! Ufkumun bunalan perdesine...! Fırınları sinemaları minareleriyle/ Hareket ülkesi bir kent simgesi olarak!
“Seni anlatsın isterim yazdığım şiir, okuduğum deniz.. Seni anlatsın isterim tebeşir ve tahta, bütün sınıfa..”
🌸
Kent Şarkıları- Benim Göğüm Ol
m.youtube.com/watch?v=jHroaay...
(yitirdiğin her şeyde kazandığın bir şey var; kazandığın her şeyde biraz yitirdiklerin. bu yüzden birileri hep ısınıp dururken dinmez üşümelerin...)
ben de benim olmayan şeylerle varım; benim olan zaten benimse, olmayan şeylerle... varsam, buradaysam belki de onlar için... yüzün için belki de, yüzün nerede?
birbirini tekrarlayan günlerin yaslı
Zaman geçiyor
Öyle böyle geçiyor
Hayat devam ediyor
Zaman geçiyor
Öyle böyle geçiyor
Çok şey unutuluyor
Zaman geçiyor
Öyle böyle geçiyor
Hayat devam ediyor
Bazen gidesin gelir uzak ülkelere
Bazen sığınasın gelir
Bir değer tutar seni tutar sımsıkı
Sonra kalasın gelir
Elbette sonu geliyor yalnızlığın
youtu.be/uuVSLb1dVCA
Merhabalar bu videoda 2023 yılında aldığım 386 kitabın tanıtımı yer almaktadır. Kitapların bir kısmını aşağıya ekledim. Hepsi sığmadı.
Kitaplar:
1. Acıya Kurşun İşlemez
2. Ademin Duaları
Yaşamın Ucuna Yolculuk ya da Bir İntiharın İzinde
6 Şubat 04.17’de gözlerimi yummadan önce gördüğüm en son şey bu kitaptı. Neyse ki uykuya dalmamıştım, neyse ki Tezer Özlü uyumama izin vermemişti. Saniyeler sonrasında ise duvarların titrediğini, zeminin dalgalandığını ve dışarının uğuldadığını hissettim. Müthiş bir zelzeleyle sarsılmıştık. Gerisi
Hayatımdaki şehirlerin kendilerine ait şarkıları vardır, kendisini şarkılarıyla anımsatan, hatırlatan...
Bazı şarkıların şehirleri vardır ya da bazı şehirlerin şarkıları vardır, tezlerini doğrular, benim şehirlerimin şarkıları da...
Sonra, her bir şarkı, flu bir hayalin içinden sıyrılarak akla çakıldığı anı belli belirsiz kıpırtılarla
Merhaba
Bugün sizlere 72 sayfalık @burcununseckileri kaleminden çıkan 8 öykü ile geldim.
Öykülerin dili mizahi, sade, anlaşılır, açık, dobra ayrıca yetişkin içerikli, okurken rahatsız edici değil. Kitap elinizden akıp gidiyor, yazar kitaba ismini veren öyküsünde on yıldır yatağa mahkum bir yazardan bahseder ki diğer kitabının yazarıymış gibi gösterir onu, yanına gidip gelen insanlarla diyalogları da güldürmedi değil.
Bir diğer öyküsü Süpangilde Nehirin durumu üzdü, kızın hayatındaki adamda karakter yokmuş dedim hamile olduğunu anlayıp bir başına kalınca, analığının sahip çıkması hoştu.
Zınar öyküsünde ise, kahramanın kitaplara olan tutkusu bana tanıdık geldi.
"Kitaplar, benim tutmayan ayaklarım. Gidemediğim her yere birkaç sayfayla beni götüren süper kahramanlarım. Hem ben aşkı da onlardan öğrendim."
~~
#benyokmuşumgibi
@everestyayinlari
@burcununseckileri
bibliyofil okuur
~~
"Ölmekle eş değerde olan bir şey söylemem istense hiç şüphesiz hatırlamak derim. Hatıralar, düşmanın en kötü olanıdır. Düşmanın en kötüsü mü olur demeyin. Olur. Hiç fark etmediniz mi, insanlar hatıralarından bahsederken gözlerinde bir ölüm belirir; boyunlarında bir halat, ayaklarının altındaysa devrilmeye hazır koca kırık bir sandalye varmış gibi . O sandalye hiç devrilmez, hatıralar da hiç silinmez tabii. Döner durur tepenizde. Geçmişini istemişse yani genelde güzel hatıralar biriktirdiyseniz işiniz kısmen kolay sayılır. Fakat ardanızda bir enkaz bıraktıysanız..."
~~
"Bu ölü kent seni gördüğüm an nefes almaya başladı. Güneş cesaretlendi, bulutlar gülümsedi. Gökyüzü şarkıları mırıldanıp ziyafet çekti martılara."