She hayvanların yeterince insan niteliklerini taşıdığına inanıyordu. İşte gördüğünüz gibi iyisi kötüsü, açgözlüsü, sinirlisi, kaypak olanı - kısacası hepsi mevcuttu.
Sayfa 92Kitabı okudu
Tanrı cimri insanları zenginliğin tuzağına düşürerek cezalandırır;tıpkı gönlü zengin ve bonkör kişileri yoksulluğun güvenli sığınağında koruduğu gibi.
Sayfa 43Kitabı okudu
kapısında
1.
Yedi adam biri bir gün
bir kan gördü
gereğini belledi
yari alsa koynuna
hepsini okumayana da kazık girebilir, dikkat uzun alıntı.
PADİŞAHA GİREN KAZIK
Raviyan-ı ahbar ve nakılan-ı asar ve muhaddisan-ı rüzigar o güna rivayet ve bu tarz üzre hikayet ederler ki, çook eski zamanlarda, yeryüzünün bilinmedik bir yerinde, suları bol, dört yanı yol, kişileri erimli, toprağı verimli, halkı erdemli, yazarları görkemli bir ülke vardı. O ülkede her kişi salt kendi çıkarında olup,
Sayfa 30Kitabı okudu
Azmış kudurmuş değildin. Helalinden karıların vardı. Zinaya ters bakardın. Dönüp Hüdaverdi'ye söyledin. Bu kızın gönlü yok evlenmekte, paramı geri isterim dedin. Hüdaverdi sinirlendi. Eve gelip kızla konuştu, bir ara kızın kolunu sıkıştırdığını gördün. Karışmadın. Babası da gelmişti. O da bir tokat atmıştı. Sen acımıştın.
İkisi de kızı ikna etmeye çalışıyorlardı. Nihayet kızı bırakıp gittiler. Başına geleceği nereden bilebilir insan? Senin niyetin halisaneydi. Sen onu evdeki diğer hanımlarına kabul ettirecek, ona sahip çıkacak, başını sokacak sıcak bir ev, karnını doyuracak bir tas çorba verecek, hatta belki zamanla ve iyi huylu da çıkarsa onu sevecek, muhakkak ailesine de sahip çıkacak, onları çadır kentten geçen sene geçtikleri ve beş mülteci aileyle beraber yaşadıkları tek odadan çıkarıp belki bir daireye taşıtacak, hatta belki zamanla iyi huylu da çıkarsa ona hediyeler dahi alacaktın.
Asmasaydı kendini!
Oysa hiçbir şeye zorlamamıştın onu. Çok üzüldün. Karıların da çok üzüldü.Hepiniz saatlerce süren ağlama seanslarında kendinizden geçtiniz. Sanki ağır bir yükten de kurtulup gitmiş, ferahlamış gibiydiniz.
Şimdi yeni krala bakalım. Kraliyetin başkentini taşıma gibi çok önemli bir kararı onun verdiği neredeyse kesindir. Kral, koloni döneminde Hattuş adı verilen otlarla kaplı kentin harabelerine yeniden yerleşti. Annita Hattuş'u yok etmiş ve bölgenin lanetli olduğunu ilan etmişti. Buna rağmen Labarna yeni baştan imar ettiği kente Hattuşa adını verdi.
