Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
"Taşların Fısıldadığı" Üzerine Derkenar
"Taşların Fısıldadığı" Yazar Ayşe Ay'ın Temmuz 2023'te Mavi Gök Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşturduğu ikinci öykü kitabıdır. On yedi öykünün yer aldığı kitap, yüz yirmi altı sayfa hacmindedir. Kitap ismi "Taşların Fısıldadığı" kitapta yer alan aynı isimli
İnce Memed ile Karşılaştırma
Bu ormanı karakterler açısından inceleyecek olursak: Filler Sultanı sermaye babalarını temsil etmektedir. Yaşar Kemal'in diğer romanlarındaki ağalar bu romanda Filler Sultanı ile hayat bulmaktadırlar. Köylülere hükmeden ağalar gibi Filler Sultanıda doymak bilmez bir iştahla karıncalara ve diğer hayvanlara hükmetmek istemektedir. Diğer karakterler hüt hüt kuşlarının başı olan Ulu Kepez sermayederler ile "alt tabaka" arasında -tıpkı ağaların yanındaki yanaşmalar gibi- köprü olmaktadır. Özünde sermaye yanlısı olan Ulu Kepez iki yüzlülüğünü iyi kullanarak bir taraftan karıncalar ile arayı sıcak tutmaktadır. Ulu Kepez burada Yaşar Kemal'in İnce Mehmet romanındaki gönlü İnce Memed'ten yana olan ama fiilen ağaların yanında bulunan yanaşmaları temsil etmektedirler. Karıncalar ise bir araya gelmemeleri için filler tarafından böl-parçala -yönet taktiği ile parçalara ayrılan halk zümrelerini temsil etmektedir. Karıncaların İnce Mehmet romanındaki köylüleri temsil ettiği Ayan Beyan ortadadır.
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,4bin okunma
Yazarın okuduğum ilk kitabı ,deneme tarzı yazılmış ,Kepez kitap fuarından satıcının tavsiyesiyle almıştım ,diğer kitaplarını da okuyacağım,güzel tespitleri var ve sıkılmadan okuduğum bir kitap oldu
Türkiye Deniz Fenerleri Atlası, Atlas Dergisi’nin 2011 yılında okuyucularına hediye ettiği bir dergi eki kitap. Kitap, Türkiye’nin deniz fenerlerini konu alıyor Türkiye kıyılarında 369 deniz feneri var. Bunların 40’a yakını İstanbul sahillerinde. Karadeniz, Marmara ve Ege kıyılarını dolaşan Atlas benzersiz fotoğraflarla en güzel deniz fenerlerine
Yaşadığımız afetten bu yana hiç kitap okuyamadım. Her ne kadar yanımda gezse de sayfayı açmak gelmedi içimden. Bugün Nardaniye Hanım ve Pamuk Prenses ile araladım kitaplara açılan dünyanın kapısını yeniden.
Kimler yok ki masalda: Pamuk Prenses, Nardaniye Hanım, Yedi Cüceler, Kırk Haramiler...
Masallar ve karakterler birbirine karışmış. Ama sonunda tatlıya bağlanıyor her şey. Çocuk edebiyatındaki metinlerarasılığa güzel bir örnek.
Kitapta geçen bir cümle de mesaj niteliğinde:
"Şimdi hep beraber düşünmeli, bir çözüm üretmeli. Vakit, birlik olma vakti."
Tavsiyedir.
Yeni yeni çocuk edebiyatı kitaplarına başladım. Yetişkin olduğum için mi bilmiyorum ama Cahit Zarifoğlu nun kitapları dışında hiçbiri ben etkileyemedi.
Kız çocuklarını okutun
Kitabın yazarı Rabia Karaca ile 2022 Kepez Kitap Fuarında kendi kitaplarımızı imzalarken tanıştık. Başörtülü genç bir kadındı. Kitaplarımızı birbirimize imzalayarak hediye ettik. Ve bugün okumak nasip oldu kitabını. Bu kitap otobiyografik roman. Urfa’da berdel, başlık parası, töre, örtünme gibi toplumsal baskılar altındaki bir genç kızın yaşam mücadelesini konu alan bir roman. Beni etkileyen mevsimlik işçilerin ki kitabın yazarı da onlardan biri, çektiği sıkıntılar oldu. Herkes dünyayı ve ülkesini turist olarak gezerken mevsimlik işçiler maalesef sağlıksız koşullarda ekmek parası için ülkeyi karış karış gezmekte, üç kuruş kazanabilmekte. Bu arada mevsimlik işçi çocuklar kız erkek kolay kolay okuyamamakta. Kitabın baş karakteri Zehra aslında yazarın kendisi. Başlarda toplumsal baskı ve ailenin baskısıyla başını örtmek istemeyen Zehra ‘kız çocukları okutulmaz’ diye liseye gönderilmeyince Kuran kursuna yazılmak zorunda kalır ve orada ortamın doğası gereği başörtüsü takmaya başlar ve sonra da kanıksar. Bu aslında baskının ve çaresizliğin başka bir yönü mü bilinmez. Kuran kursunda tanıştığı Zeynep hoca onun hayatını değiştirir, liseyi açıktan okunabileceğini anlatır. Liseyi açıktan bitiren Zehra devlet hastanesinde işe başlar ve engelli babasının üstünden de aile geçindirme yükünü alır.
YENİ BİR MASAL
Masallar, genellikle olağan üstü kişilere, olaylara, yer ve zaman ögelerine yer veren hayal ürünü hikâyeler olarak tanımlanabilir. Ülke ve kıta sınırlarını aşan ünlere sahiptir. Bazılarının arasında ortak özellikler olsa da her toplum kendi özelliklerini yansıtmıştır. İyiler ve kötüler sürekli savaş halindedir, bir kurtarıcı, bir ilahi güç ya da zekasıyla, fiziksel güçleriyle ön plana çıkan bir karakter iyilerin kazanmasını sağlar. Birçok kadın karakter için bu genellikle bir prenstir. Pamuk Prenses güzel kalbi ve yüzüyle gönüllerimizde taht kurmuştur, ancak cadının elinden kurtulamamıştır. Böyle bir durumda da yakışıklı prens, güzel ve iyi kalpli prensesi kurtarmaya gelmiştir.
Halk bilimci Berfin Sıla Kepez araştırmaları esnasında Türk masal karakteri olan Nardaniye Hanım ile karşılaşır. Aslında Pamuk Prenses’le çok benzediklerini, anlatıldıkları toplumun özellikleriyle bezendiklerini görür. Sonra bu iki güzel ve iyi kalpli masal kahramanını kendi masalında bir araya getirir ve onlara yeni bir kurtuluş hikâyesi yazar.
Bu yeni masalın adı Nardaniye Hanım ve Pamuk Prenses olur. Masal boyunca alışıldık, beklendik yöntemlerle kötü karakterle mücadele edilmez. Kız çocuklarının kendi mücadelelerini yürütebilecek güçte olduğu vurgusu da yapılır.
İzzet Toprak tarafından yapılan resimlemelerde iki masal kahramanının ait oldukları kültürlere ögelerle giydirilmesi de çocuk için ayrı bir inceleme ve sohbet konusunu oluşturur.
Çocukların severek okuyacağı, tanıdıkları ve tanımadıkları masal kahramanlarıyla karşılaşacakları çiçeği burnunda bu güzel eseri kitaplığınızda bulundurmanızı tavsiye ederim.
Mesnevihan Can Baba, Çanakkale’nin Kepez İlçesinde mûkim olup dört farklı tarikattan icazetlidir. Bir dönem Gelibolu Mevlevihanesinin de şeyhliğini yapmış olan Can Baba, uzun yıllardır Kepezdeki meskeninde münzevi bir hayat yaşamaktadır.
İncelemesini yazdığımız bu eser ise bu münzevi yaşamın bir tezahürü olup Baba tarafından yakın çevreye
