Geçmişi olan ve halen barındırdığı tarihi binalarıyla köklerine tutunabilen şehirleri bir başka seviyorum...
Böyle şehirlerde dolaşırken gecmişe yolculuk yaptığımı, o eski mekânlarda kimlerin yaşadığını, nice ölmem zannedenlerin devirlerini tamamlayıp göçtüklerini ve bu dünyadan gelip geçtiğimizi düşünür, beni hizaya getiren bir hüznün içine dalarım; uslandırır beni böyle şehirler...
Silivri de bu şehirlerden birisidir...
İşte Yoğurthane Binaları... Devrinin fabrikaları yani...
İşte öz dokusunu koruyan PTT Binası...
İşte Kısa Köprü... Kimler geldi, kimler geçti üzerinden...
Bir Kerkük türküsü der ya hani; "geçti benden geçti benden, mertlere yol oldum, namertler de geçti benden...'
Ve işte geçmişten bugüne Tarihi Balıkçılar...
Demem o ki; katletmeyin şu tarihi yapıları, yok etmeyin geçmişi, silmeyin hafızalarımızı, öldürmeyin her biri hayat dersi veren bilge şehirleri...