Bir yer düşünün, erkeklerin ve babaların ailesini terk ettiği, sadece kadınların ve kız çocuklarının yaşadığı, annelerinin kız çocuğu doğurduktan sonra ‘oğlan doğurdum’ dediği, kızlarının saçlarını erkek gibi kestiği, dişlerini siyaha boyadığı, erkek isimleri taktığı bir yer… Bu yer Meksika’da, Guerrero adlı, yılanların, tarantulaların,
"Ya huysuz birisi olmaya devam edecem ya da sahte gülücüklerle sizi kandırmaya."
Ne kadar tanıyoruz kendimizi veya ne kadarını tanıtıyoruz bir başkasına?
Bugün samimiyetle kendimi ifşalayacağım özel bir gün.
Yaparken ve düşünürken çok eğlendim. Adeta gözümün önünde süzüldü koskoca mazi...
Film şeridi gibi, belki film
Ebu Saîd el-Hudrî’nin aktarımına göre, Allah’ın Resûlü şöyle buyurdu:
“Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz/onların inançları ve yaşayışlarını ölçü edineceksiniz. İnsanın giremeyeceği küçük bir keler / kertenkele deliğine girecek olsalar, siz de onları takib edeceksiniz.”
(Hz. Peygamberin gelecekle ilgili bu ürpertici açıklaması üzerine biz sahâbîler) sorduk:
"Ya Resûlellah! (İzlerini takib edeceğimiz bu topluluklar) Yahûdiler ve Hristiyanlar mı olacak?"
Şöyle buyurdu: “Ya başka kimler olacaktı?” (Buhari, Enbiya 50; Müslim, İlm 6)
Bu yazıya 2 kadeh Kızıl Yeleli At, 3 kadeh İlk Görüşte Aşk, 3 kadeh Ateş Bulutu Yakar, sayısını hatırlamadığım kadar Bulut ile Yağmurun Aşk Mayası ve 2 fıçı Üst Üste Binmiş Yeşil Karınca, ha bir de İçki Şehri’nin son icadı Maymun Likörü içtiğimi söylemeden başlarsam yazdıklarımı ciddiye almış olursunuz. Zaten böyle bir inceleme ve söz konusu kitap