"Evet, öyle. Başka eve taşındığımızda Luciano'nun peşimizden gelemeyeceğinden korkuyorum." "Sence bu yarasa seni çok seviyor mu?" "Sevmez olur mu..." "Yürekten mi seviyor?" "Kesinlikle." "Öyleyse geleceğine emin olabilirsin. Biraz gecikebilir, ama bir gün mutlaka seni bulacaktır."
nazik bir konu
"Zaman" konusu nazik bir konudur, bașımdan geçti de bilirim. Şiirlerimde "zaman"la çok uğraştım, bununla yetinmeyip bir de açıkça "zaman yoktur" diye yazınca kıyamet koptu, alaya alındım, bilgisizlikle suçlandım. Bunca ortada, gözümüzün önünde duran bir şey nasıl yadsınır! Ama ben onu göremiyordum, ne yapayım! Bizim
Reklam
Platon gibi Sokrates de trajik sanatı, yararlı olanı değil, yalnızca hoş olanı serimleyen yaltakçı sanatlardan saydı ve bu yüzden öğrencilerinden yetingen olmalarını ve böylesi felsefe dışı uyarılmalardan kesinlikle uzak durmalarını istedi; öyle başarılı oldu ki bunda, genç tragedya yazarı Platon, Sokrates'in öğrencisi olabilmek için, ilk iş olarak yazdığı şiirleri yakmıştır.
Sayfa 85 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"Ejderha ilişkileri kesinlikle anlaşılmaz şeyler," diye mırıldandım. "Öyle mi? Bir ara insan ilişkilerini de denemelisin. Aynı derecede vahşi ama daha az ateşli oluyor."
Kesinlikle +1
Onca belirsizliğin içerisinde, şundan eminim ki insanlar en üstteki zayıf tabakanın altında iyi olmak ve sevilmek isterler. Hatta kötülüklerinin çoğu sevgiyi kısa yoldan elde etme çabasıdır. Bir insan öldüğünde, yetenekleri, nüfusu, dehası ne olursa olsun sevilmeyerek ölürse hayatı kendi nezninde bir fiyasko, ölümü ise soğuk bir dehşet olsa gerektir. Bana öyle geliyor ki, siz ya da ben iki düşünce ya da eylem arasında seçip yapmak zorundaysak, ölümümüzü düşünmeli ve dünyaya mutluluk getirmeyeceği şekilde yaşamaya çalışmalıyız.
Sayfa 445
Biz olduktan sonra aşılamayacak engel olmadığını düşü­nüyorum. Çünkü araya benlik girmiyor. Senin ailen, senin dediğin, senin düşüncen olmuyor. Bizim ailemiz, bizim ka­rarımız oluyor. Ben anladım ki evlenmeden önce yarımmışım. Çok şükür diğer yarımı buldum, tamamlandım. Eşim benim ailem, an­nem, babam, arkadaşım, sevgilim kısacası her şeyim oldu. Evlilikle mutluluğum ikiye katlandı. Önemli olan birbirini iyi tanıyıp sınırlarını bilmek. Biz çok şükür birbirimizi iyi tanıyoruz, sınırlarımızı biliyoruz ve buna göre hareket ediyoruz ve problem olmuyor. Oturup bir konu hakkında birlikte karar verebiliyoruz. Senin söylediğin daha uygun öyle yapalım, diyebiliyoruz. Evlilikte bencilliğe kesinlikle yer yok. Biz hiç mi tartışmı­yoruz? Tartışıyoruz tabii ki. Ama o kadar önemsiz konular ki biraz naz kavgası diyebilirim onlara. O zaman da uzatma­mak gerekiyor! En önemli noktalardan biri de bu. Ben inatçı bir insanım; evliliğimizin ilk dönemlerinde uzatıyordum, ama eşim nasıl yaptı bilmiyorum, inadımı kırdı. Uzatmanın yanlış olduğu­nu fark ettim. Şimdi, "Evlilik ne?" diye sorsalar bana, "Mutluluk!" de­rim. Eşinin gömleğini ütülerken bile mutlu olmak, onun işten gelmesini sabırsızlıkla bekleyip zile basmadan kapıyı açmak, onu mutlu etmek için bir şeyler yapmak. Ailesini ailem bilip sevgi saygıda kusur etmemek. Duygularım çok yoğun. Kendimi ne kadar iyi ifade edebil­dim, bilmiyorum. Daha 1,5 yıllık evliyim. Evet, yolun çok ba­şındayım, ama biz temellerimizi sağlam attık. Allah'ın izniyle mutluluğumuzun daim olacağına inanıyorum. Karşımıza çı­kan engelleri birlikte göğüsleyeceğimize inancım tam.
Sayfa 58
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.