"Çevremizi saran ortam, eşyanın ruhudur. Her şeyin kendine özgü bir dışavurumu vardır ve bu dışavurum ona kendi dışından gelir. Her şey, üç eksenin kesişmesi­nin bir sonucudur, o şeyi o kesişme yaratır: kararınca madde, bizim onu yorumlama biçimimiz ve içinde bu­lunduğu ortam"
238 syf.
·
Not rated
KONSTANTİNİYE EKSPRESİ
Sevip sevmemek arasında kaldığım, yazarımızın ilk eseri olan,sizi Konstantiniye'ye ışınlayacak bir kitap ile karşınızdayım Aslında bir dönem kitabı olmasının yanında buram buram coğrafya ve felsefe kokması çok güzeldi.Kitap yazarın ilk eseri olmasına rağmen kurgu yeteneğinin başarılı olması da takdire şayan ama gel gör ki bu iç içe geçmiş hikayeler ve kesişme anları benim için ara ara yorucu ve bunaltıcı oldu. Hele kitapta bir tane karakter var ki ona ne oldu,neden oldu,o niye bu hikayenin içinde anlamadım. Sonra o Bünyamin , yazık ayol o kadar üstüne gidilir mi bi karakterin? Elinsaf Lafın kısası efenim, ilklerin günahı olmaz sevelim gitsin.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048.4k okunma
Reklam
Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kâğıt inceliğindeki kesişme noktasıydı.
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Jack London, ya da doğduğunda kendisine verilen işimle John Griffith, 12 Ocak 1876’da SAN Francisco da doğdu. Çocukluğunu anne ve baba sevgisinden mahrum geçiren London bunun eksikliğini her zaman hissetti. İlkokul sıralarındayken Oakland Kasabası’ndaki abonesi olduğu kütüphanede “edebi annesi” Ina Coolbirth’ü keşfetti. Yaşamı boyunca ona eşlik
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.4k okunma
Çevremizi saran ortam, eşyanın ruhudur. Her şeyin kendine özgü bir dışavurumu vardır ve bu dışavurum ona kendi dışından gelir. Her şey, üç eksenin kesişmesinin bir sonucudur, o şeyi o kesişme yaratır: kararınca madde, bizim onu yorumlama biçimimiz ve içinde bulunduğu ortam.
Sonra bir şans daha verecek hayat sana. Sonunun geldiğini zannettiğin o anda, son bir ışık göreceksin kalbinin odalarında. Hiçbir şeyin bitmediğini, her şeyin yeniden başladığını en çaresiz anında anlayacaksın. Bu sefer herhangi birinden olmayacak umudun. Evrenin senin için çalıştığını hissedeceksin. Her kulun kaderiyle bir kesişme noktası vardır, tam da o noktada nasibinde olanı bulacaksın. Sen tüm dünya karardı zannettiğinde, hiç görmediğin kadar parlak ışıklar sana müjdeler vermek için orada bir noktada bekliyor olacak. Kaybettiğini sandığın savaşlar bir öğretmen gibi, sana neler kazandığını gösterecek. Kendini evrensel adalete bırak, o mutlaka seni sonsuz bir ışığın içinde yeniden parlatacaktır. 💜🪻
Reklam
Sonra bir şans daha verecek hayat sana. Sonunun geldiğini zannettiğin o anda, son bir ışık göreceksin kalbinin odalarında. Hiçbir şeyin bitmediğini, her şeyin yeniden başladığını en çaresiz anında anlayacaksın. Bu sefer herhangi birinden olmayacak umudun. Evrenin senin için çalıştığını hissedeceksin. Her kulun kaderiyle bir kesişme noktası vardır, tam da o anda nasibinde olanı bulacaksın. Sen tüm dünya karardı zannettiğinde, hiç görmediğin kadar parlak ışıklar sana müjdeler vermek için orada bir noktada bekliyor olacak. Kaybettiğini sandığın savaşlar bir öğretmen gibi, sana neler kazandığını gösterecek. Kendini evrensel adalete bırak, o mutlaka seni sonsuz bir ışığın içinde yeniden parlatacaktır..
bataklık…
°•○● Varoluş icindeki konumumuz yakarılarımız ile alaylarımızın kesişme noktasında ,iç cekişler ile kışkırtmaların karıştığı pislik alanındadır
Sayfa 17 - MetisKitabı okudu
"Kendi başına ele alındığında, Hıristiyanlık bir felsefe değildi. O, temelde İsa kanalıyla insanları kurtuluşa götüren dinî bir öğretiydi. Hıristiyan felsefesi, Yunan felsefesi ile Yahudi-Hıristiyan dinî vahyinin kesişme noktasında doğdu. Burada Yunan felsefesi, dünyayı rasyonel bir biçimde açıklayabilmenin tekniğini verirken, Yahudi-Hıristiyan vahyi ise, sayısız felsefî kavramları dinî inanç dünyasına getiriyordu. Bütün Hıristiyan felsefesi tarihi (ve Hıristiyan düşüncesinin etkisinde kaldığı ölçüde modern felsefe tarihi) anlamının anahtarı, belki de şu gerçektir: Milâdî ikinci yüzyıldan itibaren insanlar, hiçbir Yunan filozofunun aklına asla gelmemiş olan fikirleri açıklamak için Yunan felsefî tekniğini kullanmak zorunda kalmışlardır."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.