Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kendi başına ele alındığında, Hıristiyanlık bir felsefe değildi. O, temelde İsa kanalıyla insanları kurtuluşa götüren dinî bir öğretiydi. Hıristiyan felsefesi, Yunan felsefesi ile Yahudi-Hıristiyan dinî vahyinin kesişme noktasında doğdu. Burada Yunan felsefesi, dünyayı rasyonel bir biçimde açıklayabilmenin tekniğini verirken, Yahudi-Hıristiyan vahyi ise, sayısız felsefî kavramları dinî inanç dünyasına getiriyordu. Bütün Hıristiyan felsefesi tarihi (ve Hıristiyan düşüncesinin etkisinde kaldığı ölçüde modern felsefe tarihi) anlamının anahtarı, belki de şu gerçektir: Milâdî ikinci yüzyıldan itibaren insanlar, hiçbir Yunan filozofunun aklına asla gelmemiş olan fikirleri açıklamak için Yunan felsefî tekniğini kullanmak zorunda kalmışlardır."
Düğümlerde, iki kıvrımın kesişme noktası asla soyut bir nokta değildir. Denizciden cerraha, kunduracıdan cambaza, dağcıdan terziye, balıkçıdan sepetçiye, halı dokumacısından piyano akortçusuna, cellattan kolye dizicisine çok sayıda mesleğin son derece kesin jestlerinin ortaya koyduğu gibi... Aynı anda zihinsel soyutlamanın ve el becerisinin doruk noktası olan düğüm yapma sanatı, dil kadar, belki ondan da çok, tam anlamıyla insana özgü özellik olarak görülebilir.
Reklam
353 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Cenker Atila Kesişme Foça'dan Doğuya ve Batıya Bir Tarih Yolculuğu Phokaialı Nikias ve Persli Tamara, Karaca Foçalı Elif ve Rum Vasilis, Çorumlu Defne ve Vanlı Ufuk... Farklı kültürlerden,farklı din ve milliyetten aşıklar onlar. Hayatları, yolları, kaderleri Foça'da kesişen, farklılıkların kurbanı olan altı yürek. Aynı topraklarda yaşanan sonu vuslat değil de ölüm olan, M.Ö 336'dan 2020'ye gelindiğinde hiçbir şeyin değişmediğini gösteren üç aşk... Yazarımız üç farklı zamanda yaşanan bu üç aşkın çevresinde bize o dönemin sosyal, siyasal yapısını anlatıyor. Lidyalılar, Persler, Sapartalılar, Sakalar, Yunanlar... Almanya, Amerika,İtalya, Fransa, Osmanlı, Rusya... Tarih boyunca değişen bir şey yok aslında. Güç mücadeleleri, taht kavgaları, yıkılan tapınaklar, saygısızlığa uğrayan kutsal değerler, kana bulanan topraklar... Ve yazar tarihin tekerrürden ibaret olduğunu, filler tepişirken çimrnkkerin ezildiğini, küçük fakat yankıları ve sonuçları büyük olan olayların uygarlık ve devletlerin kaderini tayin ettiğini muhteşem bir kurguyla gösteriyor bizlere. @cenkeratila 'nın kaleminden çıkan muhteşem bir tarihi roman okudum. Yazarımız aynı zamanda arkeolog olduğu için kurgu ve gerçeği harmanlayarak mutlaka okunması gereken bir kitapla buluşturmuş bizleri. Eğer tarihi kitaplar okumayı seviyorsanız milattan önceki çağlarda yaşanan amansız savaşları, Anadolu'yu ele geçirmek isteyen uygarlıkları, Balkan Savaşları'ndan başlayarak Kurtuluş Savaşı sonuna kadar Anadolu' da verilen mücadeleyi okuyabileceğiniz bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Şimdiden keyifli okumalar.
Kesişme
KesişmeCenker Atila · Myrina Yayınları · 012 okunma
408 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kalpazanlar
I. Dünya Savaşı ertesi, Paris, yazarlar, öğrenciler, sanat, edebi tartışmalar, salon adamları, kumar, kalpazanlık, sahtelik, aykırı kişilikler, ilişkiler, aileler, sırlar, adalet... Andre Gide’in 1925 yılında yayınladığı “Kalpazanlar” anlatı içinde anlatı, deneme içinde deneme, kitap içinde kitap, film içinde film. Sürekli birbirine dolanan olaylar sarmalını Gide günlükler ve mektuplar ile desteklemiş. Bir romanın yazılırken yaşanması, yaşanırken yazılması da denebilir. Kalpazanlar yoruyor insanı. Öyle ki kitabın yarısını geçmişken tekrar tekrar başa dönmeler, ara okumalar gerekebilir. İnsan sonlara doğru kimin kim olduğunu, kiminle neler yaşadığını unutuyor. Kitap ilerledikçe ortaya çıkan olay örgüsünde o kadar çok sayıda kesişme var ki, insanın hep bir şeyleri geride unutmuşçasına ardına bakmaması imkansız. 10/9
Kalpazanlar
KalpazanlarAndré Gide · Can Yayınları · 2014602 okunma
Kesişme
‘’İç içe geçmiş zamanlar yaşıyorum, ben kılığına girmiş hayaletlerle.’’
Sayfa 21 - İmgenin ÇocuklarıKitabı okudu
Baba'yla aynı evde yaşıyorduk, ama farklı dünyalarda. Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kağıt inceliğindeki kesişme noktasıydı.
Reklam
Baba'yla aramdaki buzların azıcık da olsa erimesini sağlayan uçurtmalardı. Baba'yla aynı evde yaşıyorduk, ama farklı dünyalarda. Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kâğıt inceliğindeki kesişme noktasıydı.
Belki de...
Belki düşlerin de içinde var olduğumuzun dışında bir boyut ya da iki boyutun kesişme noktası olduğu ortaya çıkacak; bir cisim nasıl boy, en ve yükseklikle ifade ediliyorsa, düşlerimiz de belki idealde, benlikte ve boşlukta yaşıyordur.
Görünmek ve olmak arasında her zaman bir kesişme noktası bulunur: olmak ve görünmek aynı yöne yönelen ve bir noktada birleşen iki farklı planmış gibi. Bir meyin ve bu meyilden kayma ihtimali vardır. Kayılırsa aynı anda hem olmak hem de görünmekle temas edilen noktaya varılır.
Uçurtma Avcısı
"Babayla aynı evde yaşıyorduk ama farklı dünyalarda. Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kağıt inceliğindeki kesişme noktasıydı."
Sayfa 61 - Kitabı okuduKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.