Beni bir hayli etkileyen ve düşündüren bir kitap oldu bu. Yazarın amaçlı yola çıkan biri oluşu gerçekten hoşuma gidiyor. Bu kitapta da bir çok detayla bize bir şeyler anlatmak istediğini düşündürdü.
Hayley ve babası uzun yılları yollarda geçirdikten sonra kasabalarına dönmüştür. Hayley de babası da psikolojik sorunları olan insanlar. Orduda görev yapmış olan babası, orada gördüğü ve yaşadığı tüm acı olaylar ve kayıplar yüzünden akıl sağlığını yitirmişken Hayley de yalnızlık ve ruhen iyi olmayan babasıyla vakit geçirdiği için pek dengeli değildir.
Onların bu kasabada yaşadığı olaylar üzerinden ilerliyor yazar. Aslında birçok sorunu yansıtıyor. Gençlik sorunları, bağımlılık, okullar ve öğretmen tutumları, gelecek kaygısı, aile sorunları... Ne ararsanız var anlayacağınız kitapta, fazlasıyla gerçekçi bir dünya.
Ben tüm bunları severken aksayan ve yüzeysel işlenen detaylar, sonu bağlanmayan diğer olaylar sebebiyle kitabı bir parça da sevemedim. Yan karakterler görmezden gelinmeye, olaylar tekrar etmeye başladıkça bir parça sıkıldığımı da itiraf etmeliyim. Kitabın bir yüz sayfası çok gereksizdi, olmasa ve bu kadar çok tekrar etmese daha etkileyici olurdu sanıyorum. Ama tüm bu teknik hatalara rağmen kitabı sevdiğim için kesinlikle tavsiye ediyorum.
Tabii bir de Finnegan Ramus var. Bence onunla tanışmanız gerek.