Kahve ayıklık kalitesinde nasıl yenilik yaratmışsa ispirtolu içki de sarhoşluk kalitesinde değişime yol açmıştır. Bu etkilerin kutupluluğuna bu içkileri tüketen iki sınıfın kutupluluğu yansır.
Kahve burjuva içeceğidir, ispirtolu içki proleter içkisi.
Yeniçağ'ın başlarında Avrupa kültürüne giren keyif verici maddelerin en acayibi hiç kuşkusuz tütündür. Tütünle birlikte yepyeni tüketim biçimleri ortaya çıkmıştır. Bu anlamda, kahve, çay ve çikolata tütün kadar köklü bir devrim yapmamışlardır.
Engels proletaryanın içki bağımlılığını anlatırken, bu kötü alışkanlığın tek sorumlusunun ispirtolu içki olduğunu vurgular. Hatta Engels o kadar ileri gider ki, dikkatli ifadeler kullanarak, ispirtolu içkiler ve siyasi körelmişlik ile şarap ve devrimci mücadele arasında bir denklem kurar. İşçi Sınıfının Durumu'nda şöyle yazar Engels: "Yirmili yılların sonuna doğru Yukarı Ren ve Bergisches Land'daki sanayi bölgelerinde şnapsın birdenbire ne kadar ucuzladığını hala çok iyi anımsıyorum. Bergisches Land ve özellikle de Elberfeld-Barmen'deki işçiler bu içkinin pençesine düşmüştü... Bilhassa Kuzey Almanya'daki işçilerin 1830 olayları karşısında parmaklarını dahi kıpırdatmayacak kadar atalet içinde olmalarının asıl nedeninin, o dönemde onları tamamen ele geçiren şnaps olup olmadığı bile sorulabilir. Son derece başarılı, ciddi isyanlar yalnızca şarap ülkelerinde ya da gümrük engeliyle kendilerini içkiden az çok koruyabilmiş Alman devletlerinde yaşanmıştır. Prusya devletini şnapsın kurtarması ilk kez yaşanan bir olay değil."
"En eski ve en önemli içme ritüeli kadeh kaldırmaktır. Sözcüğün kökeni Yunanca propinein sözcüğüdür (Latincesi propinare) ve bir içki ziyafeti sırasında karşılıklı içen iki kişi arasındaki süreci anlatır, içki içenler kadeh kaldırarak dostluk ve iyi niyetleri konusunda birbirlerini temin ederler."
Enfiye çekmek, piskoposların, rahiplerin, hatta keşişlerin de tutkusu. Papanın koyduğu yasağa rağmen, İspanya'daki rahipler ayin esnasında bile enfiye çekerken açık enfiye kutusu sunağın üzerinde duruyor.
1627 yılında Pfalz Elektörlüğü elçisi Johann Joachim von Rusdorff Hollanda' da yeni ortaya çıkan bir modadan söz eder: "Bir kaç yıl önce Amerika' dan Avrupa'mıza gelen yeni ve şaşırtıcı bir modadan söz etmeden geçemeyeceğim; duman sarhoşluğu da denebilecek bu moda, eski ya da yeni içkilerin sarhoşluğundan daha beter. Sefih kişiler Nicotiana ya da tütün dedikleri bir bitkinin dumanını inanılmaz bir arzu ve gayretle içiyor, içlerine çekiyor."