Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
On yıllar böyle geçti. Sonra sürpriz bir şekilde işgal edilmiş topraklarda İslami hareket iyice belirginleşmeye başladı. Büyük bir hızla gelişiyordu. Birçok alanda FKÖ'yü temsil eden fraksiyonlarla rekabet edecek düzeye gelmişti. Çok yerde başarılar elde ediyor, öne geçiyordu ya da ciddi bir orana ulaşıyordu. Bu da endişe uyandırıyordu. Özellikle iki husus bu endişeyi daha da artırıyordu. Birincisi, bu hareket, işgale karşı verilen silahlı mücadele yükünün altına girmiyordu. İkincisi, FKÖ'yü, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olarak tanımıyordu. Kuşkusuz İslami hareketin liderleri, öncüleri bunu açıkça söylemiyorlardı, ama aynı zamanda FKÖ'yü tanıdıklarını da açık bir dille söylemiyorlardı. Bu konuda herhangi bir soru yöneltildiği zaman diplomatik cevaplar veriyor, hayır veya evet demiyorlardı.
Sayfa 211 - Ekin Yayınları
İşaret dili bilen Koko isimli bilge gorilin son sözleri: " Ben gorilim.Ben çiçeğim,hayvanım.Ben doğayım.Koko insani seviyor.Koko dünyayı seviyor.Ama insan aptal.Koko üzgün,Koko ağlıyor.Zaman akıyor.Dünyayı düzelt. Dünyaya yardım et.Acele et.Dünyayi, doğayı koru.Doğa sizi görüyor. Teşekkürler
Reklam
Şeyh el - Kassam’ın Filistin tepelerinde şehit edilmesinden yarım yüzyıl geçmeden, İslamcıların mücadele alanına geri döndükleri görünüyor. Hem de mücadelenin tam zamanında…
Sayfa 116 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Filistin meselesi dünyanın her tarafında Müslüman için bir görev meselesiydi.
Sayfa 112 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Evet, Filistin uluslarararası ve uygarlıklar arası bir savaşın mihveri mesafesindedir. Bu nedenle onu, birincil sorunumuz olarak görmeliyiz. İslam uygarlığını yeniden tesis edebilmek amacıyla mücahitlerimizi toplayabilmek ve de saflarımızı sıklaştırabilmek için onu, Emperyalizm ve yardakçılarına karşı mücadele vereceğimiz ilk cephe, tüm devrimci güçleri bir araya getirebileceğimiz bir nokta, çöküş dönemimizin artıklarını ve tortularını,aczimizi, tembelliğimizi, uygarlık alanındaki uyurgezerliğimizi, örgütsel plandaki uyuşukluğumuzu eritip yok edebileceğimiz bir pota olarak algılamalıyız. Bize düşen, bu mücadelenin ilk safları da yer almaya çabalamaktır. Kuşkusuz ki bu zafere dek sürecek bir devrimdir. “Allah, kendi dinine yardım edene elbette yardım eder. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür. “ Ekim 1982
Sayfa 99 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Bir hareketin kitleselleşip, kitleselleşmediği, ne ilkeleri ne de benimsediği devrimci ideolojiyle anlaşılabilir. Bunlar da önemlidir elbet. Ama asıl önemli olan, hareketin safları arasında yer alan insanların, kendi aralarında ve çevrelerindeki insanlarla nasıl ilişki kurduklarıdır. Bu tür ilişkilerin sağlığı, idealler ve benimsenen ilkelerle uyumluluğu, soylu bir ahlaki karakter kazanabilmesi, kitlelere karşı inandırıcı olabilmesi ile doğru orantılı olarak çevredeki insanların güvenini kazanacak ve onları mücadele için kendi saflarına dahil edebilecektir.
Sayfa 97 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yarınlar işbirlikçi rejimlerin değil, halkların olacaktır.
Sayfa 94 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler, Allah’a ve peygamberine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir.” Tevbe Suresi Ayet: 71
Sayfa 93 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
“Sosyal gelişme ve zaman içindeki değişim, kadınların özgürlüklerini elde etme yolundaki ilerlemeleri ile doğru orantılıdır. Kadın haklarının yaygınlaşması, tüm sosyal değişmelerin global temelini oluştur.”
Sayfa 92 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
“Orada, hainlerin hakkından gelmeye hazır bir Müslüman, her halükarda var olacaktır.” Ahmed bin Bella
Sayfa 86 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Filistin sorunu, salt siyasal bir sorun olmayıp aynı zamanda bir uygarlık sorunudur. Bu, bir ümmetin kendisini, iradesini, özgün bakış acısını yitirmesini, kendi uygarlık anlayışını Prattize etmekten yoksun kalışını ifade eden bir sorundur.
Sayfa 81 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Siyon liderlerinin protokolleri, 1897 İsviçre’nin Bal kendinde bir araya gelen siyonist örgütlerin liderleri ve düşünürlerince gerçekleştirilen siyonizm konferansı sonunda yayımlanan korkunç belgedir. Bu belge siyonizm sayesinde uzun vadeli bir hedef olarak tüm dünyaya nasıl hakim olunacağını ve bunun ilk aşaması olarak da elli yıl zarfında bir siyonist devletin nasıl kurulacağını tespit etmiş bulunmaktadır. Siyonistler, bu belgeyi inkar etmeye çalışmış, yayımlandıkça piyasadan toplatmış ya da yayıncısına karşı saldırılar düzenlemiştir.
Sayfa 74 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Askeri direktiflerini, ABD Savunma Bakanlığı’ndan alan tek ülke İsrail’dir.
Sayfa 67 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Amerika’da ekonomik, kültürel, siyasal ve kitle - iletişimsel alanlarda Yahudi ahtapotunun ne denli güçlü ve gerek Amerika’nın gerek batının kararı mekanizmalarında ne denli etkin olduğu herkesin malumdur. Amerika’da iş başına gelen tüm hükümet icraatlarında bu ahtapotun istemlerini göz önüne almak zorundadırlar. Tüm bu saydıklarımızın ayrımına varan bir insanın, Arap ve İslam dünyasında, Amerika ile İsrail’in köklü bir stratejik çatışma sonucunda birbirlerine düşmelerinin söz konusu olabileceğine inanabilmesi kesinlikle mümkün değildir.
Sayfa 66 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Amerika - İsrail ilişkilerinde tamamen bir bütünlük göze çarpar. Bölgede genel anlamda batının çıkarlarına ters düşecek girişimlere yöneltilmesi durumunda İsrail’in, Amerikan çıkarlarının en güvenilir bekçisidir.
Sayfa 65 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
480 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.