Aslı

256 syf.
·
Not rated
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş
7.6/10 · 12.7k reads
Reklam
"kıyamet kopmuş haberim olsaydı, kendimi savunmaya giderdim elbet. derdim Allah'ım sen de bu dünyada olsan delirirdin nihayet."

Reader Follow Recommendations

See All
"dedim sakince gelin peşimden çünkü kalbim dayanıklıdır bilinmeyene dediler kalbiniz olmasaydı daha çok dayanırdınız."
"Ayrılık neredeyse İnsan çakılıyor oraya."
Reklam
Algoritmalar şu anda sizi izliyor. Nereye gittiğinizi, ne aldığınızı, kiminle buluştuğunuzu izliyorlar. Yakında attığınız her adımı, aldığınız her nefesi, kalbinizin her atışını takip edecekler. Büyük veri ve makine öğrenmesi sayesinde sizi gitgide daha iyi tanımayı umuyorlar. Ve bu algoritmalar sizi sizden daha iyi bilir hale gelince sizi kontrol edip yönlendirebilecekler ve bu konuda yapabileceğiniz pek bir şey bulunmayacak. Matriste ya da Truman Show'da yaşayacaksınız. Sonuçta basit bir ampirik mesele bu: algoritmalar içinizde neler döndüğünü sizden daha iyi bilirse otorite onlara geçer.
Benliğin sınırlı tanımından kaçmak, 21. yüzyılda hayatta kalmak için zaruri bir yetenek haline gelebilir.
Bin kişi uydurma bir hikâyeye bir ay inanırsa bu yalan haber sayılıyor. Bir milyar kişi böyle bir şeye bin yıl inanırsa bunun adı din oluyor ve inananların duygularını incitmemek (ya da öfkelerini üzerimize çekmemek) için "yalan haber" diye tanımlamamanız tembihleniyor.
Göçmenlik karşıtları her insan topluluğunun en temel haklarından birinin kendini her tür (ister ordu ister göç yoluyla) işgalden korumak olduğunu vurguluyor. İsveçliler varsıl bir liberal demokrasi kurabilmek için çok çalışıp türlü fedakârlıklarda bulundular ve Suriyeliler aynısını başaramadıysa bunun suçlusu İsveçliler değil. İsveçli seçmenler herhangi bir sebeple daha fazla Suriyeli göçmen istemezse, göçmenleri geri çevirme hakları var. Ve bazı göçmenleri kabul ederlerse, bunu zorunluluktan değil lütfettikleri için yaptıkları kesinlikle bilinmeli. Yani İsveç'e girmesine izin verilen göçmenler, kendi memleketlerindeymiş gibi bir dizi taleple geleceklerine, sağlanan imkânlara son derece minnettar olmalılar.
"Önce Vatan" diye haykıran ateşli milliyetçilerin kendilerine, sağlam bir uluslararası dayanışma olmadan ülkelerinin bir başına dünyayı hatta kendisinin nükleer yıkımdan koruyup koruyamayacağını sorması gerek.
Reklam
Barack Obama gibi Hıristiyan liderlerin kalkıp Ebu Bekir al-Bağdadi gibi Müslümanlığı kimlik edinmiş kişilere Müslüman olmanın ne demek olduğunu anlatmaya cüret etmesi de son derece ikonik. İslam'ın özüne dair hararetli tartışmaların hiçbir anlamı yok. İslam'ın belli bir DNA'sı yoktur. Müslümanlar ona ne anlam atfederse İslam da o anlama gelir.
İnsanların bedenleri var. Teknoloji bu son yüzyılda bizi bedenlerimizden uzaklaştırmaya başladı. Aldığımız kokuları ve tatları dikkate alma yetimizi yitirir olduk. Bunlar yerine akıllı telefonlarımıza ve bilgisayarlarımıza gömülmüş durumdayız. Siber âlemde ne olup bittiği, oturduğumuz sokakta ne olup bittiğinden daha çok ilgimizi çekiyor. Artık İsviçre'deki kuzenimle çok daha rahat konuşabiliyorum ama kahvaltı ederken eşimle sohbet etmem zorlaştı çünkü kafasını telefonundan kaldırıp bana baktığı yok.
İnsanlar için pek çok yeni meslek ortaya çıksa sa "işlevsiz" bir sınıfın doğmasına tanıklık edebiliriz. Eşzamanlı bir şekilde hem yüksek işsizlik oranı hem de nitelikli işçi eksikliğinin yaşandığı iki yönlü bir belayla uğraşmak zorunda kalabiliriz. Çoğu insan 19. yüzyılda at arabası sürücüsüyken taksi şoförlüğü yapmaya başlayanların değil, 19. yüzyılda büyük bir hızla iş sahasının bütünüyle dışına atılan atların kaderini paylaşabilir.
205 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.