Kim bilir, belki de umutların tümden kesildiği hayata cehennem diyoruz.
Gençlik çağını ilim için harcayan kimse yaşlılığında da ektiğini biçer nokta yaptığı tasnif ve eserlerden zevk duyar. Kişi kendisini hedefe ulaştıracak öğrenme hızının ve ulaştığı ilmi lezzetlerin yanında bedeni lezzetlerden kaybettiği hiçbir şey görmez. Kim bilir belki de ilim uğruna yapılanlar, işin sonunda elde edilenlerden daha hoştur. S:99
Reklam
Günaylayı elinden tutup kaldırdım. O beli bükük evlerden birinin karanlığına çektim. Sonra kollarımın arasına alıp öptüm. Dudaklarını, buz gibi yanaklarını, yumulu gözlerini... Kollarımın arasında bir tüy yumağı gibi küçük, yumuşak ve ılıktı. Sanki yıllardır bu küçülmeyi bekleyip durmuştu. Yaşamının sonuna dek de öylece kalırdı. Titreyerek, iç çekerek, kim bilir, mutluluktan ya da acıdan ağlayarak...
Kim bilir belki de mutluydu, Gölgeleri karanlık kapı eşiklerinde kaybolurken...
"Kim bilir belki ben de anlarım kendimi. Anlayabilirim varlığımı."
ve daha ne kadar yaşarım başımdan neler geçer daha kim bilir.
Sayfa 105 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanların kim oldukları sadece adlarından mı anlaşılır sanıyorsun? Bakışlarından, yürüyüşünden, görüntüsünden, kullandıkları ses tonundan tanırsın onları. Sen içeri adım attığın anda hem şana şöhrete alışkın hem de şana şöhrete metelik vermeyen bir ilim adamı olduğunu, yol sormaya hiç ihtiyaç duymadığını bildim. Adının başını söyler söylemez anladım kim olduğunu: Benim kulaklarım tek bir Nişapurlu Ömer bilir.
Sayfa 75 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
“Kim bilir, belki de cehennem insanın kendini bağışlayamamasıdır.”
Bir gün büyük halası, kim bilir hangi nedenle, ayna yüzümüzden çok göremeyeceğimiz yerlerimize bakmak içindir, dedikten sonra Ali akıl edip aynada g*tüne bakmaya başladı
Sevmek denen şeyin rolü bu kadar insanı yakıp titretecek bir şey olursa kendisi, kim bilir, neydi?
Sayfa 72 - İnkılap KitabeviKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.