"Hərbistan" incələməsini sevə - sevə etdiyim bir kitab oldu. Bəzi kitablar var ki, heç bitməsin istəyirik. Məhz bu kitabda heç bitməsini İstəmədiklərimdən biri oldu. Buna səbəb yazıçının məharəti olduğunu deyə bilərəm. Hansı cümlə ilə oxuyucuya necə təsir edəcəyini çox yaxşı bilir.
Öncəliklə burdan gənc yazarımıza
Terliyor, titriyor,
Kan kusuyorum sıcak sıcak.
Bir gönülde yer arıyorum,
Ömür boyu sığınacak.
Hangi acımı örtecek bilmem,
Şu bir avuç toprak.
Bu yüzden gömmek yerine,
Deniz diplerine batırın beni.
Ki ancak, koca bir deniz,
Yahut bir okyanus yutar,
Bu bendeki kalabalığı.
Ve açtığınız o çukura,
Kim bilir kaçımızın mutluluğu sığar,
Kaçımızın bedeni.
Ahmet Ekinci
Bir şiir yazılırken yara olmuştur Edip.
Edip'e olan ilgim onun Tomris'e olan aşkının sonucuydu. Pek bilinmeyen aşk üçgeni sonucu onun tarafını tutmuştum. Karşılık görmeyen kişiyi. Şiirlerini yaşamının dışında tutmuş, hayatını şiire adamış birisi yaşamak için yazmış sanki şiirlerini. Hislerini şiirden çekip alıyorum üstüme, ağır geliyor. Çok fazla kırgınlık, yalnızlık hissediyorum. Şair böyle mi olmalı diyorum kendi kendime, ne hissetiyse okuruna vermeli mi? Ben kaldıramıyorum. Bilmeden bekliyoruz, bilmeden uyuyoruz sabahlara değin
Kim bilir, belki de biz
Tanrısıyız en olmaz şeylerin.
Sonrası Kalır 1Edip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20222,680 okunma
"Neden kendimize yetmiyoruz, biliyor musun? Çünkü doğduğundan beri hep senden daha büyük bir şeye ait olman gerektiğini söylediler. Doğuyorsun, otomatikman bir ailenin parçası oluyorsun. yetmiyor, bir okulun, bir arkadaş grubunun, bir şirketin, bir dinin, bir takımın, bir politik görüşün, hatta bir sanat dalının... Ve onların ne kadar ulvi
Godot'yu Beklerken, ismini birçok kez duyduğumuz bir tiyatro metni. Bu esere kadar absürt tiyatro hiç okumamıştım. Kara mizahtan pek hoşlanmam birçok mantıksızlık gibi görünen durumlar barındırdığı için, ama buradaki absürtlük daha okunabilir ve güldürücü geldi bana. 2 perdeden oluşan eserde ana karakterler Estragon (Gogo) ve Vladimir (Didi).
Peyami Safa 7-8 yaşlarından başlayıp 18 yaşına kadar devam eden , sebebi bilinmeyen bir kemik hastalığı ile yıllarca mücadele etmiş. Onunla mücadele eden annesi de var fakat babası o 2 yaşındayken bu dünyadan uçup gitmiş. Bu bilgiyi size veriyorum çünkü 1937 yılında ilk baskısı çıkmış bu roman Peyami Safa'nin kendi hikayesi. Onun psikolojik halini