Skund Ormanı gerçekten de büyülüydü ama bu durum Disk'te sıradışı bir şey değildi elbette. Evrendeki, adı yerel dilde "Senin parmağın İşte, Salak Kişi" anlamına gelen tek ormandı burası. Evet, "skund" kelimesinin anlamı tam olarak buydu.
Bunun sebebi, ne yazık ki pek sıradandır. Halka Deniz'in etrafındaki sıcak topraklardan gelen ilk kâşifler, soğuk iç bölgelere ilk kez gittiklerinde, haritalarındaki boş yerleri, en yakındaki yerliyi yakalayıp uzak bir nesneye işaret edip yüksek sesle ve açık seçik sözcüklerle konuşup sonra da şaşkın adamın söylediği şeyi haritaya kaydederek doldurmuşlardı. Böylece, nesiller boyunca tüm atlaslarda, "Alt Tarafı Bir Dağ", "Bilmiyorum", "Ne?" ve elbette "Senin Parmağın İşte, Salak Kişi" gibi coğrafi tuhaflıklar, ölümsüzleşmişti.
Oolskunrahod (Dağın Ne Olduğunu Bilmeyen Bu Salak da Kim?) Dağı'nın kel zirvelerinde yağmur bulutları toplanmıştı...
Bitti.
Sonunda ağlaya zırlaya bitirdim. Spoilerli ve spoilersiz anlatacağım.
#Spoilersiz
Dünyada su kıtlığı başlamış, buna bağlı olarak da ülkeler zamanla fakirleşmişti. Şehir hayatı artık yaşanmayacak duruma gelmiş köylere göçler artmıştı. Havalar iyice ısınmış insanlar klimasız oturamaz olmuştu.
Ülkeler birleşip bir birlim kurulu oluşturmuş ve
Okyanus bu çocuk kim biliyor musunuz,türünün tek örneği,salak olmayan tek adam(adam,evet),en alıngan,en anlayışlı YANI salak olmayan tek erkek,diğer hemcinslerinden de bu başarıyı bekliyoruz yakın zamanda:)
Bu anlatılmaz ve anlaşılmaz garip özlem ve titreşimlerde kaybetmiştim bütün çocukluğumu. Kim bilir belki de hayatımın büyük bir parçasını. Belki bir enayi, bir salak, belki de serseri bir duygusal gibi...
Safsın,cahilsin,gerizekalısın…Salaksın başka hiç bir şey değil.Kaç yaşına geldin hala o salak kafana söz geçiremiyorsun.Kafanın içinden kaçamıyorsun,düşüncelerini ne zaman tüketmeye çalışsan daha beterleri ile uğraşmak daha da karışmak sorunda kalıyorsun…Gitmek diyorsun ama gidemiyorsun çünkü çevre kötü…
Zaten bu saflıkla saçma sapan düşüncelerle seni hemen kandırırlar,malsın çünkü.Kendi kendini yiyip bitiriyorsun.Kafanda kurup gerçek gibi uyarlıyorsun bir yerlere,tıpkı…tıpkı bir çocuk gibi ama çocuklar benim yanımda masum kalır.
Şu Allah’ın cezası beyninin düşüncelerine bile yön veremeyecek kadar,kendini dinlesen de anlayamayacak kadar aptalsın! Kim niye sevsin ki seni…Bazıları haklı biliyor musun? Seni kimse sevemez…Çünkü sevilecek birisi değilsin.Sen sen tam bir kimsesizsin…Hala sorunlarından içinde kalan güçsüz,beceriksiz,salak,aptal, akılsızın tekisin….Salaksın sen Salak!!!!
-Zeynep Nur
"Hepimiz parlayan bir ay gibiyiz ama görünmeyen karanlık bir tarafımız da var."
-Halil Cibran
Kitabı gerçekten çok beğendim, her şeyiyle harikaydı. Okumaktan çok keyif aldım. Normalde 10 verecektim ama bir yıldızı az sonra spoiler kısmında bahsedeceğim sebepten dolayı kırdım yoksa 10 yıldızlık bir kitaptı bana göre. 3. kitabı okumak
"Doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu birdenbire.
"Cesaret," diye mırıldandım.
"Sarılsana bana."
Uzun bir bekleyişin ardından bu ikiliye tekrar kavuştuğum için inanılmaz mutluyum. Kitabın daha ilk sayfasını okurken ait olduğum bir yere geri dönüyormuş gibi hissettim. Serinin içindeki bazı benzetmeler ve cümleler beni
Asrın liderimiz, Apo'yla müzakere meselesine açıklık getirdi.
"Herhalde kalkıp özel villa tahsis edecek halimiz yok" dedi. Ki, daha önce iki defa villada oturmuştu.
Biri Lazkiye' de, biri Roma' da.
Roma' daki villanın adresi, Quartiere Inferno, Via Male'ydi.
Türkçesi... Cehennem mahallesi, Kötülük
Detaya inmeden önce genel bir puanlama yapmak istiyorum.
Konu 3/5
Karakterler 2/5
Sürükleyiciliği 5/5
Gizem 4/5
Mantık 2/5
Şimdiiii başlayalım bakalım. Öncelikle spoilersız anlatacağım sonra (ki bu kısım çok zevkli olacak) spoilerlı bir şekilde içimdekileri dökeceğim.(ben spoiler dedim ama çok da vermemişim bence orayı da kesinlikle
“Saf Gelin'in kim olduğunu bilmemelerine rağmen, kasaba gençlerinin, bir araya
geldiklerinde ondan söz etmemeleri görülmüş değildi. Birbirlerine, sabah akşam,
içleri gıcıklanarak Saf Gelin hikâyesi anlatırlardı.”
Saf Gelin on beş yaşına kadar, dünyanın bütün kötülüklerinden korunarak ve evde
nadide bir çiçek gibi saklanarak, hiçbir şeyden